İdrarından parça parça kan gelen,
Bir kanser hastasına ameliyat için 1,5 ay sonraya gün verilir mi?
Verilir arkadaş, orası devlet hastanesiyse verilir kardeşim
X
Mustafa Amcamız, Çorum”un şirin bir köyünden
Emine Annemiz ile çeşme başında görüşüp,
Birbirlerine âşık olmuşlar
Aileler araya girmiş
Allahın emri ile Emine istenmiş,
Ve davullu zurnalı bir düğün ile evlenmişler
Sonrasında hayat mücadelesi başlamış,
Ancak köyün toprakları pek bitek değil
Geçim sıkıntısı evliliklerinin ikinci üçüncü yıllarında,
Kendilerini zorlamaya başlamış
Daha iyi bir yaşam için bir yakınlarının desteği ile
İzmir”in Gümüldür beldesine göç etmişler
Mustafa Amcamız çalışkan
Elinden gelmeyen iş yok
Büyük bir çiftliğin bahçıvanlığını,
Tarlaların bakımını üstlenmiş,
Para biriktirmiş, köyündeki üç beş parça tarlasını da
Satarak kendine 2-3 dönümlük bir mandalina-zeytinlik almış
İçine de tek katlı bir kâgir ev kondurmuş
Bu bahçe ve de çalışmaları sayesinde çocuklarını büyütmüş,
Okutmuş, torunları olmuş
Özetle karı koca çocuklarını da everip torun torba sahibi olmuşlar
Mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlarmış,
Nereye kadar?
Prostat ve de mesanesinde korkunç ağrılar,
Ve de kanlı idrar gelmeye başlayana kadar
Ağrılar dayanılacak gibi değil
İdrarından parça parça kan geliyor
Geç kalsa kan kaybından hayatını kaybedecek
Canı o kadar yanıyor ki!
“Ölsem de kurtulsam” diye mırıldanıyor
Neyse…
Durumun vahametini gören oğlu ve torunu,
Mustafa Amcamızı arabaya atarak seri olarak,
Dokuz Eylül Üniversite Hastanesine yetiştiriyorlar
Acı dayanılacak gibi değil
Acil Serviste ilk müdahale yapılıyor,
Ama kar etmiyor
Sedye de inliyor
Tetkikler tetkikler ve sonuç;
“İkinci evre prostat kanserisin
Hemen ameliyat olman gerek
Ama sırada o kadar çok hasta var ki!
Sana ancak 1,5 ay sonrasına gün verebiliyoruz”
Cevap yersen bakla yemezsen sakla türünde
Adam canıyla boğuşuyor, hastane doktoru ona 1,5 ay sonra,
Ölmezsen gel diyor
Böylesine feci bir durum
Ancak Çorumlu Mustafa Amcamızın ağrısı çok
Son bir çaba olarak üroloji doktorunun odasına giriyor;
“Hocam hiç olmazsa acıma bir çare bulun
Dayanılacak gibi değil
Ölecek gibi hissediyorum” der
Doktorun cevabı dayaklık;
“Kusura bakma senin gibi birçok hasta var
Her şey sırayla”
Ne derler, güleriz ağlanacak halimize
Neyse dede torun ve oğul hastanenin kapısında bir başlarına kalıyorlar
Dedenin durumu değil bir buçuk ay,
Bir dakika dahi bekleyecek halde değil
Telefonlar çalışıyor
Eş dost aranıyor
İsmini açıklamak istemedikleri bir ürolog hoca bulunuyor
O da devlet hastanesinde çalışıyor
Muayene sonucu derhal ameliyat olması gerektiğini,
Kendisine devlet hastanesine yatış yapacağını,
Ameliyatı da kendisinin yapacağını söyleyerek,
75 bin TL talep ediyor,
Denize düşen yılana sarılır derler
Acı o kadar büyük ki yüz de istese,
İki yüz de istese,
Her şeylerini satıp verecekler
Sonuçta anlaşıyorlar,
Doktor;
“Yarın Yenişehir Devlet Hastanesine gel yatışını yaparım,
Ertesi gün de ameliyata alırım” diyor
Öyle de oluyor
Mustafa Amcamız birbirini takip eden 3 ameliyattan sonra,
Sağlığına kavuşuyor
Amcamız şimdilerde refikası Emine Annemiz ile birlikte
Mütevazı köy evlerinde hayatın ne kadar anlamlı,
Hastalığın ne kadar
Kötü bir şey olduğunu düşünüyor ve de konuşuyorlar
Mustafa Amcamızın son sözlerini ise,
Özel Hastane sahibi,
Sağlık Bakanımızın mutlaka duymasını isterdim;
“Devlet Hastanelerinde ADAMIN yoksa
Hayatın kayar”