El-Bahr-ül-Muhit...

Ebu Hayyan hazretleri, tefsir ilminde büyük bir alim idi.

Ebu Hayyan hazretleri, El-Bahr-ül-Muhit, 

adlı tefsiri yazdı. 

Bu tefsir, sekiz cildlik bir tefsirdir.

İlim ehli arasında mu'teber ve yaygın olarak müracaat edilen bir eserdir.

Kur'an-ı kerimin lafızlarının i'rab şekillerine vakıf olmak isteyen kimse için bu tefsir çok mühimdir. Çünkü nahvi mevzuların Kur'an-ı kerim ayetleri için ehemmiyeti büyüktür. 

Ebu Hayyan tefsirinde ayet-i kerimelerin izahını nahiv yönünden derinlemesine ele almış ve nahiv alimleri arasındaki ihtilaflara geniş yer vermiştir. 

Bununla beraber Ebu Hayyan, ahkam ile alakalı hususları da ihmal etmemiştir. 

O, kelimelerin lügat ma'nalarından bahsetmiş, 

nüzul sebeplerini nasih ve mensuh muhtelif kıraatleri, Kur'an-ı kerimin belagat yönünü, 

ahkam ile ilgili ayet-i kerimelere geldikçe fıkhi hükümleri, mütekaddimin ve kendisinden önceki müteahhirin alimlerinden gelen rivayetleri de bildirmiştir. 

Bütün bunları kendisine has bir üslupla ifade etmiştir.

Ebu Hayyan, bu hususu tefsirinin mukaddimesinde şöyle anlatır:

''Bu kitabımdaki tertibim şöyledir, 

önce lügata ihtiyaç olan yerlerde, 

tefsir ettiğim ayet-i kerimenin kelimelerinden söze başlıyorum. 

Sonra, o lafza ait nahiv ilmine dair hükümleri bildiriyorum.

Eğer bir şekilde nahiv ilmi ile ilgili hükümlerin delilleri ve geniş ma'lumat için de, nahiv kitaplarına müracaat edilmesini tavsiye ediyorum. 

Fakat, ba'zan bir hiikum, garib veya ekseriyetin bildirdiği meşhur hükme muhalif bir hüküm olduğunda, o hükmün delillerini bildiriyorum.''

Ayet-i kerimelerin kelimenin iki veya daha fazla ma'nası varsa, o kelimenin ilk geçtiği yerde bu ma'naları zikrediyorum. 

Böylece, daha sonra bu kelime tekrar geçtiğinde, orada daha önce geçen münasip ma'nalardan 

birisi verilip, sonra ayet-i kerimenin tefsirine başlıyorum.

Eğer varsa, ayet-i kerimenin nüzul sebebini, 

nesh durumunu, önceki ayet-i kerime ile olan alakasını ve ayet-i kerime hakkındaki kıraatleri, 

ayet-i kerimenin Arabca ilmi bakımından durumuna, Selef-i salihin ve halef ''sonra gelen alimlerin'' buyurduklarını zikrediyorum. 

Kısaca, o ayet-i kerime hakkında söylenmesi gereken ne varsa söylüyorum. 

Orada geçen meşhar kelimeleri asla ihmal etmiyorum. 

Onda i'rab bakımından kapalı hususları açıklıyor, beyan ve bedi' ilimleri yönünden de açıklamalarda bulunuyorum. 

Daha önce bahsettiğim bir kelime, bir cümle ve tefsir ettiğim bir ayet-i kerime hakkındaki açıklamayı tekrarlıyorum.

Ba'zan da, böyle yerlerde o kelime cümle veya ayet-i kerimenin açıklamasının geçtiği yere havale ediyorum. 

Şayet tekrar edersem, bu, daha fazla bilgi ve faide içindir.

Ayet-i kerimelerin sonunda ma'nalarını şerh ediyorum. 

Ba'zan munasip oldukça tasavvuf ehlinin sözlerine de yer verdim.

Ebu Hayyan tefsirinde, nahiv ve i'rab şekillerinde Keşşaf ve İbn-i Atıyye hazretlerinin tefsirinden çok nakiller yapmaktadır. 

Fakat çok defa bu nakillerin peşinden, 

onlara nahiv mes'elelerinde i'tirazlar yapmaktadır.

Ebu Hayyan tefsirinde yer yer Zemahşeri'ye mu'tezili i'tikadından dolayı alaylı ve sert hücumlar yapmaktadır.

Bununla beraber, onun Kur'an-ı kerimin belagatini, ortaya koymaktaki yüksek meharetini de takdîr etmektedir.

Ebu Hayyan bu tefsirinde yaptığı nakillerin çoğunda, ''Kitab-üt-tahrir vet-tahbir li akval-i eimmet-it-tefsir'' kitabını kaynak almış, bu kitaba i'timad etmiştir.

Bu kitab, Ebu Hayyan'ın hocası Cemalüddin Ebu Abdullah Muhammed bin Süleyman el-Makdisi'nindir.

Bu kitab, tefsir ilmine dair yazılmış en büyük eser olup, yüz cilde yakındır.