ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, ülkesinin BM Güvenlik Konseyi'ndeki (BMGK) veto hakkını ABD'nin çıkarlarını gözetmek için kullandıklarını ve bu konuda herhangi bir mazeret beyan etmeyeceklerini açıkladı. Greenfield, BM Genel Kurul haftası öncesi New York'ta gazetecilere yaptığı açıklamada, veto kullanımının ABD'nin elindeki bir güç olduğunu ve bunu kullanmaya devam edeceklerini belirtti.
Greenfield, BM Genel Kuruluna bu yıl 133 hükümet ve devlet başkanı, 3 başkan yardımcısı, 80 başbakan yardımcısı ve 45 bakanın katılacağını söyledi. Bu yılki toplantının, Ukrayna, Sudan, Haiti ve Gazze'deki krizler ve çatışmalar nedeniyle kritik bir dönemde gerçekleşeceğine dikkat çekti.
ABD'nin BM Genel Kuruluna İlişkin Öncelikleri
Greenfield, ABD'nin BM Genel Kurulu için üç ana önceliği olduğunu belirtti:
- Uluslararası barış ve güvenliğe yönelik tehditlerle mücadelede üye ülkelerle işbirliği yapmak.
- İnsani yardım krizleriyle mücadele etmek.
- Daha kapsayıcı ve etkili bir uluslararası sistem oluşturmak.
Greenfield, veto hakkıyla ilgili olarak, ABD'nin çıkarları doğrultusunda kullanmaya devam edeceklerini, ancak mevcut sistemin işleyişine dair görüşleri dinlemeye açık olduklarını ifade etti. Yeni veto haklarının BM Güvenlik Konseyi'ni daha da kilitleyeceği gerekçesiyle iki Afrika ülkesine veto hakkı olmadan daimi üyelik teklif ettiklerini hatırlattı.
Filistin Karar Tasarısı Üzerine
Greenfield, Filistin'in BM Genel Kurulu'na sunduğu ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki mevcudiyetini 12 ay içinde sonlandırmasını talep eden karar tasarısına ilişkin, UAD'ye saygı duyduklarını ancak tasarının önemli eksiklikler içerdiğini ve somut katkı sağlamayacağını düşündüklerini söyledi. Ayrıca bu tasarının iki devletli çözüm yolunda ilerlemeyi baltalayacağını ifade etti.
ABD'nin Orta Doğu Politikası
ABD'nin Orta Doğu'da barış görmek istediğini vurgulayan Greenfield, Başkan Joe Biden'ın bu hedef doğrultusunda yoğun çaba gösterdiğini belirtti. Greenfield, ABD'nin müttefiki İsrail'in kendini savunma hakkını korumasına destek olma konusunda kararlı olduklarını, ancak bu durumun savaşın devam etmesini istedikleri anlamına gelmediğini de ekledi.
