ALPASLANIN ÖLÜMÜ..

Alpaslan ruhunu Hakka teslim ettikten sonra onu tahtından alıp toprağa gömdüler; oğlunun başına da padişahlık tacını koydular.

Dünya, ölüm oklarının nişangahı olduğu için orada oturup durulmaz. Gelen gider.

Bir gün oğlu ata binmiş giderken, akıllı bir deli onu görerek şöyle dedi:

''Hey başaşağı olasıca felek! Bir zaman baba ata biner giderdi. Şimdide şimdide oğlunun ayağı özengide. Dünya böyledir işte, devri çabuk geçer, gider. Vefasız ve sebatsızdır. Birisi ihtiyarlayıp müddetini doldurunca bir talihli genç başını beşikten kaldırır.''

Dostum! Dünyaya bel bağlama. O sana yabancıdır. Her geceyibaşka bir evde geçiren bir çalgıcıdır o...Her sabah başka bir erkeğin koynunda  eden bir dilbere hiç gönül verilirmi?

Köy bu yıl sende iken iyilik yap. Çünkü bir dahaki yıl, muhtar başkası olacaktır.

Ey fakire zorbalık yapan adam! Seninde ancak beş günlük ömrün vardır.Firavun fesatlığı terk etmedide ne oldu? Saltanatı ancak mezarının başına kadar sürdü.

Hükemadan biri İran hükümdarlarından Keykubada ; saltanatın zeval bulmasın diye dua etmiş. Büyük bir zat bu duaya kusur bularak şöyle demiş:

Böyle bir dua etmesi hükemadan olan bir muhterem insana yakışmaz. Hayret doğrusu !

Bir bilgin nası olurda böyle dua eder? Ferudun, Dahhak ve Cemşid gibi İran padişahlarından acaba hangisinin saltanatı zeval bulmamıştır?

Mademki kimse burada daimi değildir, o haldeebedi kalmayı istemek hem yersiz, manasızdır, hemde yakışık almaz.

Duayı eden hakim ona dediki:

Bilgili inasan, manasız söz söylemez. Ben ona daimi bir ömür istemedim. Hayır işlerinde başarı göstermesini diledim.

Padişah Hak yolundan ayrılmaz ve doğru sözü dinlerse bu dünyadangöçüp gittikten sonra saltanatını öbür dünyada kurar.

Ölüm böyle bir kimseden bir şey eksiltmez.

Hazinesi, ordusu, şevketi olan iyi yaşayan, istediğine nail olan bir hükümdar, ibadetinde daim ve iyi huylu olursa, bu saadet ebediyyen onun olmuş demektir.

İşte benim, Saltanatın zeval bulmasın  diye dua etmekten maksadım budur.