Cenneti andıran doğasıyla tadına doyulamayan dünya harikası: Yedigöller

 
KUZEYDEN güneye 1500 metre mesafede sıralanmış Sazlı, İnce, Küçük, Derin, Büyük, Kuru ve Seringöl'den oluşan Yedigöller, heyelan sonucu kayan kütlelerin vadilerin önünü kapatması ile oluşarak bulunduğu yöreye ismini vermiş. 1965 yılında milli park ilan edilen Yedigöller; 16 bin 429 hektarlık alanı kaplıyor. Muhteşem bir doğaya sahip. Yer altından birbirine bağlanan göllerin çevresinde, köknar, kayın, kızılağaç, dişbudak, karaağaç, ıhlamur, karaçam, sarıçam, meşe, gürgen, fındık, ve titrek kavak gibi ağaç türlerinin yanı sıra yüksek boylu ve düzgün gövdeli dişbudak ağaçları mevcut. Porsuk gibi nesli azalmakta olan bitki türleri de var. Türkiye'nin en güzel orman alanlarından özellikle fotoğraf meraklıları için en gözde yerlerden biri. 
Göller aralarında 100 metre yükselti farkı bulunan iki plato üzerinde. Ortalama 780 metre yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl olup en derin yeri ise 15 metre. Büyükgöl'ün güneydoğusundaki Deringöl, 20 metre uzunluğundaki akan bölümü ile Büyükgöl'e bağlı.
 
 
100'ÜN ÜZERİNDE KUŞ TÜRÜ
 
Sessiz ve sakin bünyesi, güzel manzarası, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, şelaleleri, çeşitli cinste bitki ve ağaçlarla süslü yamaçlarıyla Yedigöller Milli Parkı'nda piknik, dinlenme, fotoğraf çekme, spor yapma ve kamp kurma gibi rekreatif faaliyetler yapılabiliyor. 
Yaban hayvanlarından ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile kuşlardan yabani ördek, yabani güvercin ve keklik var. Milli Park sahasında 100'ün üzerinde kuş türü tespit edilmiş. Her yıl Mayıs-Eylül dönemlerinde Büyükgöl ve Deringöl'de ücret karşılığı sportif olta balıkçılığı da yapılıyor. Göllerde göl alası ve gökkuşağı alabalığı da var. 
Milli park içindeki "Köyyeri" mevkiinde yeni Bizans dönemine ait bulunan kalıntılardan, eski dönemlerde bölgenin bir yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor.
Sakinliği, dinlenme alanları, temiz havası, birbirinden farklı ağaçları ile Yedigöller'in her alanı güzel.
 
 
ALABALIK YETİŞTİRİLİYOR
 
Büyükgöl: Milli parkın en büyük gölü. Yaklaşık 25 bin metrekare alana sahip. En derin noktası ise 15 metre. Göl,  Yedigöller'de canlı alabalık yetiştirilmesi için damızlık amaçlı kullanılıyor. Ağaçların hafif esintisi, sonbahar renklerinin birbirleriyle iç içe geçişi resmen görsel bir şölen sunuyor. Fotoğraf çekmeyi sevenlerin en keyif alacağı göl.  Etrafında çok sayıda ahşap masa var. Herkes evden getirdiği yemeklerle piknik yapıyor. 
 
Seringöl: 1.800 metrekare büyüklükte ve bir heyelan gölü olup Büyükgöl'ün kuzeyinde yürüme mesafesinde bulunuyor. Mengen tarafından gelindiğinde ilk görülen göl. Yolun hemen dibinde bulunuyor. Derinliği 2,5 metre. Öyle çok büyük bir göl değil.  
 
 
DERİNGÖL'DE AVLANMAK SERBEST
 
Deringöl: Derinliği birçok noktada 10 metreyi bulan göl 15 bin metrekare olmakla birlikte Büyükgöl'e bağlı. Gölün etrafındaki patikada doğa yürüyüşü yapılabilir. Bu gölde avlanmak serbest. İzinli alanlarda kamp yapılıyor.
 
İncegöl: Uzun ve ince yapısından dolayı bu ismi almış ve bin metrekare genişliğinde. Milli park girişinin hemen sol tarafında ve üstü sürekli yaprak ve yosun ile kaplı bu gölün.
 
Sazlıgöl: Tamamı sazlıklardan oluşan göl 6 bin metrekare genişliğe sahip. Patikadan 100 metre ilerledikten sonra tüm güzelliğiyle Sazlıgöl karşılıyor. Renklerin birbiriyle dansı mest ediyor.
 
Nazlıgöl: 16 bin metrekare genişliğe sahip olan göl dibinden sızdırdığı suyun yüzeye çıkarak şelale oluşturmasından dolayı aynı zamanda Şelale Gölü ismi ile de anılıyor. Büyükgöl'den sonra en fazla sevebileceğiniz göl. Çünkü gölün etrafında kuş seslerini dinleyerek yürünebiliyor. 
 
 
Kurugöl: Yağışların yüksek olduğu dönemde Nazlıgöl'ün taşkınıyla beslenen bir göl olduğu için çoğunlukla kurudur. 150 metrekare genişliğinde olan göl yılın belli aylarında su ile dolar.
 
Şelale: Şelalenin görüntüsü ve ormanın içerisine gizlenmiş hali ilginç. Her yan ağaçlarla kaplı, neredeyse gökyüzü görünmüyor. Şelalenin getirdiği serinlikten dolayı bölgenin diğer alanlara oranla daha serin olduğunu unutmayın. 
 
DİLEK ÇEŞMESİ'NDE DİLEK TUTUN
 
Dilek Çeşmesi: Yerel inanışa göre isimleri sırasıyla çocuk, şöhret, huzur, para, mutluluk, aşk ve sağlık olan yedi ayrı gözünden su içilerek tutulan dileklerin yerine geldiği söylenir. Yerel inanışa göre yedi ayrı gözünden su içilerek tutulan dileklerin yerine geldiği dilek çeşmesinin huzur anlamına gelen üçüncü gözü artık akmıyor.
 
 
Kapankaya Tepesi: Yedigöller Milli Parkı'nın güneyinde bulunan 1380 metre yükseltideki Kapankaya Tepesindeki manzara seyir yerine çıkılarak gölleri ve vadideki eşsiz peyzaj güzelliklerini görmek mümkün. 
Atmaca Seyir Terası'na da gidin.
 
Pisagor Ağacı: Yan yana iki ayrı kökten büyüyen iki ağacın  yukarıda birleşmesi ile oluşmuş ve Pisagor üçgeni şeklini almış bir ağaç.
 
 
Nasıl gidilir?
 
İstanbul-Yedigöller arası mesafe yaklaşık olarak 310 kilometre. Ankara-Yedigöller arası mesafe ise yaklaşık 230 kilometre. İki yol için de otoyoldan Bolu sapağından çıkınca zaten Yedigöller tabelasını görürsünüz. Merkezden sonra yaklaşık 40 kilometre daha bozuk ve oldukça virajlı yol var.
 
 
Nerede kalınır?
 
Milli Park İçinde 18 üniteden oluşan toplam 72 yataklı bungalov evlerde konaklama imkanı bulunuyor. Tabii ki normal konaklama tesislerine oranla daha pahalı bir yer. Çadırda kalmayı sevenler için kamp daha ucuza gelir. Milli parkı bir günde gezerek Bolu ve çevresinde kalmak için çok sayıda konaklama tesisi mevcut. 
 
Ne yenir
 
Yedigöllerde doğal olarak tek seçenek balık. Çünkü alabalık üretim merkezi bu göllerden birisinde gerçekleşiyor. Milli park içindeki restoranlarda kahvaltıdan yöresel yiyeceklere, etten balığa her şey var ama fiyatları aynı konaklama tesislerinde olduğu gibi kabarık. Sucuk ekmek meşhur. Yanınızda götürme imkanı varsa bölge tam da piknik için ideal. 
 
Yorum
 
Yolu bozuk. Dikkatli araç kullanmak gerekiyor. Bazı yerlerde telefon çekmiyor. Gülen Kayalar'ı görmek için o kadar tırmanmaya gerek yok. Çünkü ben gülen bir kaya görmedim desem yalan olmaz. Piknik yapmayı düşünerek giderseniz çok daha keyif alacağınızdan eminim.