ADALETİN ve ZULMÜN NETİCELERİ..

Kendi tebasına, kendi milletine zulüm eden İran şahlarının akıbetini işittin mi hiç?

Ne o şevketleri, şahlıkları kaldı ne de köylüye yaptıkları zulüm kaldı?

Onlar, gafil idiler. Yanlış düşünmüşlerdi.Cihanda ebedi kalacaklarını zannediyorlardı.  Halbuki, kendileri gitti, zulümleri ise, ancak fena bir yadigar olarak kaldı. Bir tek şey bırakmadılar. Oda kötü bir ad.

Kıyamet günü adil bir kimse Arşın serin gölgesinde rahat edecektir. Ne mutlu ona! Cenabı Hak dilerse lutuf ederse o zaman lutuf kabilinden bir milleti adil padişaha nail  kılar. Lutufta bulunmak istemezse o zaman da gaddar bir hükümdarı onun başına musallat eder.

İyiler böyle cebbar bir padişahtan nefret edip kaçarlar.Çünkü zalim hükümdar Allahın bir gazabından başka bir şey değildir.

Evet, iyiliğini istediği bir ülkeye adil ve müdebbir bir padişah verir, viran etmek istediği yeri de bir zalimin sert, sıkı ve haşinpenrir, viran etmek istediği yeride bir zalimin sert, sıkı ve haşin pencereleri arasına teslim eder.

Padişahım' Büyüklük Zat'ı Bariye mahsustur. Ona şükret., şükretmezsen nimet elinden gider.Bu mala mülke şükretmezsen zeval bulmayan saltanata nail olursun. Lakin saltanatın devrinde işi zulme dökersen padişahlığın elden gider, sonra dilencilik edersin.

Bir ülkede zayıflar acizler kudret ve kuvvet sahiplerinden haksızlık görüyorlarsa orada padişaha uyku haramdır.

Halkı bir hardal danesi kadar bile kırma, incitme gücendirme.

Çünkü millet bir sürü, hükümdar ise çobandır. Eğer millet padişahtan kötülük görüyorsa, demekki o padişah o sürünün çobanı değil. kurdudur. Ahaliye hasıxlık eden, kötülük düşünen hükümdarın ölümü feci olur. Halka yapılan fenalık geçer, gider, ama

o zaliminkötü adı yıllarca kalır, geçip gitmez ve unutulmaz.

Arkadan sana nefret ve lanet edilmesini istemiyorsan iyi ol. O zaman kimse sana kötü demez.