Millet İttifakı bileşenleri; CHP, İP, SP ve HDP’nin yaptığı “bölücü Anayasa” çalışmasının maddelerini görünce nutku tutulmayan yoktur. 1. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan, Türkleri İç Anadolu’ya adeta boğmak için hapsettikleri Sevr’in bir benzerini düşünmüşler adeta. Değişemez denilen maddeleri pamuk ipliğine bağlayıp, bir sonraki adım olarak öngörmüşler.
“Değişemez” diye bir şey olur mu diyenler, “Değişemez olan Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Üniter yapısıdır. Dilidir. Birliği, aziz vatanın dirliğidir.”
Anayasalar, millet sözleşmesidir. Yedi düvel istiyor diye sözleşilmez. Mesela, İngiltere’nin yazılı Anayasası yok ama öyle bir kültür baskısı, istihbarat ağı genlerine işlemiş ki bir İngiliz çıkıp da sömürdükleri, kanını içtikleri sömürgeler için “insan haklarından, özgürlüğünden dem vuramaz.” Prenses Diana’nın başına gelen, hepsiningelir.
Velhasıl, Sevr’i çağrıştıran maddeleriyle bir sonraki aşamada özerk yapılara dönüşecek ülkemiz için değişmeyen emperyalist strateji “parçala, böl, yut”u öngörmüş Millet İttifakı. O sebepten yaptıklarını kabul etmiyorlar. Vatandaşı kandırarak, hiçe sayarak sözleşilmez. CHP-İP konsorsiyumu ne yazık ki bunu yapmış.
Cumhur İttifakı olarak, AKP ve MHP’nin üzerinde çalışmaya başladıkları ve tüm siyasi partileri davet ettikleri çalışma, Türk Milletinin bekasına hizmet edecektir. Bölücü unsurları heveslendirmeyeceği muhakkak.
Ayrıca, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini” desteklemelidir. İki başlı, kimin eli kimin cebinde belli olmayan, dış erişime açık, ağır işleyen, çarkları aşınmış parlamenter sistem yerine inşa edilen sistemi ayakta tutmaya yarayacak Anayasal düzenleme olacağı açıktır.
Anayasa mahkemesinin “insan haklarına aykırı diye kaldırdığı, Türkiye’nin güvenliğini hiçe saydığı “güvenlik soruşturmasının” önemini içine alan yenilenme şart. Kişi PKK’dan, FETÖ’den yargılanıyor, dava sonuçlanmadığı için her türlü aday oluyor. Böyle bir saçmalık olur mu? Bölücünün insan hakkını gütmek nedir? Hukuk insan hakları üzerine kuruludur tamam da, o insanın devletinin dirliğini koruma hakkı ne olacak?
O sebeple, AB’ye girilecek diye gevşeyen somunlar sıkılmalı, devlete ve milletin birliğine karşı işlenen suçlar cezasız kalmamalıdır.
Yine seçim kanunu başta olmak üzere onunla bağlantılı YSK, Siyasi partiler kanunu gibi alarm veren noktalar elden geçirilmeli. Partiler, bölücü unsurlarla, Soros gibi uluslararası karışıklık çıkarıcı oluşumlar hatta kökü dışarıda olan Siyonist örgütlerle bağı olmamalı.Atatürk mason localarını niye kapattı? Her kesim üzerinde düşünmelidir.Mesela, Masonik bağlantısı olanlar hiçbir şekilde aday olamamalıdır.
AB’ye girilecek diye delik deşik edilen ve darbeler sonrası yapılan değişikliklerin düzenleneceği, beklenildiği üzere bekamıza hizmet edecek Anayasal düzenlemeye TBMM’de bulunan her parti destek vermeli. Tabii, HDP hariç. Vermezlerse, Türk Milletini kendi Anayasasını onaylar.
İnsan hakları derken Türk Milletinin haklarının görmezden gelindiği açıkların kapatılacağı yeni çalışma, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de uzun soluklu kılacaktır.
İnsan Hakları Eylem Planı'nın hayırlısı ile neticeye varmasını dilerim.