Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi'nde Suriye'deki gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki tutumunu net bir şekilde ifade ederek, "Hiçbir ülkenin bir çakıl taşında dahi gözümüz yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkının yıllardır büyük acılar çektiğine vurgu yaparak, "12 milyona yakın Suriyeli doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. Başka ülkelere göç ederken binlerce kişi yollarda hayatını kaybetti. Aylan bebeğin sahile vuran cansız bedenini nasıl unutabiliriz?" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde;
"Aramızda sınırlar olabilir ama bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. Nice asırlar boyunca birlik ve dirlik için olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: "Kimsenin bir çakıl taşında bile gözümüz yok. Suriye'de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan Suriyelilerdir. Türkiye olarak milli çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim. Kan dökerek can alarak, sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yere varılmayacağını son 13 senedir yaşananlar göstermelidir.
Suriye toprakları savaşa doymuştur. Kana ve gözyaşına duymuştur. Şam rejimi Türkiye'nin uzattığı elin kıymetini idrak edemedi. Türkiye dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır. Hiç kimsenin dışlanmadığı, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana huzur içinde yaşadıkları bir Suriye görmek istiyoruz. İdlib'deki sivillere yönelik artan saldırıların bardağı taşıran damla misali son hadiseleri tetiklediği anlaşılıyor. Türkiye'nin 910 km uzunluğunda sınıra sahip olduğu bir ülkedeki gelişmelere gözlerini kapaması elbette mümkün değildir. (Suriyeli sığınmacılar) Tarih, tüm aksi propagandalara rağmen Türkiye'nin bu insanlık sınavını nasıl başarıyla verdiğini yazacaktır. Hiçbir ülkenin çakıl taşında dahi gözümüz yoktur.
Temennimiz, komşumuz Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura ve barış ortamına kavuşmasıdır. Bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkındayız. Milli güvenliğimizi tehlikeye atacak hamleye izin vermeyeceğiz. Suriye'de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Suriye, tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Suriye toprakları savaşa, kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü, güvenliği vatanlarında huzurla yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir. Sorumluluk sahibi aktörlerin, uluslararası tüm kuruluşların Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına destek vermesi bölgemiz için en hayırlı yol olacaktır."