Üzüm, üzüme baka baka kararır. ABD kavalyesi İngiltere ile dans ede ede, "Böl, yönet, yok et, terk et" yöntemini öğrendi. ABD sanayisinin atar damarı 'silah'. Ne kadar satarsa, o kadar kazanıyor. Silahı alan önemli değil. Parası olan herkes ABD'den istediği silahı alıyor. Alıcı, bariz düşman olunca, satışı hükümet değil CIA yapıyor. Sistem, ABD'ye para girişi üzerine kurulu. Silah satışı azalınca, CİA yeni savaşlar yaratıyor. Hatta bu amaç doğrultusunda bir taşla, iki-üç kuş vuruyor. 
 
TERÖRİSTE BİLE SİLAH VERİRLER 
 
Örneğin; düşman kim? Rusya… Rusya nerede savaşıyor? Suriye'de. CİA, PYD'lileri, hainleri eğitiyor. Onlara silah veriyor. Her türlü desteği sağlıyor. Afganistan'da da aynı şeyler oldu. ABD Afganları eğitti. Taliban'ı yarattı. Ruslar, Afganistan'da beklemedikleri darbe yeyince geri çekilmek zorunda kaldılar. ABD, "Düşmanımın düşmanı, işime geldiği sürece dostumdur" diyerek aynı kumpası, dünyanın her yerinde sergiliyor. Bunu yaparak hem "Soğuk Savaş" günlerindeki düşmanı, (hoş şimdi de düşman) Rusya'nın yayılmacı gücünü azaltıyor. Hem de durmaksızın silah üreterek ekonomisini canlı tutuyor. Savaş baronları öylesine acımasız ki, kendi etini bile yiyor. 
 
11 EYLÜL'Ü KİM YAPTI? 
 
11 Eylül ile ABD, terörizme savaş ilan etti. Zira mağdur olmuştu. Dünya liderinin evinde kuleleri vurulmuş, yıkılmış, binlerce insan ölmüştü! Terör saldırısını Taliban üstlendi. Yani, görünüşe göre silah geri tepmişti. Amerika'nın Rusya'ya karşı eğittiği militanlar bu defa sahibini ısırmıştı. Amerikan halkının teröre ve terörist ülkelere (!) nefret duymaları, savaş baronlarının ekmeklerine yağ sürmesi için böylesi bir terör eylemi gerekiyordu. ABD'de bu gereksinimleri karşılayacak zeka, kıvraklık ve de hainlik mevcuttu. Katil Bush, savaş için bir fırsat arıyordu. 11 Eylül, Bush'a aradığı fırsatı ona altın tepsi içinde sunmuştu. 
 
ONLAR MÜSLÜMAN KATİLİ 
 
Afganistan'da 1.5 milyona yakın insan öldürüldü. Irak'ta ölü ve yaralıların sayıları da milyonu geçti.
 
Libya lideri Kaddafi ve on binlerce Libyalı öldürüldü. Mısır'da masumlar katledildi. Aynı senaryolar Yemen'de, Suriye'de de gerçekleştirildi. ABD, dünyayı kana buladı. Tarihin görmediği kıyımlar yaşattı. Ne için? Terörle mücadele için. Ne için? Demokrasi için. Ne için? İnsan hakları için. Sormak lazım; AB'ye, NATO'ya... Ve dahi ABD güdümündeki 'tasmalı' ülkelere. Terörü kim yarattı? Yakın örnek; Taliban kimin eseri? DEAŞ kimin eseri? PKK/YPG kimin eseri? ABD ve müttefikleri savaş çıkardığı hangi ülkelere demokrasi getirdi! Hangi ülkede insan haklarını gözetti! Savaş uçaklarının öldürdüğü sivillerin sayısı yüz binlerle ölçülüyor. Sözüm ona, terörü önleyecekti. Suriye'de DEAŞ'ı doğurdu. Sonrasında 160 ayrı militan gurubu üretti. Bir milyon sivil asker masum insan öldü. Ortadoğu'da İsrail'in güvenliği, yeraltı zenginlikleri için. Milyonlarca insanın ölümüne, milyonlarca insanın evinden, yurdundan göç etmesine sebep oldular. 
 
PİŞKİN AMERİKALILAR 
 
Terör yuvalarını yok etmek için PKK ile mücadele eden. Bu mücadele için onlarca Mehmet'i şehit vererek Afrin'e giren Türkiye'yi suçluyor. Suçlamalar, 'yavuz hırsız, ev sahibini bastırır' örneği. Ne diyor, baş terörist ABD; 
 
-Türkiye DEAŞ'la mücadeleyi engelliyor. 
 
Böylesi pişkinlik, aymazlık, alçaklık. Dahası utanmazlık ABD'nin genel karakteri. Türkiye, Afrin mücadelesinde 4 bine yakın terörist öldürürken, hiç sivil öldürdü mü? Hastane ve okul bombaladı mı? Elbette hayır. Çünkü Mehmetçik onuruyla savaşır. Çanakkale savaşında korkusuzca siperden çıkıp, yaralı düşman askerlerine su verip, onları güvenli yere taşıyacak kadar onurludur. Savaşa, en temiz kıyafetlerini giyip, abdestini alarak ölmek için gider. Amerika ve müttefiklerinin yaptığı kahpelikler, Mehmetçik'in kitabında yazmaz.