Şeyh Sadi Şirazi. GÜLİSTAN...
Basra'dan ne getirdim, bilir misin? Taze hurmadan daha tatlı, hisse alınacak bir kıssa getirdim.
Doğruluk hırkası giymiş bazı arkadaşlarla Basra'da bir hurmalığın kenarına gittik.
Aramızda anbar mideli, aç gözlü ve bu yüzden kendisine hakaretle bakılan birisi vardı.Bu adam hemen eteğini beline sararak hurma ağacına çıktı ve biraz sonra da tepetaklak düştü.
Yere düşmesiyle ölmesi bir oldu. O sırada hurmalığın sahibi geldi ve bu adamı kim öldürdü, diye bağırıp çağırmaya başladı.
Kendisine dedim ki: '' Kendine gel. Bize böyle kaba kaba haykırıp durma. Onu biz öldürmedik Onun eteğini midesi çekti''
Bu adam,
.boğazına düşkündür.Eteğini beline toplayıp hurma ağacına çıktı. Bağırsağı geniş olanlar dar yürekli olurlar.Arzularına mukavemet edemezler.
İştahları kabarır. Her zaman bir miktar hurma yiyip bir miktarını da götürmek nasip olmaz. Bazen de yiyip sonunda ölmek vardır.
Mide, elin bağı ve ayağın zinciridir. Karnına kul olan Hakk'a kulluğu zor eder.
Çekirge baştan ayağa kadar karın olduğu için ufak karınlı küçük karınca, onu bacağından çekip götürür.
***
BİR AYET:
Allah'u teala, kullarına zulüm ve hasızlık etmez.(Nahl suresi: 33)
BİR HADİS:
Allah'ın indinde amellerin en sevimlisi, vaktinde kılınan namazdır.
Bir menfaat için yapılan iyilik, iyilik sayılmaz. (Hz. Ali RA.=