MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti heyetinin partisine yapacağı ikinci ziyaret öncesinde yazılı bir açıklama yaparak terörle mücadele ve siyasi uzlaşma konularına değindi. Bahçeli, "Artık terörü kalıcı olarak hayatımızdan çıkarmanın zamanı gelip çatmıştır. Çünkü terörle varılacak hiçbir yer, erişilecek hiçbir menzil yoktur" ifadelerini kullandı.
"Milli Değer ve Emanetlere Dürüstçe Bağlılık Uzlaşmanın Altın Formülüdür"
Bahçeli, yazılı açıklamasında uzlaşının ancak milli değerlere bağlılıkla sağlanabileceğini vurgulayarak, "Ortak aklın etkin ve etkili işletilmesine eşanlı şekilde milli değer ve emanetlere dürüstçe bağlılık elbette geniş çaplı uzlaşmanın ve buruk gönüllere ulaşmanın altın formülüdür" dedi. Açıklamasında, gerilimlerin ve önyargıların aşılması gerektiğine dikkat çeken Bahçeli, "Sıkılmış yumrukların açılması, gerilmiş yüz hatlarının yumuşaması, sırt dönmek yerine sırt sırta verilmesi, bunun yanı sıra iyimser, iyiliksever ve iyi niyetli ilişki ve irtibat ağlarının tesis edilmesi kilitli kapıları açabilecek en makul anahtardır" ifadelerini kullandı.
"PKK'nın Derhal ve Hiçbir Şart İleri Sürmeksizin Feshini Kararlaştırması Ertelenemez ve Geciktirilemez Bir Gündem Konusudur"
27 Şubat 2025 tarihinde yapılan "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" kapsamında PKK'nın silah bırakması ve örgütsel varlığını sonlandırmasının talep edildiğini belirten Bahçeli, "Bu çağrı esas itibariyle talimatla bezenmiş ve belgelenmiş bir çağrıdır" dedi. Suriye’de PYD/YPG'nin Suriye yönetimiyle anlaşma sağladığını hatırlatarak, "Ülkemiz aleyhine beşinci kol faaliyeti yapan ücretsiz ajan provokatörlerin saptırmaları ve suyu bulandırma çabaları devamlı ilerleyiş halinde olsa da, malum ve vaki gerçek YPG/PYD/(SDG)'nin kendini feshederek silah bırakmış olmasıdır" ifadelerine yer verdi.
Bahçeli, PKK’nın varlığına son vermesi gerektiğini belirterek, "PKK'nın ise derhal ve hiçbir şart ileri sürmeksizin 27 Şubat çağrısı doğrultusunda kongresini toplayarak feshini kararlaştırması, kanlı silahların teslimini bir an evvel yapması ertelenemez ve geciktirilemez bir gündem konusudur" dedi.
"PKK'yı Kuran ve Kumanda Eden Teröristbaşı Abdullah Öcalan, Aynı Zamanda Örgütün Kurucu Önderidir"
Bahçeli, PKK'nın kuruluş amacını ve hedeflerini hatırlatarak, "Geçmişte, PKK'nın kuruluş manifestosunda hedefi 'Bağımsız Birleşik Kürdistan'a ulaşmaktır" ifadelerini kullandı. Örgütün stratejisinin zamanla değiştiğini belirten Bahçeli, "27 Şubat İmralı açıklamasıyla PKK'nin anlam yoksunluğu, aşırı tekrara yol açması, dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamladığı ve feshinin gerekli olduğu netleşmiştir" dedi.
PKK'nın "kurucu önderi" ifadesine yönelik eleştirileri yanıtlayan Bahçeli, "Kurucu önder ifadesinden rahatsız olan, bu tanımlamayı istismar eden, üstelik Milliyetçi Hareket Partisi'ne haksız ve hayasız şekilde saldırıya geçenler evvelemirde bu sıfatın bize ait olmadığını, patentinin bizde bulunmadığını, örgütsel ve ideolojik bir adlandırmadan başka da bir manaya gelmediğini biliyor olsalar bile bilmezliğe yatan ucuzlaşmış ve koflaşmış şarlatan tiplerdir" diyerek tepki gösterdi.
"CHP'nin Terörsüz Türkiye Hedefini Sabote Etme Gayesi Gözle Görülecek Kadar Açıktır ve Açıktadır"
CHP’nin PKK ve terörle mücadele konusundaki tutumunu eleştiren Bahçeli, "CHP'nin ve yandaş televizyon kanallarının terörsüz Türkiye hedefini sabote etme gayesi, diyalog kanallarını baltalama gayreti maalesef gözle görülecek kadar açıktır ve açıktadır" ifadelerini kullandı. CHP'nin siyasi tutumunu eleştiren Bahçeli, "Dil ve üslup çoraklığıyla birlikte fikri ve siyasi çarpıklık CHP'yi Türkiye'nin karşısında sivrilen bozguncu bir odağa dönüştürmüştür" dedi.
MHP lideri, partisinin CHP'ye karşı tutumunu da net bir şekilde ortaya koyarak, "CHP yönetimi aklıselim çizgiye gelmedikçe, maşeri vicdanın kabulleneceği makul ve muhterem bir siyaset ahlakına sahip olmadıkça Milliyetçi Hareket Partisi tarafından dikkate ve itibara alınması söz konusu olmayacaktır" ifadelerini kullandı.
"Terörsüz Türkiye Mücadelesine Destekleri Takdire Şayandır"
MHP Lideri Bahçeli; "DEM Parti heyetinin siyasi partilerle bir program çerçevesinde görüşmesi, terörsüz Türkiye mücadelesine destekleri takdire şayandır. Hiç kuşkusuz DEM Parti heyetinin Milliyetçi Hareket Partisi'ne yarın gerçekleştireceği ikinci ziyaretinde de olmayı ve karşılık görüş alışverişinde bulunmayı arzu ederdim. Fakat partimizi temsilen görevlendirilen arkadaşlarım inanıyorum ki şahsımı aratmayacaklar, düşüncelerimizi berrak ve temiz bir mizaçla muhataplarına anlatacaklardır. Bu vesileyle değerli dava arkadaşlarımı ve DEM parti heyetini selamlıyor, terörsüz Türkiye seferberliğimiz kutlu olsun diyorum. Yanlış anlamaları tetikleyecek, kırılgan ortamı hırpalayıp sarsacak her türlü açıklamadan özenle kaçınılması gerektiğini düşünüyorum.
Gideceğimiz daha uzun bir yol vardır. Denizi geçip de derede çırpınmanın bir manası yoktur. Birbirimize Çanakkale ruhuyla sarılmamız milli varlığımızın topluca muhafazası ve müdafaası adına manevi bir vecibedir, milli bir görevdir. Önümüzdeki günlerde bir yanda Nevruz Bayramı, diğer yanda Ramazan Bayramı kutlanacaktır. Allah'tan dileğim her günümüzün bayram olması, ülkemizin bayram yerine dönmesidir. Kalpleri pırıl pırıl, adeta dalgasız deniz olan aziz millet evlatları yeni emperyalizmin kalleş pusularına ve kanlı tuzaklarına düşmeyecek, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti milli birlik ruhuyla ve bin yıllık kardeşlik şuuruyla sonsuza kadar var olacaktır." dedi.