Hizbullah, İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım’da yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasından bu yana İsrail askerlerini hedef alan ilk saldırısını gerçekleştirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırıya sert bir yanıt verilebileceği uyarısında bulunarak, ateşkes ihlâlinden Hizbullah’ı sorumlu tuttu.
Hizbullah Hareketi, Lübnan sınırındaki Kefr Şuba Tepeleri’nin İsrail işgali altında bulunan Ruveysat el-Alem bölgesine bir saldırı düzenlediğini açıkladı. Örgüt, bu saldırıyı “ilk savunma uyarı müdahalesi” olarak nitelendirdi. Açıklamada, İsrail’in ateşkes ihlallerinin gerekçesi olarak şu maddeler sıralandı:
- Lübnanlı sivillere ateş açılması,
- Ülkenin başkenti Beyrut’a kadar uzanan hava sahası ihlalleri,
- Hava saldırılarıyla can kayıplarına ve yaralanmalara neden olunması.
Hizbullah, İsrail’in bu faaliyetlerine karşı uluslararası toplumun yeterli adımları atmadığını ve ihlallerin durdurulamadığını vurguladı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, olayın ardından yaptığı açıklamada ateşkese bağlı olduklarını ancak ihlâllerin karşılıksız kalmayacağını belirtti. Netanyahu, Hizbullah’ın Ruveysat el-Alem bölgesindeki saldırısını ciddi bir tehdit olarak değerlendirerek, "Ateşkes çiğnenirse cevabımız sert olacak" dedi.
Netanyahu ayrıca, Lübnan’daki saldırının İsrail'in güvenliğini doğrudan tehdit ettiğini ve bu tür girişimlerin caydırıcı bir şekilde karşılık bulacağını ifade etti.
Hizbullah’ın İsrail askerlerine yönelik saldırısı, bölgede hassas bir dengede duran ateşkesin geleceğini tehlikeye atabilir. Kefr Şuba Tepeleri ve çevresi, Lübnan ve İsrail arasındaki uzun süredir devam eden sınır anlaşmazlıklarının merkezinde yer alıyor. Ateşkes anlaşmasının uygulanması bile bu gibi ihlallerin gölgesinde ilerlerken, son saldırı iki taraf arasındaki gerginliği daha da tırmandırabilir.
İsrail'in gelecekteki hamleleri, bölgedeki istikrarı ciddi şekilde etkileyebilir. Özellikle Netanyahu’nun sert açıklamaları, İsrail’in geniş çaplı bir operasyon başlatma ihtimalini gündeme getiriyor.
27 Kasım’da yürürlüğe giren ateşkes, uluslararası toplum tarafından Orta Doğu’da tansiyonun düşürülmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmişti. Ancak İsrail ve Hizbullah arasındaki karşılıklı suçlamalar, bu anlaşmanın uygulanabilirliğini zora sokuyor.Hizbullah, saldırısının ateşkesi bozan bir hamle olmadığını, İsrail’in ihlallerine yanıt niteliğinde olduğunu savunuyor. İsrail ise Hizbullah’ı, bölgeyi yeniden kaosa sürüklemekle suçluyor.