ABD seçimleri, Soros ekibinin zaferidir. ‘Zaferin planlayıcıları Trump’ı düşürmek için koronavirüsle dünyayı sarstı’ teorisinin gerçekliğini bilemeyiz.
Bir yıl önce Amerikalılar için ekonomik göstergeler yolunda iken Kovid19’un Çin’de sahneye çıkması ama en çok AB ve ABD’de can almasının tam açıklamasını kimse yapamadı.
ABD’de virüsü daha da hızlı yayma proje olduğu öne sürülen zenci Floyd’un öldürülmesidir.
Akabinde, Antifa adlı Sorosçu örgüt onbinlerce kişiyi haftalarca çeşitli şehirlerde yürüttü. Hem virüs yayılma hızını arttırdı, hem işyerleri yakılıp yıkılarak ekonomiye darbe vuruldu. Yanılmıyorsam 30’a yakında insan öldürüldü. Toplumsal karmaşaya demokrasi diyenler oldu.
Yakıp yıkma, çalıp çırpmayı günahsız gösterme, toplumun diğer kısmının devlete güvenini zayıflatır ve kişisel korunma düşüncesi ile asıl karmaşa başlar.
Gelinen noktada Antifa’nın sokağı ateşe vermesini demokratik eylem, Trump yanlılarının kongre binasına girmesini darbe diye nitelemek ve daha ilk konuşmasında görevlendireceği Adalet Bakanın övmesi ile Joe Biden’in “nasıl bir ABD ve Dünya” istediğinin de göstergesidir. Bu seçimle Obama dönemi yine iktidardır.
Bush’un saldırgan dış politikasını aynen uygulayan Obama’dır. Biden da aynı yolda yürüyecektir. Afganistan, Suriye ve Irak stratejileri ile bu devletleri ve komşularını savaşın ortasına atmış, binlerce Suriyelinin Türkiye’ye göçmesine sebep olmuştu.
Diyorum ki, Joe Bidenli dönemde ABD sahaya güçlü bir dönüş yapacak.
Bizi yakından ilgilendiren o dönüşle Can Ataklı’nın “savaşta yenilmiş bir Türkiye’de iktidar değişikliği” projesi için yanıp tutuşanların, içerden de yüklenmeyi ihmal etmeyecekleri anlaşılıyor.
Başlığa dönersem, salgın daha da artıp insanlar isyan etsin projesiyle yalpalayan ekonomi, mektupla oy kullanma yanlışlığı, seçmen olmayan Meksikalı gibilere oy kullandırılması, vali-belediye başkanlarının isyanı ve sayılan oyun internet üzerinden gönderilmesiyle Trump, organize işlere mağlup oldu.
ABD seçimi gösterdi ki hile sadece sandıkta olmaz.
Neticede ABD başkanı değişti. Dört yıl boyunca ara verilen ABD saldırganlığının Suriye’deki dengeleri bozacak boyutu, Moskova-Ankara uyumuna bağlı. Rusya bunun işaretini, Ermenistan- Azerbaycan antlaşması ile verdi.
Bölge ülkeleri olarak dengeleri gözetmek yerine birbirini yeme planına alet olursa, kendi ayaklarına sıkmış olur.
ALGI HABER YAPANA TAKİP ŞART
Türkiye’de şu saatten sonra neler olur?
PKK ve FETÖ’yü hortlatma faaliyeti hız kazanır.
Millet ittifakı, Sorosvari eylemleri yurt safına yayacaklarının işaretini rektör olayında gösterdi.
Habertürk, günlerdir zam haberi yapıyor. Aynısını son iki seçimde güçlü bir şekilde yapmıştı.
Daha neler yapacaklarını anlamak için Change.org denilen ABD merkezli insanların duygu haritasını çıkaran kampanyaları incelemek yeterli. “Avrupa ordusu” diyen Macron’a nefes aldırmayan sarı yeleklileri, piyasaya süren Soros’tur. O manada, bizim de epey suçumuz birikti.
Özetle, kemerlerimizi bağlayalım. Sosyal medya yalanları, adları malum haber siteleri ile algı operasyonları, yine malum ittifak mensuplarının kaosu tetikleyen konuşmaları sebebiyle hava boşluğuna girebiliriz. Neyse ki bağışıklığımız, kendimize güvenimiz yüksek.
Yedi düvel en çok HDP, PKK üzerinden oynuyor. HDP’nin terörle olan bağı ve milli güvenlik meselesi olduğu benimsenmelidir.
FETÖ’cüler silahlı terör örgütü olarak yargılanıp mal varlığına el konuluyorsa, PKK’da aynısını yapmaktadır. HDP, PKK ile bağını açıklamaktadır. Hal böyle iken, ülkeyi bölüp Kürdistan kurmak amacı güden HDP kapanmayacak da ne olacak?
Önümüzdeki dönem sabır ve sadakatin sınanacağı dönem olacaktır.