SPOR

Anayasa Mahkemesi'nden Aziz Yıldırım kararı!

AYM, Aziz Yıldırım'ın Rasim Ozan Kütahyalı hakkında sarf ettiği sözleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek cezai yaptırım uygulanmamasına karar verdi.

 Anayasa Mahkemesi (AYM), Fenerbahçe'nin eski başkanı Aziz Yıldırım ve gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı arasındaki "hakaret" davasında kararını verdi. Mahkeme, Yıldırım'ın Kütahyalı'ya yönelik sözlerinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti ve cezai bir yaptırım uygulanmasına gerek olmadığına karar verdi.

Mahkeme Süreci ve Kararın Detayları

 Dava, 2019 yılında Aziz Yıldırım'ın Rasim Ozan Kütahyalı hakkında sarf ettiği, “Bu kadar gerizekalılık, bak gerizekalılık diyorum, ahlaksızlık olmaz ya, koyuyorlar şişeyi alta, çekiyorlar viskiyi yorum yapıyorlar” ifadeleri üzerine başlamıştı. Yıldırım’ın bu sözleri nedeniyle hakkında hakaret davası açılmıştı. Ancak AYM, Yıldırım’ın sözlerinin eleştiri sınırları içerisinde kaldığına ve ifade özgürlüğü kapsamında korunması gerektiğine karar verdi.

Yargıtay'ın Değerlendirmesi

 Mahkeme, söz konusu ifadelerin sert bir eleştiri niteliği taşıdığına, ancak demokratik toplumlarda bu tür ifadelerin hoşgörü ile karşılanması gerektiğine dikkat çekti. AYM’nin kararında, Yıldırım’ın kullandığı ifadelerin hakaret unsuru taşımadığı ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Bu sebeple, Yıldırım’a yönelik herhangi bir cezai yaptırım uygulanmadı.

Rasim Ozan Kütahyalı Cephesinden Tepki

 Kararın ardından Rasim Ozan Kütahyalı’nın cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmezken, bu gelişme kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle basın ve ifade özgürlüğü tartışmalarının yeniden gündeme gelmesine neden oldu.

Kamuoyunda Tartışmalar Sürüyor

 Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı, ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı çerçevesinde önemli bir emsal niteliği taşıyor. Karar, sosyal medya ve medya dünyasında geniş bir tartışma yaratarak eleştirmenler ve hukukçular arasında farklı görüşlere neden oldu. Kimileri kararı doğru bulurken, kimileri ise bu ifadelerin hakaret kapsamına girmesi gerektiğini savundu.