Beyoğlu'nda görevli bir polis memurunu boynundan bıçaklayarak yaralayan Oytun I., çıkarıldığı mahkemece "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olay sonrası gözaltına alınan saldırganın psikolojik sorunları olduğu ve uyuşturucu kullanımı nedeniyle birçok kez suç kaydına sahip olduğu ortaya çıktı. Saldırganın annesinin, oğlunun daha önce hastaneye yatırıldığına ancak kısa sürede taburcu edildiğine dair açıklamaları ise dikkat çekti.
Güvenlik Kameraları Saldırıyı Kaydetti
İstiklal Caddesi'nde dün sabah saatlerinde meydana gelen olayda polis memuruna arkadan yaklaşan Oytun I., elindeki bıçakla memurun boynuna saldırarak ağır yaralanmasına yol açtı. Yaralı polis, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınırken, saldırgan olaydan kısa süre sonra Kasımpaşa'da yakalandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, saldırganın "uyuşturucu madde kullanmak" ve "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçlarından kaydı olduğu belirtildi.
Annesinden Hastane Sistemiyle İlgili Tepki
Oytun I.’nın annesi, oğlunun psikolojik sorunları olduğunu ve daha önce mahkeme kararıyla iki kez hastaneye yatırıldığını, ancak her iki seferde de iki hafta içinde serbest bırakıldığını söyledi. Oğlunun dışarıda olmasından duyduğu endişeyi dile getiren anne, yetkililerin hastaneye yatırma ve tedavi süreçlerine dikkat çekerek "Onu bana değil, bırakan doktorlara sorun," şeklinde konuştu.
Polisleri Tehdit Eden Sosyal Medya Paylaşımları Ortaya Çıktı
Oytun I.’nın, aylar önce sosyal medya üzerinden polisleri açıkça tehdit ettiği görüntüler de ortaya çıktı. Paylaşımlarında polisleri düelloya davet eden saldırgan, "Kalabalıklardı ve silahlılardı. Ama teke tek, erkek erkeğe kavga etmek isterim" ifadelerini kullanmıştı. Bu tehditlerin, saldırganın potansiyel risk taşıdığını göstermesi ve sosyal medyada yankı uyandırması, olayın güvenlik ve kamu sağlığı açısından ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Oytun I.’nın psikolojik tedavi geçmişi ve tekrar eden suç kayıtları, sosyal medyada ve kamuoyunda tehlikeli bireylerin toplum içinde nasıl önlemler alınarak denetim altında tutulması gerektiği tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.