Eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, avukatı aracılığıyla eşinin kardeşi ve Zafer Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Hasan Basri Akşener hakkında suç duyurusunda bulundu.
Meral Akşener'e yönelik hakaretler
Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne iletilen dava dilekçesinde, Hasan Basri Akşener'in sosyal medya üzerinden Meral Akşener hakkında yaptığı paylaşımlar ve Selcen Kahramanoğlu ile arasında geçen mesajlar yer aldı. Selcen Kahramanoğlu'nun tehdit ve hakaret içerdiği öne sürülen bu görüşmeleri, tehlike oluşturabileceği belirtilerek Meral Akşener'in avukatına ilettiği bildirildi. Oda TV'nin haberine göre, mesajlarda Meral Akşener'e yönelik ağır hakaret ve tehditler bulunduğu ortaya çıktı. Dilekçede, Meral Akşener ile Hasan Basri Akşener arasında hukuki bir ilişki veya iletişimin bulunmadığı vurgulandı.
Sosyal medya mesajları da şikayet konusu
Dilekçede, Hasan Basri Akşener'in şahsi X hesabından 4 Temmuz'da yaptığı "Meral Akşener hanımla ben akçeli işler nedeniyle koptum, ben Zafer Partisi'nde böyle bir akçeli iş görsem bir dakika durmam ayrıca." mesajı kişilik haklarına saldırı olarak tanımlandı.
Hasan Basri Akşener'in ifadesi
Hasan Basri Akşener, emniyette verdiği ifadede İYİ Parti'nin yönetim tarzını eleştirdiğini ve bu nedenle Meral Akşener ile aralarının açıldığını belirtti. Akşener'in kendisini arayarak nezaketsiz şeyler söylediğini, eleştirilerini sürdürmekte kararlı olduğunu ifade etti.
Akşener, 3 Temmuz 2024 tarihinde Facebook üzerinden Meral Akşener ile ilgili sorulara yanıt verdiğini, ancak Selcen Kahramanoğlu'nun bu görüşmeleri ileteceğini düşünmediğini belirtti. Mesajların iletilmesine yönelik bir talimatı olmadığını, bu yazışmaların özel bir aile içi konu olduğunu vurguladı. Selcen Kahramanoğlu'nun görüşmeleri üçüncü kişilerle paylaşması nedeniyle suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Kullandığı ifadeler nedeniyle hakaret ve tehdit suçlarının oluşmasının mümkün olmadığını savundu. "Görürsem vururum" ifadesini "Görürsem yüzüne vururum" olarak kastettiğini belirten Akşener, bu ifadenin fiziksel şiddet anlamına gelmediğini, hataları yüzüne vurmak anlamında kullandığını söyledi. Herhangi bir kadına karşı şiddette bulunma düşüncesinin olmadığını vurguladı ve hakkındaki suçlamaları reddetti.