ALMANYA’DA 3 günlüğüne de olsa hayat durdu. Artık Weinacht-Noel de geride kaldı. Güneş yüzünü bu kış gününde de olsa gösterdi. Bu satırlar yazıldığı sırada güneş tüm gülümsemesiyle yerini alırken gökyüzü alabildiğince mavi. Hiç unutmam Berlin’e geldiğim ilk yıllarda, tarafımdan sayıldı 53 gün güneş görmemiştik. Dedik ya Almanya ve Berlin Hz. İsa’nın doğum gününü kutladı. Şimdi yeni yılı karşılama ve yılbaşı eğlencesi telaşı başladı. Yıllar önce “Yeni yılda niye kar yağmıyor?” diye düşünülüp, Berlin semalarında yağmur bombası patlatılmış ve kar yağdırılmıştı. Oysa o patlamadan çok değil 45 yıl kadar önce Amerikalılar işte bu Berlin’e hava köprüsü kurup uçaklarla insanlara yiyecek atmıştı. Yine de bu günlerde meteoroloji az bir ihtimal de olsa yağış bekliyor. Bu yağış Berlin’de kar getirir mi bilinmiyor.
Cumhurbaşkanı: Konuşun!
Almanya Cumhurbaşkanı FrankWalter Steinmeier, Noel dolayısıyla yayınladığı mesajda, toplumdaki suskunluk ve diyalog eksikliği konusunda uyarıda bulundu. Demokrasinin gücünün topluma bağlı, siyasi çatışmaya ve uzlaşmaya ihtiyacı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Demokrasimiz düşüncelerimizi söylememiz ve çıkarlarımızı savunmamız temelinde şekilleniyor” dedi. Farklı görüşlerde olan insanların birbiriyle konuşarak uzlaşmaya varabileceğine işaret eden Steinmeier, uzlaşma yeteneğinin demokrasinin gücü olduğuna dikkat çekti. Toplumun tümünün diyalog içinde olması gerektiğini, Almanların birbirleriyle az konuştuğunu ve daha az dinlediğini ifade eden Cumhurbaşkanı “Köken veya ten rengi, yaşam görüşü veya tutulan takımdan bağımsız olarak, hepimiz bu ülkeye aitiz. Ağzımızdan köpükler saçmadan, tartışmayı yeniden öğrenmemiz, farklılıklara katlanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Konuşmayan, hiç dinlemeyen, çözüme yaklaşamaz. Suskunluk durgunluk demektir. Özellikle de sosyal medyada zehrin akıtıldığını, gürültü ve gündelik öfkenin olduğunu 13 Dünya NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE Almanya’da hayat durdu! gözlemliyoruz. Ancak bazılarının kopardığı bu gürültüden ziyade, birçok kişinin suskunluğu beni kaygılandırıyor” şeklinde konuştu.
1 milyon insan evsiz
Peki, yeni yılda Almanya’da, bizleri neler bekliyor? Maliye Bakanlığı’nın mevcut emlak vergisinde yapmayı planladığı düzenlemenin bir bölümü basına sızdı. Yeni düzenlemeye göre emlak vergisi kiracının üzerine yüklenecek. Uzmanlara göre bu durumda büyük kentlerde özellikle de Berlin’de kiralar daha da artacak. Maliye Bakanı Olaf Scholz, endişeleri gidermek için vergi zammının söz konusu olmadığını vurguladı. Ancak belediyelerin yıllık 14 milyar Euroluk emlak vergisi geliri de güvence altına alınmak isteniyor. Bu arada Evsizlere Yardım Çalışma Birliği verilerine göre Almanya’da bir milyondan fazla insanın evsiz olduğu ve sokaklarda yaşadığı açıklandı. Soğuk ve kış nedeniyle de Ekim ayından beri 9 kişinin sokaklarda donarak hayatını kaybettiği de açıklandı. Almanya’da 7 bini çocuk olmak üzere 11 binden fazla kişinin kayıp olduğu açıklandı. Merkezi Wiesbaden kentinde olan Federal Kriminal Dairesi’nin (BKS) verilerine göre, 18 yaşından küçük 7 bin kayıp çocuk bulunuyor, bu çocukların yarısını da sığınmacıların oluşturuyor olması akla terör ya da organ mafyası gibi birçok soru işaretini beraberinde getiriyor. Günlük 300’e yakın kayıp başvurusu yapıldığını düşününce sorunun büyüklüğü daha da artıyor.
114 bin kişi işsiz kalacak
Diğer yandan dünyanın önde gelen otomobil üreticisi ülkelerinden Almanya’da, yanmalı motorlardan elektrikli motorlara geçiş sürecinde 2035’e kadar 114 bin kişi işinden olacak. Alman İş Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü (IAB) tarafından yapılan çalışmaya göre, 2035 yılında ülkede otomobillerin sadece yüzde 23’ü elektrikli olacak. Almanya milli gelirin yüzde 0,6’sına denk gelen 20 milyar Euro’luk ekonomik kayıp yaşanacak.
25 yıl sonra Solingen
Bu sayfa da hatırlarsanız daha önce Alman İslam’ı mümkün mü diye sormuştum. Şimdiler de onun somut adımları da atılıyor. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği DİTİB’ten kamuoyunda olumsuz bir algı var. Merkel de, DİTİB’in Türkiye bağlantılarına işaret ederek rahatsızlık duydukları gelişmelerin olduğunu, bunu da muhataplarına açık bir şekilde ifade ettiklerini belirtti. Almanya’da üniversitelerde İslam dini dersinin okutulduğunu anımsatan Merkel, “Benim açımdan Almanya’da imamlık meslek eğitimine ihtiyacımız var. Bu bizi bağımsız kılar ve gelecek için gereklidir” dedi. Son yıllarda ırkçılık ve yabancı düşmanlığının yeniden yaygınlaştı. Buna İslam fobisini de eklemek mümkün. Yeniden yükselen bu ırkçılığı düşününce de, kaçınılmaz olarak Solingen faciası akla geliyor. Genç Ailesi’nin beş bireyini kaybettiği kundaklamanın buradaki Türklere etkileri de film oluyor. Yarı belgesel niteliğinde çekilen ‘25 yıl sonra Solingen’ adlı filmin yönetmenliğini Ömer Pekyürek yaparken senaryosunu ise Şenol Göngör yazdı. Filmde, Tom Barcal ve Manuelle Jansen gibi tanınmış Alman oyuncular da rol aldı. Filmin galası gelecek yılın başlarında Bochum ve Gelsenkirchen’de yapılak. Yeni yılda, sıcacık yuvalarınızda kocaman çok mutluluklarınızın olması dileğiyle.. Berlin’den selam ve sevgiyle..