Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail yönetiminin sivillere yönelik hukuk ve sınır tanımaz saldırıları karşısında maalesef uluslararası toplum iyi bir sınav veremiyor." ifadesini kullandı.
Erdoğan, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü ve Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı'nın kuruluşunun 78. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajında, Türkiye'nin kurucu üyesi olduğu BM Teşkilatı'nın 78'inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Erdoğan, dünyada barış, refah, adalet ve huzurun tesisi için BM çatısı altında çalışan herkese teşekkür etti.
İnsanlığın, Filistin ve Ukrayna başta olmak üzere sıcak çatışmalardan iklim değişikliğine, açlıktan ve yoksulluktan İslam düşmanlığına uzanan geniş bir yelpazede çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Erdoğan, özellikle 7 Ekim'den bu yana Gazze'de sivil yerleşim yerlerini, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları hedef alan ve soykırım derecesine varan katliamların yaşandığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:
"İsrail yönetiminin sivillere yönelik hukuk ve sınır tanımaz saldırıları karşısında maalesef uluslararası toplum iyi bir sınav veremiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin akan kanı durdurmak, ateşkesi bir an önce sağlamak, sivil kayıpların önüne geçecek adımlar atmak yerine tek taraflı tavrıyla krizi daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Gazze halkının topyekun cezalandırılmasını seyreden bir yapının insanlığa umut olması, küresel barış ve istikrarı sağlaması elbette mümkün değildir. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) başta olmak üzere BM'ye bağlı kurumlar, bizzat BM Güvenlik Konseyi tarafından işlevsizleştirilmektedir. BM'nin itibarına en büyük zararı, yine bir başka BM kurumu vermektedir. Bununla birlikte, kurallara dayalı küresel sistemin merkezinde bulunan BM'nin temsil ettiği değerlerin ve çok taraflılık ilkesinin güçlü bir destekçisi ve savunucusu olmaya devam ediyoruz."
Erdoğan, Türkiye'nin, BM genel bütçesine en fazla katkı sağlayan ilk 20 ülke arasında yer alırken, İstanbul'un bir BM merkezi olması yolunda da önemli adımlar attığını belirterek, çeşitli BM kuruluş ve ajansının bölgesel merkezlerine İstanbul'da ev sahipliği yapıldığını hatırlattı.
BM çatısı altında yürütülen "Barış için Arabuluculuk ve Medeniyetler İttifakı" girişimlerinde Türkiye'nin liderliğini sürdürdüğünü, barışı koruma operasyonlarına katkı sunduğunu, Gebze'de kurulan BM Teknoloji Bankası'na ev sahipliği başta olmak üzere çeşitli faaliyetlerde BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin hayata geçirilmesine destek olduğunu anımsatan Erdoğan, bu doğrultuda "Sıfır Atık Hareketi"ni, Birleşmiş Milletler'de 105 ülkenin ortak sunuculuğunda kabul edilen kararla küresel boyuta taşıdıklarını kaydetti.
BM ile başlattıkları Karadeniz Girişimi sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürününün sevk edilmesini sağlayarak, küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçilmesini temin ettiklerini vurgulayan Erdoğan, yabancı karşıtlığı, kültürel ırkçılık ve İslam düşmanlığıyla mücadelede küresel farkındalığın artırılması için BM Genel Kurulu'nda 15 Mart'ın "Uluslararası İslamofobi'yle Mücadele Günü" ilan edilmesini sağladıklarını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM'nin küresel rolünü güçlendiren, barış ve istikrara katkı sunan daha pek çok adım attıklarını aktararak, şunları kaydetti:
"Ancak son dönemde karşılaştığımız gelişmeler bize Birleşmiş Milletler'in reform ihtiyacını bir kez daha hatırlatmıştır. BM Güvenlik Konseyi'nin sınırlı sayıda ülkenin tasallutundan kurtarılarak daha temsili, demokratik ve etkin hale getirilmesi, uluslararası toplumun ortak ve haklı beklentisidir. Türkiye 'Dünya Beşten Büyüktür' anlayışıyla, daha adil bir dünya düzeninin tesisi doğrultusunda yapılacak çalışmalara katkıda bulunmaya devam edecektir."
Birleşmiş Milletler Günü'nü kutlayan Erdoğan, teşkilatın 78'inci kuruluş yıl dönümünün hayırlara vesile olmasını diledi.