15 TEMMUZ YAPTIRIMLARI

 
15 Temmuz sonrası çok önemli yaptırımlar oldu. İhmal edilen bir çok önlem alındı. İhtimaller, kontrol, şüphe, takip, denetim veya zamanı gelmiş yaptırımlar da devreye girdi.
 
15 Temmuz ile birlikte askeri karargahlar konusunda çalışmalar yapıldı ve hemen uygulamaya geçildi. Bir çok birlik ve karargah başka şehirlere kaydırıldı. Çok geç kalınmış bir uygulamaydı. Hem ekonomik, hem de işlev bakımından gerekliydi. 
Ankara'dan söz edersek bir çok askeri yapı ve askeri alan artık şehrin içinde kaldı. Şehir büyüdü. 80 - 90 yıl önceki planlama ömrünü doldurdu. Örneğin Mamak Muhabere Okulu, Etimesgut Zırhlı Birlikler, Polatlı'daki Topçu Okulu artık apartmanlar ile iç içe. Kara Harp Okulu, Dikmen - Bakanlıklar arasında. Allah'tan sınırları hakim bir bölgede. 
 
Ve Kara Havacılık Okulu. Taşınma başladı. Ama 10 yıldır oturduğum İncek Mahallesi'nin üstünden geçen helikopterler ister istemez bir ürperti veriyordu. Üçlü veya beşli helikopter grubu gün boyu eğitim uçuşu için İncek üstünden Gölbaşı ilçesi istikametindeki bir hatta gidiş gelişleriyle meskun mahali eğitim alanı haline çevirmişti.
Olmaz demeyin. Makina bu. Bakım eksikliği olabilir. Kursiyer öğrencinin hatası olabilir. Sonuç ne olur? Paaat üstümüzde! 
Şehir üstünde elbette görevli helikopterler uçacaktır. Polis, belediye, ambülans, yolcu helikopterleri şehir hattı üstünde görev yapabilir. Ama bunlar eğitim uçuşu yapmıyorlar ki. 
 
Bakın Sancaktepe'de apartman çatısına çarpıp sokağa düşen helikoptere... Büyük bir facia atlatıldı. Samandıra artık şehirin içi. Eğitim yapılan alan şehirin üstü. Uçuş eğitim amaçlı. Sıkıntıyı anlatmamıza gerek var mı?
Çözüm tüm askeri birliklerin şehir dışına taşınmasıdır. Sembol binalar ile acil birlikler hariç. Şehir içinde eğitim yerleşkesi olmaması gerekir.
 
15 Temmuz sonrası yer değişim planı yapıldı. Çoğu da gerçekleşti. Doğrusu da buydu. Siz hiç Paris, Londra üstünde eğitim uçuşu yapılmasına tanık oldunuz mu?
Şehir içinde artık resmi elbise ile dolaşmak da yasaklandı. Resmi araç trafiği de genellikle yok. Adı üstünde üniforma. Yani resmi elbise. Resmi alanda giyilir veya resmi törenlerde. 
Askeri binalar ise şehir dışındaki yapılaşmalarla gerçekleşmelidir. Lojmanı, okulu, çarşısı, lojistiği ile. 
Amerika ve NATO ülkelerinde şehir içinde askeri birlik, eğitim alanı görmedim. 
Bu da yetmez. Genelkurmay Başkanlığı ile Kuvvet Komutanlıkları da tek çatı altında şehir dışında bir üs halinde olmalıdır. 
Pentagon'u örnek verebiliriz. Bir dönem Ankara'da, hatta Adana, Sinop gibi illerimizdeki Amerikan üsleri de şehir dışında değil miydi?
 
Dün çok önemli bir kaza atlattık. Kahraman şehit askerlerimiz daha büyük bir faciaya neden olmamak adına son gayretleriyle canlarını feda ederek sivil kaybını önlediler. 
Adı üstünde: Eğitim uçuşu. Risk ve hata olabilir. Her ne kadar yanlarında işin ehli komutanları olsa bile...  İnsan yapımı; makina bu. Bakım hatası da olabilir. Pilotaj hatası da. 
 
Adı üstünde: Eğitim askeri, yerleşim sivil. İki farklı yaşam, iki farklı alan. 
15 Temmuz yaptırımları devamı ve önceliğine ihtiyaç vardır. Hemen yeni bir proje yapılanma ile kahraman askerlerimize ait özel, modern, teknolojik, askeri kentler oluşturulmalıdır. Unutulmamalıdır ki askerlik zor zanaattır. Ucunda ölüm olan bu meslekte başka hiç bir uğraşa benzemeyen özellikler bulunmaktadır. 
Şehitlerimize rahmet dileklerimizle... 
 
NOT: Sakın ha yanlış anlaşılmasın. Askerlerimiz şehit olurken sivillere bir şey olmasın noktasında değilim. Eğer bu eğitim uçuşu gerçek bir eğitim alanında yapılsaydı belki de şehit pilotlarımız sivillere zarar verilmesini engelleyecek bir gayret içine girmezler, rahat bir iniş olanağı bulabilirlerdi. Kuşkumuz ve üzüntümüz bundandır. 
NOT 2: Aslında askeri birlikler yıllar öncesinin planlamasıyla şehir dışında kurulmuştu. Kırıkkale Silah Fabrikası da örnektir, Samandıra da. Ama öylesine bir yapılaşmaya izin verildi ki askeri birliklerin dibine kadar yerleşim birimi oldu. Öyle ise ilk planlama doğruydu. Ama şehrin yaygınlaşmasına verilen izin demek ki yanlış uygulama olmuş. Bu da biline...