Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, bakanlığının bütçe görüşmelerinde TBMM Genel Kurulu'ndaydı.

Düzce'de, her afette olduğu gibi depremin ilk saatleri itibarıyla 600 uzmanla çalışmalara başladıklarını belirten Bakan Kurum, 60 bin bina, 157 bin bağımsız birimde hasar tespiti yaptıklarını, ağır hasarlı 791 binanın 210'unun yıkımını tamamladıklarını bildirdi.

Acı bir depremle sarsılan Elazığ, Malatya, İzmir'de vatandaşlar nasıl yeni yuvalarında hayat sürüyorlarsa, Düzce'ye de aynı güzellikleri yaşatacaklarını dile getiren Kurum, "Tüm kurumlarımızla, belediyelerimizle el ele vererek binalarımızı yenileyecek, milletimizin yeni yuvalarını, yeni iş yerlerini, yine en hızlı şekilde teslim edeceğiz, hayır dualarını alacağız" diye konuştu.

"Geçen 20 yılda tam 3 milyon 200 bin konutumuzu yeniledik"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2012'de "Türkiye'nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm" hedefini ortaya koyduğunu hatırlatan Kurum, "Bugün 81 şehrimizde yaptığımız kentsel dönüşümü, yavrularımızın istikbal meselesi olarak görüyor, 922 ilçemizin tamamını adeta baştan aşağı yeniliyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde geçen 20 yılda, tam 13 milyon vatandaşımızın, başka bir ifadeyle, Yunanistan, Portekiz, İsveç nüfuslarına denk sayıda insanımızın huzur içerisinde yaşadığı tam 3 milyon 200 bin konutumuzu yeniledik. Bir seferberlik şuuruyla; şu anda sahada, 250 bin konutumuzu, canla başla yeniliyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Bunun bir liderlik, vizyon meselesi olduğunu ifade eden Kurum, "Bu topyekun millet sevdasıdır. Bu büyüklükte bir dönüşümü, bu kadar sürede gerçekleştirebilen dünyada başka bir ülke yoktur. Bu gurur, Türkiye Cumhuriyeti'nin gururudur" dedi.

"Dönüşümü, siyaset üstü bir istiklal meselesi olarak gördük"

İstanbul'da 695 bin konutun dönüşümünü tamamladıklarını bildiren Kurum, 39 ilçede girilmedik mahalle bırakmadıklarını söyledi.

Bakan Kurum, İstanbul'un her noktasına yayılan 93 bin yuvanın yenilenmesi için var güçleriyle çalıştıklarını, dönüşümü, siyaset üstü bir istiklal meselesi olarak gördüklerini belirtti.

Kurum, milletvekilleri ve belediyelerle bu siyaset üstü seferberliğe, her şart ve durumda, güçlü destek vermeye mecbur olduklarını ifade etti

"Kentsel dönüşüm, terörle mücadele kadar önemlidir"

"Hiç kimse, depremi merkeze alacağız deyip deprem bütçesini kısamaz" ifadelerini kullanan Kurum, "Milletin hayatını ilgilendiren bu meseleyi, hiçbir şekilde erteleyemez; reklam ve algı faaliyetleriyle deprem gerçeğini gölgeleyemez. Kentsel dönüşüm, terörle mücadele kadar önemlidir, her türlü siyasetin de her türlü ikbal düşüncesinin de üstündedir, üzerindedir" diye konuştu.

Kurum, haksız, yersiz, mesnetsiz türlü iddialara muhatap olsa da su toplamaya başlayan Yusufeli Barajının, Yusufelililerin yeni yuvalarına, iş yerlerine taşınmaya başladığı yeni Yusufeli'nin, muhteşem bir eser olduğunu söyledi.

Cumhuriyet tarihinin en büyük, en hızlı, en kaliteli iskan projesini hayata geçirmenin de Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde AK Parti'ye nasip olduğunu anlatan Kurum, 2035 yılına dek Türkiye'de tek bir sağlıksız yapı bırakmayana kadar kararlılıkla çalışacaklarını dile getirdi.

"Kura çekimlerimiz marta kadar tamamlanmış olacak"

Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim gözümüz hiçbir zaman dışarıda olmadı. Hele hele ithal ekonomi uzmanlarında, ithal iklim ve şehircilik uzmanlarında hiç olmadı. Bizim kulağımız da aklımız da hep millette oldu, milletimizin rızasında oldu. Türkiye olarak kendi kaynaklarımızı oluşturduk, planımızı yaptık, milletimiz bizden yeni yuvalar istedi, biz de yaptık. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesini yerli ve milli imkanlarımızla, büyük bir gururla başlattık. 500 bin sosyal konut, 1 milyon altyapısı ve imarı hazırlanmış konut arsası ve 50 bin iş yerimizi halkımıza sunuyoruz. Projemize 8 milyonu aşkın vatandaşımız başvuru yaptı. 5 milyon 135 bin başvuru ise kuraya katılmaya hak kazandı. 2 milyon 30 bin gibi rekor bir başvuru sayısıyla, kendilerine güvenmeyen mahfillerin tamamına tarihi bir cevap veren gençlerimizin her birine, ayrı ayrı teşekkür ediyor, alınlarından öpüyorum. Ekim ayında temellerini attığımız 5 bin 615 konutumuzla beraber ihalesi yapılan ve ihale aşamasında olan konut sayımızda şu an itibarıyla 22 bin 500 sayısına ulaştık. Kura çekimlerimiz 2023 Mart ayına kadar tüm illerimizde tamamlanmış olacak. İnşaatlarımızın başlamasıyla da inşallah özel sektörümüz de harekete geçecek, konut arzı yükselecek, herkes kazanacak, en önemlisi de bu millet kazanacak, Türkiye kazanacak."

Bu dev projenin teminatının, Türkiye Yüzyılı'nın mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu vurgulayan Kurum, "Sosyal konutta yeni etapları başlatmaya, yeni sosyal konut müjdelerini ardı ardına vermeye, milletimize yeni yuvalar kurmaya, buradan, milletin kürsüsünden söz veriyoruz" dedi.

"Hızımızdan rahatsız olsalar da..."

Son yıllarda, iklim değişikliği sebebiyle birçok sel ve yangın afetiyle karşı karşıya kaldıklarına işaret eden Kurum, "Her ne kadar birileri çıkıp 'Ne aceleniz var' diyerek, anlamsız bir itirazda bulunsa da hızımızdan rahatsız olsalar da biz milletimizin yaralarını sarmak için, çocuklarımızın geleceğe umutla bakmasını sağlamak için gece gündüz çalıştık" ifadelerini kullandı.

Devlet-millet bütünleşmesinden rahatsız olanların her iyiye kötü, her güzele çirkin, her hayra şer diyenlerin ithamlarına rağmen, bugün tüm bu afet alanlarında 45 bin konut, iş yeri, ahır, köy evini büyük oranda tamamladıklarını açıklayan Kurum, "Bu hakikatler ortadayken bize dönüp 'yapmadınız, bitirmediniz' diyenlerden, şöyle bir aynaya bakmalarını, 3,5 yıldır yönettiğiniz belediyelerde ne yaptığınıza, hangi yatırımları başardığınıza bakmanızı özellikle tavsiye ediyorum. Başınızı ellerinizin arasına koyup bu şehirlere kaç metrekare yeşil alan kazandırdığınızı, 3,5 yıl boyunca 100 bin konut dönüştürme vaadiyle çıktığınız yolda ne yaptığınızı kendinize sormanızı her birinizden rica ediyorum" diye konuştu.

"Beklentimiz İklim Değişikliği Kanunu'nun hazırlanması"

Afetlerle ve iklim değişikliyle mücadeleyi, Türkiye'nin istikbal ve istiklal mücadelesi olarak gördüğünü dile getiren Kurum, "Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri, iklim kriziyle mücadelemizde ihtiyaç duyduğumuz, kalıcı dönüşüm için tarihi bir adım atıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Ulusal Katkı Beyanı'nı güncellediklerini hatırlatan Kurum, şunları söyledi:

"2030 yılında gerçekleşmesi öngörülen artıştan yüzde 21 azaltım hedefimizi büyük bir cesaret ve ülkemize duyduğumuz güvenle yüzde 41'e yükselttik. Sadece 2030 yılında bile 500 milyon ton emisyonu insanımızdan ve dünyamızdan uzaklaştırmış olacağız. Bu noktada, yüce Meclisimizden en büyük beklentimiz, İklim Değişikliği Kanunu'nun hazırlanmasıdır."

"Poşet fiyatlarında artışa gitmiyoruz"

Sıfır Atık Hareketi'nin 5 yaşında olduğunu, Emine Erdoğan himayelerinde 2017'de başlayan bu hareketin, küresel bir çevrecilik modeline dönüştüğüne dikkati çeken Kurum, şu bilgileri paylaştı:

"150 bin kurum binamız sıfır atığa geçti, artık binalarımıza çöp kamyonu girmiyor. Plastik poşet kaynaklı 550 bin ton plastik atığın oluşumunu ve 23 bin ton sera gazı salımını engelledik. Bu yıl da aldığımız kararla, poşet fiyatını 25 kuruş olarak belirliyor ve herhangi bir artışa gitmiyoruz. Şimdi poşette gösterdiğimiz başarıya, inşallah, Depozito Yönetim Sistemiyle de göstereceğiz. Aynı doğa koruma hissiyatıyla, Ayder'de, Salda'da, Uzungöl'de, Van ve Beyşehir göllerimizde, tüm yaylalarımızda, çevre düzenlemelerini yapıyor, insan eliyle oluşacak zararları bertaraf ediyor, bu değerleri gözümüz gibi koruyoruz."

Sıfır Atık Mavi çatısı altında denizlerin artık daha temiz olduğunu kaydeden Kurum, sanayide yeşil dönüşümün en önemli adımlarından birini atarak, tüm atıkları hammadde olarak kullandıklarını aktardı.

2022'de 2,8 milyon ton atığı hammadde olarak kullandıklarını ve milletin cebine gelir olarak iade ettiklerini bildiren Kurum, atıksu arıtma tesisi sayısını 1176'ya çıkardıklarını, nüfusun yüzde 90'ından fazlasına bu hizmeti verdiklerini vurguladı.

"Türkiye Yüzyılı'nın neferi olacağız"

Millet bahçelerine işaret eden Kurum, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin karşısına dikilen sözde çevrecilere, maskeli doğaseverlere milletin kürsüsünden ifade etmek isterim ki; Türkiye'nin en büyük millet bahçesini, ağaçları, fidanları, gölleriyle, 29 Mayıs 2023'te, İstanbul'un kutlu fethinin 570. yıl dönümünde, Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle açıyoruz. Ben şimdiden, tüm halkımızı, vekillerimizi, İstanbul'da düzenlenecek fethin, yeşilin ve zaferin bayramına davet ediyorum. Bizim medeniyetimiz, iki dünyanın, fikir ve eser dünyasının medeniyetidir. 'Hem fikir hem eser' diyen bir medeniyettir. Hem Yunus gibi düşüneceğiz, anlatacağız hem de Sinan gibi üreteceğiz, eser yapacağız. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bir eliyle Süleymaniye'yi, Selimiye'yi, köprüleri, medreseleri, çarşıları, kadim şehirleri; diğer eliyle yüzbinlerce sıcak yuva, altyapı tesisleri, yüzlerce Millet Bahçesi ve akıllı şehirleriyle çağın en muhteşem eserlerini yapan bu cennet vatanın hadimi olacağız, milletin hizmetkarı olacağız, Türkiye Yüzyılı'nın neferi olacağız."