Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası (VOB) ve İstanbul Altın Borsası(AB), İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi olmasında kilit bir rol oynayacağı düşünülen Borsa İstanbul'un çatısı altında faaliyet gösteriyor.
Endekslerin adlarında yer alan İMKB kısaltması da tarihe karıştı.
Borsa İstanbul adından esinlenilerek oluşturulan kısaltma BİST olarak işlem görüyor
Televizyon ekranlarında ismi ve işlevi değişen eski adıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, yeni adı ile Borsa İstanbul'un reklamları dönüyordu.
Reklamda ön plana, güvenilirlik çıkarılmıştı
Arka planda ise borsaların kökünün çok eskilere dayandığı vurgulanıyordu.
Sermayenin tabana yayılması, her zaman olduğu gibi reklamda ana tema.
Reklamlar güzel.
Cezp edici.
Ama gerçekleri ifade etmiyor.
Yanıltıcı.
Halka arzlarda da firmalar, satış yapabilmek için reklamlarında aynen BİST reklamlarında olduğu gibi, güvenilirlik ve kazançlı yatırımı işliyor.
Yani, düşünce hep aynı.
Hiç değişmiyor.
Ama sonuçta kazanç havucu HEP zarara dönüşüyor.
Borsa, yeni adı ile BİST, reklamlardaki gibi halkı yeniden borsaya yatırıma yönlendirmek için, sözden eyleme geçmesi gerekir.
Önce eski pisliklerini temizlemesi.
On binlerce yatırımcının borsada batan paralarını ödemesi.
Devlet eli ile kapanan tahtalar, örneğin; Çukurova, Kepez, yeniden açılmasına imkân tanıması,
Ve de yatırımcılar ile güven tazelemesi gerekir.
Son yıllarda borsa, yatırımdan çok kumar ağırlıklı bir görüntü kazanmaya başladı.
VOB'daki işlemlerin yatırım olduğunu kimse iddia edemez.
Geleceğe alış, geleceğe satış.
On lira ile yüz liralık işlem yapmak.
Bu işlemler, kumarın bir başka çeşidi.
Ve tehlikelisi.
Kapalıçarşı'da esnafların piyasada sıkıntı yaratan batmalarının sebebi, pariteye oynamalarıydı.
Dün, yurt dışı borsalarda oynanıyordu.
Bugün, BİST'te.
Ayrıca, VOB'da yapılan işlemler, endeksin yönünü belirliyor.
Yani, üç beş para sahibi piyasaların hâkimi oluyor.
BİST'te ağırlıklı olarak kimler işlem yapıyor?
Yabancılar mı?
Doğrudur(!)
Hem bize, hem de yabancılara yabancılar.
Özü Türkiyeli!
Türkiye'de yaşayan.
Türkiye'de kazanan.
Off shore hesaplarda tuttukları paralarını Türkiye'ye Hazine garantisi ile fonlar aracılığında kredi olarak getirenler.
Para piyasalarında istedikleri gibi at koşturan.
Yetkili kurumların karışmadığı, karışamadıkları yabancılar!
Banka patronları.
Holding patronları.
Medya patronları.
Hangi yabancı, PİRANNALARIN gezdiği BİST'te rahatça yüzmeye cesaret edebilir.
Borsa ve banka yatırımcıları 2000 yılını unutmadı.
Unutamaz da.
2015 ve sonraki yıllarının yatırımcılar için umut dolu yıllar olarak hatırlanması isteniyorsa, öncelikle geçmiş yılların zarar hesaplarının görülmesi,
Halka arzların ciddi denetlenmesi gerekir.
Son iki yılda,
Halka kazanç sağlayan bir tane halka arz yok.
Tam tersi şirket sahiplerinin halka arz adı altında, soygunları var.
Basit bir örneği hatırlatayım;
Ran Lojistik'in halka arzı.
Halka arz sonrası süreç,
BİST için ve yetkili kurumlar için tam bir skandaldır.
Unutulması da mümkün değildir.
40 milyon liranın üzerinde bir değerle halka açılan Ran Lojistik'in bugünkü değerine bir bakın.
Daha açık anlatacak olursak,
2.80 fiyattan halka arz edilen şirketin hisseleri,
Bugün batık durumda.
Hisseler neden değer kaybetti?
Patron, batacak şirketini, halka sattığı için!
Ran Lojistik'i denetleyen kurumlar bu gerçeği görmedikleri için!
Denetçi kurumlar patronun hisselerini satmaların göz yumdukları için!
Her türlü denetim ve gözetim imkânına sahip olmalarına, bununla gurur duymalarına rağmen, denetçiler,
Satış bittikten sonra patron hakkında soruşturma açtıkları için.
Balık baştan koktuğu için.
Volkan Çiftçi adlı okurum Ran Lojistik kurbanlarından.
Halka arzdan almış.
Hisse düşerken paçal yapmış.
Elinde yüklü miktarda ve maliyette RANLO hisse senedi var.
-Ağabey ne yapayım, diye soruyor!
Sorunun muhatabı, ne yazık ki ben değilim.
Yatırımcıların, Volkan Çiftçi'nin bu duruma düşmesine imkân tanıyan denetçi kurumlar.
Özetle halka açılacak şirket iyi denetlenmeli.
İnsanların batık şirketleri piyasadan hisse olarak almalarının önüne geçilmeli.
Böylece de hem denetçilere hem de borsaya güven artar.
Yatırımcı alacağı senetten şüphe duymaz.
Bakın piyasaya, halka açıldıktan sonra,
Yatırımcıyı ilk etapta kar ettiren kaç tane senet var.
Veya yüzde kaçı kar ettirdi.
Bu rakam zarar yönünde yüzde doksanların üzerinde.
Bence bu duruma artık DUR denilmeli