İhtiyarın biri Hatemi Tainin otağından bir avuç kadar şeker istemiş. Hatem ona bir çuval şeker göndermiş. Hatemin çadırın içinde bulunan karısı; İhtiyarın istediği bir avuç şeker ona yeterdi.
BU kadarına ne luzum var? . Buna sebep ve hikmet nedir diye sorunca; Hatem ona gülerek şu cevabı vermiş; ''Ey Hatem kabilesinin şerefli kadını..Evet, o kendisine lazım olduğu kadar istedi.
Fakat ona; onun istediği kadar verseydim, Hatem-i Tainin kabilesinin ve hanedanının al-icenaplığı nerede kalırdı. Ebu Bekir Sad İbn. Zengi müstesna olmak üzere bu dünyaya Hatemi Tai gibi cömert bir adam gelmemiştir. Ebu Bekir Sad İbn. Zengi öyle ihsanda bulunur ki, isteyen bir kimsenin bir daha ağzını açıp, istemesine meydan bırakmaz.
O, büyük bir himmet sahibidir. Ey halkının sığındığı padişah, Gönlün şad olsun. Senin çalışmanla Müslüman ahali mesut ve İslam ülkeleri mamur olur. Senin adaletin sayesinde İran toprakları Yunan ve Rum ülkelerini çok gerilerde bırakmıştır. Hatemi Ta-i olmasaydı bu gün cihanda onun aşiretinin adı dillerde olmaz, ve bir kul dahi onlardan bahsedemezdi.
Kaldı ki, o namlı zattan sadece kitaplarda iyi bir ad kalmış. Senden ise, iyi bir isim ve hemde sevap kalacaktır. Çünkü Hateminin elinin açıklığı insanlar için çalışması nam ve şöhret kazanmak içindi. Halbuki sen cidden Allah için çalışıyorsun. Ben derviş bir adamım. Yaranmak elimden gelez. Ve yapmacık yapamam. Yalnız vasiyet ve nasihatte bulunabilirim, oda şudur: ''Elinden geldiği kadar iyilik yap. Senden iyilik, Sadidende öğüt kalsın. Şeyh Sadi Şirazi.