Depremde Günde 40 Cenaze Yıkayan Gassaldan Tüyler Ürperten Anılar
Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Depremden etkilenen 11 il arasında yer alan Diyarbakır’da 6 bina yıkılmış, 413 kişi hayatını kaybetmişti.Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Mezarlık ve Cenaze Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde gassal olarak görev yapan Abdulkadir Yüksel, deprem sürecinde 24 saat kesintisiz çalıştığını ve cenazelerin %80’ini kendisinin yıkadığını belirtti.
"Günde 35-40 Cenaze Yıkadım"
Enkaz altından 4, 5, 10 ve hatta 14 gün sonra çıkarılan cenazelerle karşılaştığını anlatan Yüksel, şunları söyledi:
“Buraya gelen cenazeler parçalanmış şekilde geliyordu. Gözleri çıkan, ikiye bölünen cenazeler vardı. Normalde bu tür cenazelerin teyemmümle yıkanması gerekir. Ama vicdanen rahat edemediğim için hepsini su ile yıkadım ve dini vecibeleri yerine getirdim.”
"Gülen Cenazeye Şahit Oldum"
Depremde farklı cenazeler gördüğünü belirten Yüksel, gülen bir cenazeye şahit olduğunu söyledi: “Baktığımda yüzünde net bir gülümseme vardı. Bunun dışında bir cenaze yıkarken eli kapalıydı. Ne kadar açsam tekrar kapanıyordu. Kelime-i Şehadet getirince eli tekrar kapanıyordu.”
"Yıkarken Misk Kokusu Yaydı"
Kadın cenazelerini yıkayan bir meslektaşının da manevi bir olay yaşadığını belirten Yüksel, şunları aktardı:
“6-7 gün enkaz altında kalmış bir kadın cenazesi getirdiler. Yıkamaya başladıklarında içeriden yoğun bir misk ve gül kokusu yayılmaya başladı. Kapıyı açtım, içerideki bayan gassal arkadaşım gözyaşları içinde oturuyordu. ‘Ne kadar su döksem o kadar güzel koku yayılıyor’ dedi. Araştırdığımızda bu kadının Allah rızası için Kur'an kursunda çocuklara ücretsiz ders verdiğini öğrendik.”
"Cenazelerin İçinden Tuğlalar Çıkardım"
Yüksel, enkaz altından çıkarılan cenazelerle ilgili çarpıcı bir detayı da paylaştı:
“Bazı cenazeleri hazırlarken içlerinden inşaat tuğlaları çıkarıyordum. Cesetler paramparça olmuştu. Naylon, pamuk ve kefenle sardıktan sonra defin işlemi yapıyorduk. Gassallık kolay bir meslek değil. Yaklaşık 20 yıldır cenaze yıkıyorum ama depremde yaşadıklarım tarif edilemezdi.” "Bu süreçte vicdani ve manevi olarak çok büyük bir sınav verdik" diyen Yüksel, depremin acılarını hala unutamadığını dile getirdi.