KABİL (AA) - ABD Başkanı Joe Biden'ın Afganistan'da terör örgütü El Kaide ile mücadelede Taliban'dan yardım aldıklarına yönelik açıklaması, Afgan siyasetinde tartışmalara yol açtı.

Taliban sonrası uluslararası toplum, sık sık DEAŞ ve El-Kaide gibi terör örgütlerinin Afganistan'daki faaliyetlerini artırdığını belirtirken ABD, Temmuz 2022'de El-Kaide elebaşı Eymen ez-Zevahiri'yi başkent Kabil'de düzenlediği operasyonla öldürdü.

Yakın zamanda yayımlanan Birleşmiş Milletler (BM) raporunda da Taliban ile El-Kaide arasındaki ilişkilerin geliştiği hatta kimi El-Kaide mensuplarının valilik gibi üst düzey makamlara getirildiği öne sürüldü.

Ancak ABD Başkanı Biden'ın dün basın açıklamasında kullandığı ifadeler, başta Afganistan olmak üzere tüm dünyada şaşkınlık yarattı.

Biden, "Afganistan hakkında ne dediğimi hatırlıyor musunuz? El Kaide'nin orada olmayacağını söyledim. Taliban'dan yardım alacağımızı söyledim. Şu an ne oluyor? Basınınızı okuyun, ben haklıydım." ifadelerini kullandı.

Biden'ın açıklaması, Taliban tarafından "Afganistan'da El-Kaide'nin var olmadığının itirafı" şeklinde değerlendirildi.

Al Jazeera'ya konuşan Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki, Biden'ın açıklamalarını gerçeklerin anlaşılması olarak yorumlarken Sözcüsü Abdul Kahhar Belhi de bu ifadelerin BM raporunu çürüttüğünü ileri sürdü.

Biden'ın açıklaması, Taliban muhalifi eski siyasetçilerin de olduğu geniş bir kesim tarafından tepkiyle karşılandı.

Bazı paylaşımlarda Taliban'ın ABD'nin "kuklası ve kölesi" olduğu ifade edilirken ABD ile Taliban arasında açıklanmayan güvenlik ve istihbari düzeyde gizli anlaşmaların bulunduğu ileri sürüldü.

Kimileri de bu açıklamanın ABD iç kamuoyunu hedeflediğini ve yaklaşan ABD Başkanlık seçimlerine gidilirken Biden'ın Afganistan'dan çekilme döneminde neden olunan hataları örtmek istediğini iddia etti.

Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Emrullah Salih, Taliban ile ABD arasında imzalanan Doha Anlaşması'nın ülkeye istikrar getirmeyi hedeflemediğini belirterek, bu anlaşmayla ABD'nin bölgedeki planlarını uygulamak için Taliban'ı "paralı asker" olarak istihdam ettiğini ileri sürdü.

Salih, Doha Anlaşması'nın Afganistan'a yönelik komplo ve Batı'nın asıl amacını gizlemek istediği anlaşmanın ülkesinin milli çıkarlarına ters olduğunu savundu.

Eski Afganistan Ulusal Güvenlik Direktörü ve eski cumhurbaşkanı adaylarından Rahmetullah Nebil ise Biden'ın açıklamasını, Doha Anlaşması'nın "gizli eklerinin ifşası" olarak nitelendirdi. Nebil, Taliban'ı gerçekte "ABD'nin bu bölgedeki Wagner"i olarak tanımladı.

Eski Afganistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Şehrzad Ekber de Taliban'ın insan haklarına yönelik ihlallerini öne çıkararak ABD'nin "yardım almasını" eleştirdi.

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid ise tepkilere yanıt verdi.

Mücahid, Biden'ın açıklamalarının Taliban'ın taahhütlerini yerine getirdiğinin kanıtı olduğunu savunarak, kendilerini eleştirenlerin Afganistan'ın işgal altında bulunduğu dönemde ABD'nin kölesi olduklarını ve bu ülke adına casusluk yaptıklarını öne sürdü.

Mücahid, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün ülkeniz tüm kararlarında bağımsızdır. Bu da özgürlük anlamına geliyor, kölelik değil. İslam Emirliği (Taliban), ABD'nin kölesi olsaydı zulme maruz kalmazdı, resmen tanınırdı ve gelişmesinin önünde engeller yaratılmazdı."