HIPOKRAT yemini eden doktor için hastanın milliyeti, cinsiyeti önemli değildir. Doktorun temel görevi; hastayı sağlığına kavuşturmaktır. Ne yazık ki; son yıllarda Türk Tabip Odası, Hasta sağlığından çok siyaseti ön planda tutuyor. İlginç olan; siyaset olarak da, ülke gerçeklerini değil, Türkiye karşıtı güçlerinin bölücü düşüncelerini kabul etmeleri. Ve de kabul ettirmeye çalışmaları.
Doktor; siyaset yapmaz, hasta sağlığı ile ilgilenir dedik. Ancak, konu ülke geleceği olunca, vatanına, bayrağına, milli değerlerine saygı gösterir. Örnek mi; “Çanakkale savaşı”. Ve o savaşta en önde şehit düşen tıp öğrencileri. Türk Tabip Birliği öylesine politize olmuş ki; doktorluğu unutmuş, hasta değerlerini. Dahası, insani değerleri unutmuş. Hükümetin Suriye stratejisi eleştirilebilir. Ülkemize 5 milyona yakın Suriyelinin göç etmesi de eksi hanemize yazılabilir. Zira Suriye Savaşı, Türkiye’ye milyarlarca dolar zarar açtığı gibi, göçler nedeniyle ülkede huzur kalmadı.
Yüreklerimiz parçalanıyor
Türkiye ne yazık ki; Suriye’de ve Irak’ta halen savaşıyor. Mehmetçiğin şehit olduğu haberleri geldiğinde yüreklerimiz parçalanıyor. Kirli savaşı ve terörü hep birlikte lanetliyoruz. Ne yazık ki, bu zarar her gün akıttığımız kan ve harcadığımız milyar dolarlar ile artıyor. Aklı olan savaşı sevmez. Buna kimsenin itirazı olamaz. Ancak; Türk Tabip Odası her nedense savaşa değil, bebek katillerine karşı yürütülen operasyonlara karşı çıkıyor. Afrin’de, Amerika’nın paralı köpekleri DEAŞ ve bebek katillerine karşı yürütülen operasyonların durdurulmasını istiyor.
Savaş, elbette ki insanlık suçudur. Türk Tabip Odası’nın unuttuğu gerçek, Türk ordusunun, Mehmetçiğin, bebek katilleri ve eli kanlı terör örgütleri ile sınır içinde ve sınır dışında verdiği mücadeleyi savaş olarak görmesidir. Savaş, düzenli ordular arasında olur. Bebek katilleri ve eli kanlı terör örgütleri ile değil. Mehmetçik, Suriye ve Irak’ın pek çok yerinde olduğu gibi, Afrin’de de ülkenin bekası için mücadele ediyor. Şehit düşüyor, yaralanıyor. Türk Tabip Odası ise, Afrin’de bebek katillerine verilen mücadelenin durdurulmasını istiyor. Dahası, haddi olmayarak öldürülen teröristleri, insanlık suçu olarak görüyor. Ve bu görüşleri doğrultusunda açıklama yapıyor. Mehmetçiği dünyaya katil olarak ilan ediyor.
Söz konusu bebek katilleri olunca, Her türlü açıklamayı yapan Türk Tabip Odası, terörle mücadelede Mehmetçiklerimizin ölmesini, yaralanmasını görmezden geliyor. Bayrağımızı tanımıyor. Nasıl mı? Oda seçimlerinde sonra, doktorları temsil eden yöneticiler, zehirli fikirlerini açıklamak için Taksim’e giderler. Çelenk bırakırlar. Yanlarında bayrak, dudaklarında İstiklal Marşı, yüreklerinde vatan sevgisi yoktur.
Aynı saftalar
Türkiye’nin Afrin harekâtına kimler karşı çıktı? Bebek katili itlerin zincirlerini elinde tutanlar. AB ülkeleri. Hatta Amerika. Ve de Türk Tabip Birliği. Mehmetçik, ülkemizin bekası için Afrin’de kanını döküp, terör örgütleri ile mücadele ederken, Türk Tabip Odası yönetimi; “PKK ile savaş, insanlık suçudur” açıklaması yaptı. Acı olan, ülkemizin iftiharla yetiştirdiği, canını emanet ettiği doktorlarımızı temsil eden Türk Tabip Birliği Yöneticilerinin, Türkiye’yi bölmek için uğraşan dış güçlerle aynı dil konuşup, aynı düşünceleri paylaşması. Tarih henüz çok yeni. FETÖ terör örgütünün de, ordumuzu ve ülkemizi parçalamak için bebek katilleri ile aynı safta olduğunu da henüz unutmadık. Elbette ki, fizik kuralı; etki tepkiye eşit ve ters yönlüdür. Mahkeme; “PKK ile savaş, insanlık suçudur” açıklamaları için, Türk Tabip Odası yöneticilerine 10’ar ay hapis cezası verdi.
Ülkemizde sadece bebek katillerini destekleyen, dış güçlerin piyonu Türk Tabip Odası yok. Vatana, bayrağa, insanımıza saygılı doktorlarımızı barındıran, Milliyetçi Hekimler Derneği var. Dernek Başkanı Prof Dr Orhan Gedikli ve Dernek Genel Sekreteri Yavuzhan Baş Genç doktorlara her daim, vatan sevgisini aşılayıp iyilikten, güzellikten bahsediyorlar. Tıp öğrencilerinin, okullarını bitirebilmeleri için onlara burs veriyorlar. Yıkıcı ve bölücü söylemlerden uzak duran Milliyetçi Hekimler Dernek yöneticilerinin tek bir amacı vardır; doktorluk mesleğini yüceltmek. Bunun için de, Kurban bayramlarında toplanan deri ve bağışlardan elde edilen gelirleri, eğitimde maddi zorluk çeken tıp öğrencileri için kullanıyorlar. Milliyetçi Hekimler Derneği’nin, Türk halkından ve doktorlardan isteği; fitre ve zekâtlarını tıp öğrencilerinin eğitimlerinde kullanmak için derneğe bağışlanması.