Partisinin Kırklareli Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde eşi Emine Erdoğan ile beraber sahneye çıkan Erdoğan, vatandaşları selamlarken, Cengiz Kurtoğlu'nun "Duyanlara Duymayanlara" şarkısına eşlik etti.

Trakya'daki uç beyi, sarsılmaz kale Kırklareli'ni, tüm ilçeleri ve köyleriyle hasretle selamladığını söyleyen Erdoğan, Kırklareli'ni ve Kırklarelili vatandaşları çok özlediğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırklarelilerin kendilerini bağırlarına bastığını belirterek, "Bize yalnız olmadığımızı hissettirdiniz. Şu sevdanızla, aşkınızla bize cesaret verdiniz. Dayanışmanız, muhabbetiniz için her birinize teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Kırklareli kendileriyle olduğu müddetçe ülkenin sırtının yere gelmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, "Benim Kırklarelili kardeşlerim iradelerine böyle sahip çıktığı sürece dergi kapaklarından millete parmak sallayanların tehditleri sökmez. Sizler, kardeşliğinize işte böyle sarıldığınız müddetçe bizi kimse bölemez, ayıramaz. Biz bu CHP, PKK'ya, İP'e bunlara ülkemizi, vatanımızı böldürtmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, nice engellerin üstesinden böyle geldiklerini, nice saldırı ve ihaneti de böyle savuşturduklarını belirterek, 14 Mayıs'ta da aynısını başaracaklarını kaydetti.

Vatandaşlarla olan birlik ve beraberliklerine sıkı sıkıya sahip çıkacaklarını ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizi Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Roman diyerek ayırmak isteyenlere, bizi hayat tarzı korkuları üzerinden bölmeye çalışanlara müsaade etmeyeceğiz. Roman kardeşlerime ayrımcılık yapmak isteyenlere de asla fırsat vermeyeceğiz. Buradan çocukluk yıllarımı beraber geçirdiğim tüm Roman kardeşlerimi selamlıyorum. 85 milyonun tamamı arasındaki komşuluk hukukunun, kardeşlik hakkının, vatandaşlık bağlarının zedelenmesine rıza göstermeyeceğiz."

Erdoğan Türkiye Yüzyılı'nı vatandaşlarla birlikte omuz omuza inşa edeceklerini belirterek, "Büyük ve güçlü Türkiye'nin kapılarını sizlerle beraber aralayacağız. Ne diyorlar? Öcalan'ın cezaevinin kapısını kıracaklarmış. Ne diyorlar? Selo'yu cezaevinden çıkaracaklarmış. Bu Selo ne yaptı. Diyarbakır'da bizim Kürt kardeşlerimizi, 51 tane bunlar öldürdüler. Bunun için şu anda cezaevinde. Nerede? Edirne. Biraz sonra Edirne'ye gideceğim. Oradan da sesleneceğim." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar günü gerçekleşecek 14 Mayıs seçimlerinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sandıklara gidecek ve inşallah oyumuzu kullanacağız. Ama bundan önce hep beraber çok daha önemli bir şey yapacağız. Buraya gelmeyen eşinize, dostunuza, akrabanıza mutlaka ulaşacaksınız. Size Cumhurbaşkanı'mızın selamı var diyecek, halini hatırını soracak, 14 Mayıs'ın önemini anlatacaksınız. Biraz sonra sizlere izleteceğim videolardaki gerçekleri 21 yıldaki hizmetleri ve gelecek 5 seneye dair planlarımızı izah edeceğiz."

Erdoğan, partisinin Kırklareli Cumhuriyet Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, ilde kapısı çalınmadık, yüreğine dokunulmadık hiç kimseyi bırakmayacaklarını söyledi.

Kendisinin, Kırklareli'nin aynı zamanda kıdemli komşusu olduğunu belirten Erdoğan, her seçimde olduğu gibi 14 Mayıs'ta da seçimi önce milletin zihninde, kalbinde, gözünde kazanacaklarını, gerisinin zaten geleceğini ifade etti.

Erdoğan, "14 Mayıs'ta durmak yok yola devam, diyor muyuz? 14 Mayıs'ta doğru adımlarla yola devam, diyor muyuz? 14 Mayıs'ta Türkiye Yüzyılı için hemen şimdi, diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'a kadar kapı kapı dolaşıyor muyuz?" sorusunu yönelttiği vatandaşlardan "Evet." yanıtını aldı.

Her zaman dile getirdiği "Kale içeriden fethedilir." sözüne işaret eden Erdoğan, "Bu ne demek? Kaleyi içeriden kimler fetheder; bayanlar, kadınlar fetheder. Hanımlar, buna hazır mıyız? Gençler, buna hazır mıyız? Ana kademe, buna hazır mıyız? İşte onun için ben bu sefer Kırklareli'nden güzel bir haber bekliyorum. Allah hepinizden razı olsun." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırklareli'nin siyasi hayatında farklı bir yeri olduğuna değinerek, şöyle devam etti:

"Okuduğumuz bir şiir yüzünden haksız bir şekilde cezalandırıldığımızda Kırklareli bizi Pınarhisar'da misafir etti. Biz o günleri, gazete manşetlerinden bizlere siyasi ömür biçildiği o kara günleri hiçbir zaman unutmadık. Milletimizin bize yapılan adaletsizliğe karşı gösterdiği vicdanlı duruşu hiçbir zaman unutmadık. Yüz binlerin bizleri Pınarhisar Cezaevi'ne yolcu ederken o döktüğü gözyaşını hiçbir zaman unutmadık. Kırklareli'yle birlikte tüm Türkiye'nin bize nasıl sahip çıktığını, bizlere nasıl umut bağladığını hiçbir zaman unutmadık. Pınarhisar'da haksız bir şekilde tutulduğumuz o günleri her anıyla tefekkürle tezekkürle istişareyle geçen bir okul olarak gördük. Pınarhisar'ı bir zindan olarak değil Medrese-i Yusufiye olarak kabul ettik. Darbecilerin, milletimizle bağımızı koparmak için bizi attıkları o zindan, Allah'ın takdiriyle yeni bir dönemin başlangıcı, yeni bir yolculuğun ilk adımı oldu. Partimizin ufkunu burada çizdik. Türkiye'ye dair hayallerimizi Pınarhisar'da somutlaştırdık. Gelecek vizyonumuzu burada şekillendirdik."

Erdoğan, Allah'ın yardımı, milletin desteğiyle 3 Kasım 2002 seçimlerinde Anadolu ihtilalini gerçekleştirdiklerini belirterek, "Ülkemizi 21 yılda tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk. 81 vilayetimizin her birini eserlerimizle projelerimizle nakış nakış dokuduk. Milletimizin ayağına vurulan vesayet zincirlerini, kriz, kaos, darbe ve siyasi istikrarsızlık prangalarını tek tek parçaladık. Türkiye'yi sağlıktan ulaşıma, enerjiden eğitime, savunmadan turizme kadar her alanda başarıdan başarıya koşturduk." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşması esnasında, 21 yılda yaptıkları çalışmaları içeren videoyu vatandaşlarla birlikte izledi. Video sürerken, "Gördüğünüz gibi biz yaptıklarımızı söylüyoruz. Bay Bay Kemal ne söylüyor?." ifadesini kullanan Erdoğan, alandaki bir vatandaşın elindeki pankarta işaret ederek, "Bak kızım ne diyor, 'Bir doğru 7 yanlışı götürür.'" dedi.

Videonun ardından sözlerini sürdüren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunlar sadece özetin özeti olan yatırımlarımız. Elbette her insan gibi eksiklerimiz de olabilir. Bürokratik vesayetin takoz koyduğu, muhalefetin engel çıkardığı, marjinal örgütlerin sabote ettiği projelerimizi burada saymaya kalksak bitiremeyiz. Ama biz bu takoz siyasetine ve sabotaj siyasetine teslim olmadık. Bunlara rağmen ülkemiz ve milletimiz için en hayırlısı neyse onu yaptık. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz. Kiminle? Sizinle beraber. Aziz milletimize hizmetkar olmak için daha fazla ter dökeceğiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok koşturacağız. Bunu da Kırklareli'nin desteğiyle hep beraber başaracağız."

Erdoğan, 14 Mayıs Pazar günü gerçekleştirilecek seçime 6 gün kaldığını hatırlatarak, "Öyleyse, kapı kapı dolaşıyor muyuz? Kırklareli'nden bu defa sandıkları patlatıyor muyuz?" sorusunu yönelttiği vatandaşlar, gençler ve partisinin ana kademesi, "Evet" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Seçim dönemleri kimileri için bol keseden, boş vaat dağıtma günleridir. Bunların her seçim öncesi açtıkları bir vaat bohçası var. Doğruluğuna, yanlışlığına bakmadan buradan seçtikleri vaatleri, gittikleri yerlerde sağa sola savururlar. Çiftçiye ne dediler? Bedava traktör dediler. Şimdi soruyorum, çiftçi kardeşlerim size bedava traktörler geldi mi? Ne dediler, 'Suyu, elektriği, ulaşımı ücretsiz yapacağız.' Oldu mu? İşte İstanbul yanı başınızda. Ben İstanbulluyum. İstanbul'un büyükşehir belediye başkanlığını yaptım. Ama bunlar ne suyu ucuz, ne otobüsleri bedava, böyle bir şey yapmadılar. Ama biz dönemimizde bunları yaptık. Akıllarına gelen her şeyi söylerler. Hele bay bay Kemal bu işin piridir. Yalanda onun üzerine yok. Seçim bittikten sonra ne yapıyorlar? Vaat bohçasının ağzını bağlayıp sandığa koyuyorlar. Bir dahaki seçime kadar da milletin yüzüne bile bakmazlar. Bu eski Türkiye'nin siyasetçi modelidir, eski Türkiye'nin siyaset tarzıdır. Biz 2002'de bu siyaset anlayışına son verdik. Seçim meydanlarında ne diyorsak, neyi vadediyorsak, göreve gelince onu tek tek hayata geçiririz."

Emeklilikte yaşı bekleyen 2 milyon 250 bin kişinin talebini karşıladıklarını, en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya, emeklilerin bayram ikramiyelerini ise 2 bin liraya yükselttiklerini hatırlatan Erdoğan, "Cek-cak demedik. Yaptıklarımızı söylüyorum." ifadesini kullandı.

Erdoğan, milletin 60 yıllık hayali olan yerli otomobil Togg'u yollara uğurladıklarını hatırlattı.

"Bay bay Kemal ve ortaklarının,'Böyle bir gaz yok.' dedikleri Karadeniz doğal gazımızı getirdik. Şimdi evlere doğal gaz geldi mi?" diye soran Erdoğan, sadece bununla kalmadıklarını, bu ay ki doğal gaz kullanımını ücretsiz yaptıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz ne dersek yaparız. Bizde yalan yok. Her şey doğruluk üzerine. Bir sene boyunca da mutfak ve ısınmada kullanılacak 25 metreküplük doğalgaz bedelini faturalardan düşeceğiz." dedi.

Erdoğan, Kırklareli, Edirne, Tekirdağ ve diğer şehirlerde söylediklerini Ankara'ya dönünce unutanlardan olmadıklarını dile getirerek, "Milletimizin kapısını tekrar çaldığımızda da önce karnemizi gösterdik, hesabımızı verdik, sonra da gelecek 5 yılda neler yapacağımızı anlattık. Şimdi isterseniz önümüzdeki 5 yılda Türkiye'yi ve milletimizi ne bekliyor? Şöyle bir bakalım." diye konuştu.

Mitingde, Türkiye'de gelecek 5 yıllık süreçte yapılması planlanan projelerle ilgili video izlettirildi.

Video gösteriminin ardından konuşmasına devam eden Erdoğan, "Bunlar son 21 yılda yaptıklarımız, tabii üzerinde bina edeceklerimiz. Böyle bay bay Kemal gibi Londra'daki tefecilerden para dilenmeyeceğiz. Öyle bay bay Kemal gibi ülkemiz ekonomisini tekrar IMF komiserlerine teslim etmeyeceğiz. Kardeşlerim, şurayı iyi dinleyin. Davos'tayız. O zaman bebecan benim bakanım. Ve IMF başkanıyla görüşme yapıyoruz. IMF başkanına dedim ki, 'Alacaklarınızı tahsil ediyor musunuz?' Evet. Ve o zaman 23,5 milyar dolar borcumuz var IMF'e. Dedim, 'Siz paranızı tahsil ediyorsanız Türkiye'nin başbakanı benim.' O zaman başbakanım. 'Siz Türkiye'nin siyasi geleceğine müdahale edemezsiniz.' Tabii sustu. Bebecan da kızardı, bozardı. Çünkü bunların öyle irade koyma kabiliyeti yok. Bunlar zavallı. Ve sene 2013'e geldik, 2013'te IMF'e borcumuzu bitirdik." ifadelerini kullandı.

IMF'ten 2013'ten sonra bir kuruş almadıklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ama bay bay Kemal'in sözcüsü ve İP'in şu anda mensubu olan Merkez Bankası'nda bir ara sözde başkanlık yapmıştı. İkisi otel lobilerinde IMF ile görüştüler. Onlarla görüşerek bizim IMF'ye borçlanma tavsiyesi yaptılar. Bizim dedik, 'Böyle bir düşüklüğümüz, böyle bir ihtiyacımız yok.' O gün bugün, 2013, 2023, 10 sene... Biz, Allah kuruşu IMF'den almadık. Ne oldu? Türkiye çöktü mü?

Bay bay Kemal sen Londra'daki tefecilere git, avucunu yalayacaksın avucunu. Onlardan sana yar olmaz. Ama sen zaten seçim kazanamayacaksın ki. Sen ciddi manada zavallısın. Sana ne söylediler ki hemen aldandın, kalktın '3 milyar dolar Londra'daki tefecilerden para alacağım.'Bunlar esrarkeş, eroinkeş, bundan kazanım elde eden tefeciler. Bunun gibi bölücüler ve FETÖ'cülerle gizli gizli buluşup buluşup sözler vermeyecek, taviz vermeyecek, ülke ve millet düşmanlarıyla kol kola yürümeyeceğiz. Kendi kaynaklarımızı kullanacak kimseye boyun bükmeden, kimseye el açmadan, toplumumuzun refahını artıracağız."

Kırklareli halkının bu mücadelede kendilerini yalnız bırakmayacağına inandığını kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:

"Kardeşlerim bunca altyapıyı, üstyapıyı, biz Londra tefecilerinden aldığımız parayla mı yaptık? Şurada işte yanı başınızda Çanakkale Köprüsü'nü biz onlardan aldığımız parayla mı yaptık? Şu anda Çanakkale Köprüsü bir abide değil mi? Nasıl yaptığımızı görüyorsunuz. Bay bay Kemal, Ziya Paşa çok güzel söylüyor tam da senin için, 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.' Millete hizmet bir gönül ve aşk işidir aşk. Bunun için de yürek gerekir yürek, bilek gerekir. Türkiye'ye sevdalanmak gerekir. Aşkı olmayandan, derdi olmayandan ufku, vizyonu, hedefi olmayandan ne bu ülkeye, ne bu millete, ne de Kırklareli'ne hayır gelir."

Erdoğan, "Buradan şimdi Kırklareli'ne soruyorum, kumar mı, noter mi olduğuna daha kendilerinin bile karar veremediği bir masadan sizlere fayda gelir mi? Bürokratik ve siyasi hayatının hiçbir safhasında millete hayrı dokunmamış bir adaydan Kırklareli'ne hayır gelir mi? Her sabah cumhurbaşkanı yardımcısı sayısının artırıldığı, her gün birilerine koltuk vermek için yeni bakanlıkların kurulduğu bir yapı sizlere hizmet edebilir mi? Sabah akşam kavga eden, tartışan, didişen, hiçbir konuda anlaşamayan bir koalisyon, gençlerimizin sorunlarını çözebilir mi? Sandık başına gidecek her vatandaşımızdan önce tüm bu soruların cevabını aramasını istiyorum." ifadelerini kullandı.

Vaatlerinin gayet açık olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ülkemizin demokrasi ve kalkınma hamlelerini nasıl biz gerçekleştirdiysek, bugün de milletimizin hangi meselesi varsa yine biz çözeriz. Kira meselesini de çarşı pazarda kimi ürünlerde ortaya çıkan aşırı fiyat artışlarını da hal yoluna yine biz koyarız. Sözümüzü yerine getireceğimizin ispatı da şehirlerimize bugüne kadar kazandırdığımız hizmetlerdir." dedi.

Erdoğan, Kırklareli'ne yaptıkları yatırımlarla ilgili, "Bu kapsamda Kırklareli'ne bugüne kadar yaklaşık ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 30 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Kırklareli, bay bay Kemal senin belediye başkanın acaba Kırklareli'nde ne yaptı? Yaptığı bir şey var mı? Şimdi gelirken yolların halini gördük, rezalet. İstanbul'un hali ortada, rezalet. Ankara ortada, rezalet. İzmir ortada, rezalet. Şimdi ne yapıyor? Bol bol şehirleri dolaşıyor." diye konuştu.

Erdoğan, Kırklareli'nde eğitimde 788 adet yeni derslik inşa ettiklerini, şehirlere üniversite kurduklarını, gençlik ve sporda 7 bin 580 kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtıklarını, 36 spor tesisi kurduklarını, ihtiyaç sahiplerine de yaklaşık 1,5 milyar lira tutarında destek sağladıklarını söyledi.

Yine 745 yataklı 8 hastaneyle birlikte 24 sağlık tesisinin yapımını tamamladıklarını, TOKİ vasıtasıyla 1386 konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettiklerini, 846 konutun yapımına da devam ettiklerini anlatan Erdoğan, şimdi de "İlk Evim" projesi ile 148 yeni konut yapacaklarını, "İlk Arsam" projesiyle de Kırklareli'ne altyapısı hazır 11 bin arsa vereceklerini kaydetti.

Kırklareli'nde yapılan millet bahçelerine ilişkin de bilgi veren Erdoğan, şunları söyledi:

"Kırklareli Millet Bahçesinin yapımında sona geldik. Pınarhisar Millet Bahçesi'nin yapımı, Babaeski Millet Bahçesi'nin projelendirme çalışmaları devam ediyor. Ulaştırmada 77 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini, 249 kilometreye çıkardık. Edirne-Kırklareli bölünmüş yolunun biten kesimlerini trafiğe açtık. Kalan kesimlerini önümüzdeki yıllarda inşallah tamamlıyoruz.

İstanbul, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'ı birbirine hızlı trenle bağlayacak, hızlı tren projemizin yapımı etaplar halinde devam ediyor. Bu hat üzerinde Kırklareli'nde Babaeski, Lüleburgaz ve Büyükkarıştıran istasyonlarını kuracağız. Projenin tamamlanmasıyla Halkalı-Kapıkule arası yolcu seyahat süresi 4 saatten 1,5 saate düşecek."

Erdoğan, tarım ve ormanda 3 baraj, 1 içme suyu tesisi, 10 sulama tesisi, 74 taşkın koruma tesisi, 4 gölet, 4 atıksu arıtma tesisi inşa ettiklerini belirterek, "Biz yaptık, bay bay Kemal değil, onun belediyesi değil. Tamamladığımız sulama projeleriyle ilimizde yaklaşık 200 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. Çiftçilerimize yaklaşık 4 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik. Şehrimizde iki yeni organize sanayi bölgesi, bir teknokent, 6 araştırma, geliştirme ve tasarım merkezi kurduk. Enerjide 106 bin abonesi olan şehrimizin yüzde 72'sine doğal gaz verdik. İnşallah 14 Mayıs'tan sonra tüm hizmetlerimize yenilerini ekleyeceğiz." diye konuştu.

Kendileri eser ve hizmet siyaseti yaparken karşılarına çıkanların kim olduğunu göstermek istediğini söyleyen Erdoğan, alandakilere video izletti.

14 Mayıs seçimlerinde karşısına çıkanların sırtını PKK ve YPG terör örgütlerine dayadıklarını ifade eden Erdoğan, Kürtlerin istismar edildiğini söyledi.

Erdoğan, "İşte kendi seçmenlerine 'tıpış tıpış oy vereceksiniz' dedikleri aday bu. İşte gençlerimize güya 'umut' diye pazarladıkları aday ve yandaşları bunlar. İnşallah 14 Mayıs'ta Kırklareli, bunlara unutamayacakları bir ders verecek." şeklinde konuştu.

"Kandil'dekiler bayraksız, kitapsız, ezansız ama karşımda bayrağıyla duranlar var. Öyle haykıralım ki Kandil de duysun, bay bay Kemal de duysun. Öbür tarafta Edirne'deki de duysun." diyen Erdoğan, alandakilere "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini tekrarlattı.

Dünkü İstanbul mitingini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını, "Dün İstanbul'u gördünüz değil mi? Nasıldı İstanbul? 1 milyon 700 bin kişi. İnşallah Kırklareli de şimdi bunun dersini 14 Mayıs'ta verecek. Ben size inanıyorum. Size güveniyorum. Kırklareli bu defa sandıklardan farklı çıkacak." sözleriyle tamamladı.