TAKSICI, konuşmayı sever. Müşteriye göre konu seçer. Kiminle trafik kiminle siyaset kiminle de çarşı pazar sohbeti yapar. Müşteri gazeteci olunca “Bir dokun bin ah işit örneği” derdini anlatmaya başlar.
Ah be ağabey yaz şu çekicileri. -Hayırdır, durup dururken neden yazayım. -Yaz, diyorsam vardır bir sebebi. Nedir o sebep? -Arabayı çekiciler çeker diye, evimizin önüne park etmeye korkuyoruz. İyi hoş da neden çeksinler senin arabanı? -Trafik çekicileri, emniyet ve valilik arasında bir anlaşma var, bu anlaşma ile trafik çekicilerine ‘Kota’ konuşmuş. Nasıl yani; -Bir çekiciye rakamları bilmediğim için atıyorum, 50 araçlık kota verilmiş. Çekici hak edişini 50 aracı çektikten sonra alabiliyormuş. İstanbul gibi bir şehirde 50 araçlık kota çok değil. -Kaç araç olduğunu bilmiyorum. - Çekici 50 araç çekmeden paydos edip, evine gidemiyor. -Kotayı tamamlamak için de seçici davranmıyorlar. -Aynen öyle. -Adamlar kotayı tamamlamak için kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. En küçük kusurunda arabaları çekiyorlar.
Yol yok otopark yok
İstanbul, 18 milyonluk devasa şehir. İnsan çok. Bina çok. Araba çok. Yol yok. Otopark yok. Böyle olduğu için de araç sahipleri bazı günler çekicilerin ekmeğine yağ sürüyor. Ancak taksicinin şikâyeti; çekicilerin kota nedeniyle en küçük bir kusurda dahi araçları çekmeleri. Arabanın çekilmesi bir dert. Çekildiği otoparkı bulmak ayrı dert. Otoparkta, çekici ücreti ve otopark ücreti ise dertlerin en kazığı. Ve de kaybedilen zaman. Böyle olduğu için de taksiciler çekiciler konusunda çok dertli. Çekici gördüklerinde “Azrail” ile karşılaşmış gibi tepki veriyorlar.
Her şeye zam
Konu; trafik ve çekiciler olunca, trafik konusunda birkaç kelam etmemek olmaz. Onlara kızsak da; vazgeçemeyeceğimiz dostlarımız. Trafik polislerinin asli görevi; trafiği düzenlemek. Görevlerini yaparken de kestikleri cezalar ile can yakmak. Paraya ihtiyacı olan hükümet her zamanki gibi kolay yolu seçiyor. Her şeye zam yapıyor. Trafik cezaları de zamdan payını alıyor. Cezalara zam yapan hükümetin beklentisi; yaraya merhem olacak para. Aynen çekiciler, valilik ve emniyet arasında yazılı olmayan “kota” olayı, trafik cezalarında da var. Trafik polisi için ceza kesmek çocuk oyuncağı. Amaç, ceza yazmak olunca, kolay sebep yaratılıyor. -Sigara içtin, telefonla konuştun, ışıkta geçtin, alkollüsün gibi... Doğal olarak cezalar aşırı pahalı olunca, sürücüler trafik polislrine düşman kesiliyor. Sevilmeyen meslekler anketi yapılsa, trafik polisleri birinci gelir. Vatandaş, kesilen obez cezaların hakkaniyetli olduğunu düşünnüyor. İşin ucu paraya dayandı mı; meslekler de insanlar da itici gelir.