Türkler destansı millettir. Pek çok destan yazmıştır. Son destan da 15 Temmuz 2016'da hainlere karşı yazılmıştır.
Hain FETÖ terör örgütü, yıllardır sürdürdüğü devletin kılcal damarlarına sızma çalışmasında önemli yol almış, askeri alanda da bunu yapmıştır.
Yüksek Askeri Şüra'da FETÖ'cü subayların tasfiye edileceğini anlayan örgüt, elebaşı Fetullah Gülen'in emriyle harekete geçmiş, 15 Temmuz 2016'da da darbe girişiminde bulunmuştur.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar karşı çıkması üzerine alıkonulmuş, kahraman Türk subayları da hainler tarafından etkisiz hale getirilmeye çalışılmıştır.
Tanklar İstanbul'da köprülere çıkmış, savaş uçakları havalanmış, hatta darbe bildirisi bile televizyondan okutturulmuştur.
Ancak Türk halkı kararlıdır, darbedeye geçit verilmeyecektir.
Saat 00.24'te televizyona bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbe girişiminin seyrini değiştiren tarihi konuşmasını yapmış ve "Milletimizi meydanlara davet ediyorum" demiştir.
İşte bu sözlerin ardından milyonlarca kişi sokaklara çıkmış, darbecilere karşı set çekmiştir. Hatta kurşunlanmalarına, şehit vermelerine rağmen yılmamış, tankların önüne siper olmuştur.
Kahraman Türk askerleri de direnmiştir hainlere.
Astsubay Ömer Halisdemir, darbeci tuğgeneral Semih Terzi'yi Gölbaşı'ndaki askeri karargahı ele geçirmek istediği için gözünü kırpmadan vurmuş, sonra da şehit edilmiştir.
Genelkurmay Başkanlığı önünde darbe girişimine karşı duran vatandaşlardan 36 kişi de şehit olmuştur.
Meclisi bile bombalayan, halkın üzerine ateş açan, darbeye karşı direnci kırmaya çalışan hainler, buna rağmen başarılı olamamış, Türk milletini teslim alamamıştır.
Darbe girişimi 21 saatte kontrol altına alınmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde, milletin gayreti ve vatansever güvenlik güçleri hainlere geçit vermemiştir.
Asker ve sicil 252 şehit vermiştir bu millet.
Darbe girişiminde yaklaşık 9 bin askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74'ü tank 246 zırhlı araç ve 4 bine yakın hafif silah kullanıldığı kayıtlara geçmiştir.
Ama vücudunu bile siper eden Türk milleti tarihine bir destan daha yazmıştır.
Ergenekon Destanı ilktir. 15 Temmuz Destanı da son.
Nasıl unutulmazsa ilk destan, son destan da unutulmayacak, bu millete karşı hainlik yapmak isteyenlerin zihinlerinde hep asılı kalacaktır.
Ne demiş Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı'mızda:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
