Güzel Aksaray şehrimiz tarihin önemli olaylarına şahitlik etmiş bir kavşak yolu üzerinde bulunur. Gününüzde en işlek E-5 karayolu üzerinde Batı ile Doğu’yu birbirine bağlar. Aksaray; Selçuklu ve Osmanlı döneminde de yine Orta Anadolu’nun önemli bir merkezi olarak tarihi rolünü ifa etmiştir. İstanbul’daki Aksaray semti de Fatih döneminde Aksaray vilayetinden getirilen ahaliden dolayı bu ismi almıştır. Birkaç hafta önce memleketim olan Aksaray’a (Ortaköy-Devedamı köyü) gittiğimde Ali Aydın ile birlikte önce 37 yıldır görmediğim ilkokul öğretmenim Alişan Altınöz’ü ve ardından Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yusuf Şahin’i ziyaret ettik.
 
 
Rektör Şahin, samimi, mütevazi ve çalışkan bir kişiliğiyle üniversite hakkında iki saatlik adete bir brifing verdi. Kısa zamanda üniversite hem nicelik hem de nitelik yönünden büyük ilerleme kaydettiğini belirten Rektör Yusuf Hocamız üniversite olarak bölgesel meselelere de el atmış. Kendisine teşekkür ettim ve Aksaray ile ilgili önemli üç proje teklifinde bulundum. Sayın Rektör sağolsun teklif ettiğim projelere çok sıcak baktı ve yapabileceklerini söyledi. Rektör Bey üniversite tarafından neşredilen kitapları takdim ettiler. O kitaplardan biri olan “Aksaray Dağarcığı” isimli eseri siz aziz okurlara tanıtmak istiyorum.
 
 
İlk Vali Abdullah Sabri
 
“Aksaray Dağarcığı” kitabı Aksaray Üniversitesi Somuncu Baba Tarih ve Kültür Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından neşredilmiş ve Dr.Zekai Erdal ve Mustafa Fırat Gül tarafından hazırlanmış, eseri müellifi ise Cumhuriyet döneminde (1920) Aksaray’ın ilk Valisi Abdullah Sabri Karter tarafından kaleme alınmıştır. Aksaray Mutasarrıfı olan Abdullah Sabri Karter ilk Aksaray Valisi olarak 1923 yılına kadar bu görevde kalmıştır. Aksaray ne hikmetse 1933’de, “Bazı Vilayetlerin ilgası ve Bazılarının Birleştirilmesi Hakkında Kanun“la Aksaray kaza yapılmıştır. Merhum Turgut Özal’ın 1989 yılı Başbakanlığı sırasında Niğde’den ayrılarak 56 yıl sonra tekrardan vilayet olmuştur.
 
 
Aksaray Dağarcığı kitabı titiz bir akademik çalışma ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Eserin Osmanlıca tıpkıbasım sayfalarını saymazsak 154 sayfadan oluşuyor ve geniş dip notlar, gözden geçirilmiş tarihi bilgiler, belge, fotoğraf ve kaynakça dikkat çekiyor. Kitabın takdim yazısında Aksaray Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yusuf Şahin, “Eser merhum Karter’in sağlığında basılmamış ve vasiyeti gereğince Aksaray’a eşi tarafından getirilerek merhum Bayram Ali Gürün’e teslim edilmiş ve oradan da torunu Ümit Gürün bu kıymetli eseri yayınlaması için araştırmacı Mustafa Fırat Gül’e teslim etmiştir. Ve uzun çalışmadan sonra Aksaray’ımız ve tarih severler bu kıymetli esere kavuşmuştur” kitabın hikayesi anlatılmış.
 
 
Osmanlı’dan Cumhuriyete!
 
Aksaray’da kaldığı yıllarda hatıratını yazan Abdullah Sabri Karter, önemli bir şahsiyettir. 1867-1939 tarihleri arasında yaşamış, Osmanlı imparatorluğunun yıkılışını görmüş; I. Meşrutiyet, 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı “93 Harbi”, II. Meşrutiyet, 31 Mart Vak’ası, İttihat ve Terakki iktidarı, Balkan savaşları, I. Dünya Savaşı, Çanakkale Savaşı, Sarıkamış faciası, Ermeni Tehciri, Mondros, Sevr gibi çok önemli olaylara, bozgunlara, felaketlere tanıklık etmiş; koskoca bir imparatorluğun gözünün önünde parçalanıp dağıldığını görmüş hatta o dönemin bir kesitinde Edirne valiliğini de yapan bir büyük Osmanlı münevveri olarak karşımıza çıkıyor Sabri Karter.
 
 
Osmanlı’dan Cumhuriyet intikal eden devlet yapısı içinde her iki dönemde de görev alan Aksaray’ın ilk Valisi Abdullah Sabri Karter, Aksaray’ın yakın dönem tarihi açısından oldukça mühim bir şahsiyet olarak bugün müze olarak kullanılan valilik konağını yaptırmıştır. Yine aynı dönemde vilayet, maliye, adliye binaları da yaptırılmıştır. Eğitim büyük önem veren Vali Karter kütüphane ve istimlak işi onun gayretleriyle çözülmüştür. Kurtuluş savaşının yaşandığı zor dönemde Aksaray’ın başında yer almış, şehrin tarihi için mesai harcamış ve Aksaray ile ilgili bilgi, belge ve bulgularını bir defterde toplamıştır. Defterdeki bu notlar arasında bugün hiçbir yerde bulunmayan bilgiler olduğu gibi vakfiye suretleri de bulunmaktadır. Kitabı hazırlayan Zekai Erdal ve M.Fırat Gül’ün bu titiz çalışmasından dolayı tebrik ediyor, okuyucularımı böylesine önemli araştırma eserini okumalarını tavsiye ediyorum.