ESKİ Newyork Valisi, Bloomberg News ve TV'nin kurucusu Michael Bloomberg, mezun olduğu Johns Hopkins Üniversitesi'ne 1.8 milyar dolar bağışta bulunmuş. Bu Amerikan tarihinde bir eğitim kurumuna bağış olarak verilen en büyük para. Bloomberg, 1876'da kurulan Baltimore'deki tarihi üniversiteye de geçtiğimiz yıllarla 1 milyar dolar bağışlamıştı. Kendisi bireysel silahlanmaya karşı yaptığı mücadeleyle de tanınıyor.
76 yaşındaki Bloomberg'in adı başkan adayları arasında geçiyor. Acaba bu bağışlar seçim yatırımı olabilir mi? Bu şimdilik bilinmiyor. Çünkü henüz kesin kararını açıklamadı.
Ama benim aklıma şu takıldı: Ülkemizde üniversitelerimizi bitiren sonra da milyarder olan iş insanlarımız yok mu?
Gelecek kuşaklara yatırım yapsalar, kendilerini okutan okullara destek çıksalar, başarılı gençlerin ellerinden tutsalar olmaz mı?
Aklıma öylesine geldi işte...
GAZ KAÇIRINCA 2 BİN 500 DOLARI GİTTİ
Hani derler ya; "Evdeki hesap çarşıya uymaz" diye. Sadece bizde değil, dünyada bu böyle.
Miami'de yaşayan 37 yaşındaki Shanetta Wilson'ın da evdeki hesabı çarışa uymamış!
Bayan Wilson, Miami'nin kuzeyindeki Dania Beach'teki Dollar General Store'a (ABD'de çok yaygın olan ne alırsan bir dolar dükkanları) gidiyor. Hesap ödemek için kasada sırasını beklerken elinde olmadan gaz kaçırıyor! Vay sen misin gazını tutamayan! Hemen arkasındaki John Walker çok sinirleniyor, ağzına geleni de söylüyor. Kadın da kızıyor ve çantasından bir bıçak çıkartarak adama karşılık veriyor.
Artık korkutmak mı istiyor, yoksa sahiden bıçaklayacak mıydı adamı; bilinmez. Sonuçta mahkemelik oluyorlar. Ondan sonra da başına gelmedik kalmıyor.
Alış veriş yapıp evine dönmeyi planlarken, tutuklanıp cezaevine yollanıyor. Çıkarıldığı ilk duruşmada da hakim adam öldürmeye teşebbüsten suçlu buluyor ve 2 bin 500 dolar kefaletle serbest bırakılmasına karar veriyor.
Kadın kefaleti ödüyor. Ama bitmiyor.
Şimdi ayak bileğinde elektronik kelepçe var. Belli bölge dışına çıkması ve aynı mağazaya tekrar gitmesi yasak. Cezasının bitmesini bekliyor.
Onun için siz siz olun Amerika'ya yolunuz düşerse kendinizi tutun!
NEREDESİN EFLATUN!
İSLAM dünyasının "Eflatun" diye tanıdığı antik Yunan filozofu Platon, "Devlet" isimli ünlü eserinde olan değil, olması gereken ideal toplumu anlatır.
Platon; yöneticiler, yönetilenler ve askerler olarak üç sınıfa ayırdığı ilk "Utopik" toplumunda "Erdem"i ön plana çıkarır. Ona göre erdemli yöneticiler akıllı, erdemli işçiler çalışkan, erdemli askerler de cesur olurlar.
Günümüzde bile 2 bin 500 yıl önce yazdığı eserleri başucu kitabı olan Platon, bireyi toplumla birlikte düşünür, toplumu bireysiz kurgulamaz.
Onun ideal toplumunda "Tortu" olarak gördüğü katillere, canilere, sapıklara, hırsızlara yer yoktur. Bunların hepsini o zamanki adıyla site toplumunun dışında bir dağ başına götürür ve orada bırakır. Öldürmez ama ölüme terk eder.
Devlet isimli bu eseri yıllar önce felsefe öğrencisiyken ders kitabı olarak okumuştum. Geçenlerde okuduğum bir gazete haberiyle aklıma geldi.
Haberde 54 yaşındaki bir sapığın 14 yaşındaki bir kıza aylarca tecavüz ettiği yazılıyordu. Üstelik HIV virüsü taşımasına rağmen... Başım döndü, midem bulandı. Tiksindim! Üstelik bu alçak adam daha önce de tecavüz suçundan ceza evinde yatmış.
Şimdi yine ceza evinde... Ama sonunda çıkacak. Ve yine masum insanların arasına karışacak.
Eyy Eflatun neredesin?
Şu dağ başı formülün ne güzelmiş.
Şimdi de uygulansa ya... Her devleti yönetenler önce "Devlet"i okusa ya...