Depremleri önceden bilmesiyle dikkat çeken ünlü yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, bugün meydana gelen 4.2'lik Diyarbakır depremini değerlendirirken çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Naci Görür, depremin hemen ardından Halk TV'de katıldığı programda şu ifadeleri kullandı:

"Ben bu bölgede bu nitelikli depremler olursa bizi şaşırtmayacağını daha önce ifade ettim. Son derece doğal. Şimdi Doğu Anadolu bölgesi Arap levhasında Bitlis-Zagros dağ kuşağıyla ayrılıyor. Arap levhası sürekli olarak kuzeye doğru hareket ediyor, Avrasya'ya doğru.

Arada da Doğu Anadolu bölümü var. 6 Şubat depremleri olunca da Arap levhası kuzeye doğru 7 - 7.5 metre atılmıştır, Doğu Anadolu'yu daha da sıkıştırmıştır. 

Adıyaman - Hakkari arasında zaman zaman sıkışma kökenli depremler olursa pek şaşırmam. Bunların bu aralar sık görülmesinin nedeni 6 Şubat depremleridir. Bu depremler sağa sola belli yerlere stres transfer etmek suretiyle dengesini, stres alanını değiştirdiler. 

Doğu Anadolu fayının olduğu bölgede oraya yakın alanlara Adana Havzası, Kayseri, Adıyaman, Hakkari arasında buralarda birtakım hareketler olabilir. Şuralarda şu büyüklükte deprem olacak demiyoruz, uyarıyoruz. Kahramanmaraş depremlerini senelerce uyardık, sonucunu da gördük işte.

Bunlar daha büyük 7 ve üzeri depremler üretebilir. En son 2011 Van depremi mesela. Faylar hareket ettikçe bloklar yılda tektonik olarak bizim hissetmeyeceğimiz derecede harekete maruz kalırlar.

Diyelim ki bugün deprem oldu, tekerrür periyodu 500 sene ise biriktirecek, sonra yine deprem olacak. Kuzey Anadolu fayının kuzey kolu Marmara Denizi'nden geçiyor. Bunun GPS yöntemiyle, uzaydan ölçüm yöntemiyle yılda 2.5 santim bu fayın hareket ettiği biliniyor. Anadolu'nun büyük kısmı bir yılda 2.5 santim Yunanistan'a yaklaşıyor. Deprem bu hareketin takılıp kaldığı yerde oluyor. 160 km uzuluğunda, bıçakla kesilmiş gibi değil. 20 km ne topografya var. 2.5 santim hareket ettiğinde bile fayın bir kısmı bu harekete direniyor.

Takıldığı yerde stres birikiyor. biriken stres ne zaman ki sürtünme kuvvetini aşıyorsa orada pat diye deprem oluyor. Biz fayda ne kadar stres biriktiğini aşağı yukarı biliyoruz. Nasıl ki Maraş'a bağırdık, Elazığ'ı uyardık. Şartları görüyoruz. Tekerrür periyodunu tarihi depremlerden biliyoruz.

1999 depreminden sonra söyledim. İstanbul'un dışında Marmara bölgesi, Erzincan Karlıova arası Yedisu fayı üzerinde, Karlıova-Bingöl arası ve Elazığ-Malatya arası Maraş-Hatay. Ve bu Doğu Anadolu'yu bölümlere ayırmasak bile Elazığ'dan Hatay'a kadar olan bölge, Maraş'ı muhakkak söylüyorduk. Ben Elazığ depremi geliyor diye 2003'ten itibaren bağırmaya başladım.

İzmir yarımadasında ciddi faylar var. Bölgede önemli ölçüde fay atımları olduğu için bölgede faylarda stres alanlarında değişimler olmuştur. 7 Şubat'ta ben Adana ve İskenderun yöresine dikkat edelim demiştim. Deprem büyüklüğü de stresi transfer ettiğin zaman deprem oluşturacak fay boyutu nedir o önemli. Küçük fay öyle büyük deprem üretemez. Adana'da genelde çoğu zaman gördüğümüz aletsel dönemde bile büyük ölçüde 6'lar mertebesinde deprem var. Adana'da beklediğim deprem 6'lar mertebesinde olur. Diyarbakır'a kadar böyle büyük, yıkıcı deprem beklemiyorum. Oraya yakın olabilecek bir deprem de orayı etkiler ama bu komşunun depremi olur. Diyelim Kayseri'nin orada olan faylar vardır. Son depremlerden sonra orada da bir takım stres alanı değişimleri olmuş olabilir."