Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz TOBB İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda düzenlenen TOBB Genel İdare Kurulu toplantısına katıldı. Toplantının açılışında açıklamalarda bulunan Yılmaz, "İnanıyoruz ki gelecek yıl çok daha olumlu bir noktaya geleceğiz. 2026'da ise artık enflasyon ülkemizin gündeminde çok fazla tartışılmayacak" ifadelerini kullandı. 

Yılmaz, ABD Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankasının faiz indirim döngüsüne geçmiş olmasının Türkiye için olumlu bir haber olduğunu, böylece dünya büyümesinin artışıyla dış talep koşullarının iyileşeceğini, likiditenin ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışlarının artacağını belirtti. Milli gelir büyüklüğünün geçen sene 1,1 trilyon doları ilk defa aştığını, bu yıl dövizdeki istikrarın da katkısıyla 1,3 trilyon doları aşan milli gelire ulaşılacağını aktararak; bu yıl 15 bin doları aşan kişi başına gelire ulaşmayı öngördüklerini ifade etti.

BDDK’dan ticari kredilerde önemli düzenleme! BDDK’dan ticari kredilerde önemli düzenleme!

Yılmaz, dezenflasyon sürecinde, haziran ayından bugüne yıllık enflasyonda 27 puan civarında düşüş meydana geldiğini anımsatarak;  "Önümüzdeki dönemde de bu düşüş eğiliminin devam etmesini bekliyoruz. Elbette aylık bazlar, bazen beklentilerden yüksek bazen düşük olabilir ama istikamet burada çok önemli." şeklinde konuştu. "Rezervlerimizde tarihimizdeki en hızlı gelişmeleri sağladık" Bütçe açığını depreme ve diğer bir takım harcamalara rağmen makul bir düzeye taşıdıklarını vurgulayarak  açığı bu yıl sonu itibariyle yüzde 4,9'a, gelecek yıl yüzde 3,1'e düşürmeyi planladıklarını anlattı. "Rezervlerimizde tarihimizdeki en hızlı gelişmeleri sağladık. Bugün geldiğimiz noktada brüt rezervlerimiz 160 milyar dolara yaklaşmış durumda, swap hariç net rezervlerimiz 45 milyar civarlarına gelmiş durumda. Muazzam hızlı bir rezerv birikimi sağladığımızı söyleyebilirim." diyen Yılmaz, bu yıl sonunda yüzde 1'in altına düşebilecek bir cari açık beklediklerini ifade etti. 

Cevdet Yılmaz, şu ifadeleri kullandı; "Özellikle sanayide, reel sektörde verimliliği ve rekabet gücünü arttırarak, dönüşümleri hızlandırarak, enerji başta olmak üzere yine belli ithal kalemlerimizde dönüşümleri hızlandırarak cari açığımızı kalıcı, uzun vadeli bir şekilde düşürmek en temel politikalarımız arasında. Bütün bu riskleri düşürdüğümüz için bir taraftan da KKM, geçen yılın ortalarında 126 milyar dolar civarındaydı. Bugün geldiğimiz noktada 40 milyar doların altına düşmüş durumda. Finansal piyasalarımızda da herhangi bir istikrarsızlığa yol açmadan burada da çok dramatik bir şekilde, hızlı bir şekilde KKM'nin gerilediğini görüyoruz. Bütün bu risk göstergelerinin düşmesiyle birlikte CDS dediğimiz ülke risk primimizde ciddi bir iyileşme oldu. Üç kredi derecelendirme kuruluşu ikişer kademe artış yaptı. Bu artışların yapıldığı tek ülke Türkiye dünyada. Dolayısıyla burada da hem içeride hem dışarıda politikalarımıza olan güvenin, desteğin güçlü olduğunu ifade etmek isterim."

Enflasyonla mücadelenin kolay olmadığını, bazı katılıklar bulunduğunu dile getiren Yılmaz, "İnanıyoruz ki gelecek yıl çok daha olumlu bir noktaya geleceğiz. Ondan sonraki 2026'da ise artık enflasyon ülkemizin gündeminde çok fazla tartışılmayacak. Şimdiden temel mallarda yüzde 30'un altına gelmiş durumda enflasyon. Mallarda genel olarak yüzde 40'ın biraz üstünde. Esas katılık hizmetler sektöründe görülüyor. Kiralar başta olmak üzere. Dolayısıyla buralarda da zaman içinde kırılmalarla enflasyon çok daha makul düzeylere doğru düşecektir." ifadelerini kullandı. Yılmaz, bu yıl yüzde 3,5 civarında büyüme tahminleri olduğunu, istihdamdaki artışın da devam ettiğini belirterek, "Toplam istihdam sayımız 32,8 milyon kişiye, istihdam oranımız da yüzde 49,7 yükselmiş durumda. İstihdam çok önemli hem ekonomik hem sosyal hayat açısından çok kıymetli. Bu açıdan tabii bu istihdamın çok büyük bir kısmını sağlayan özel sektörümüze, girişimcilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. İşsizlik seviyelerimiz tek haneli rakamlarda devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.

Reel sektöre yönelik bazı programlara sahip olduklarını dile getiren Yılmaz, Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi'nde ilk aşamada süreci olumlu olarak tamamlayan 25 proje bulunduğunu, bu projelerin bedelinin 226 milyar Türk lirası olduğunu ve bu projelerin finansal aşamaya geldiğini belirtti. "Yeni eylem planları da hazırlamış durumdayız" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bölgesel kalkınmaya ilişkin de çalışmalara devam ettiklerini aktararak; "GAP bölgesi, DAP bölgesi, DOKAP ve KOP bölgesi, yani Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası dediğimiz daha çok Orta Anadolu. Bu dört bölgede kişi başına gelir Türkiye ortalamasının altında. Dolayısıyla bu bölgelerimizi özellikle ortalamalara daha fazla yaklaştırma yönünde yeni eylem planları da hazırlamış durumdayız. Bunları da her birini kendi bölgesinde ilgili arkadaşlarımızla birlikte ilan edeceğiz. Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantılarımızı da bu vesileyle ilgili bölgelerde gerçekleştireceğiz. Sizleri de iş dünyamızı da hem bölgedeki iş dünyasını hem de merkezdeki iş dünyasını da bu toplantılarımıza davet edeceğiz." ifadelerini kullandı.