BAZEN zamanlama öyle güzel denk geliyor ki insan şaşıp kalıyor. Nasıl mı? Anlatayım; cuma günü mübarek Berat Kandili’ydi. Hem cuma, hem de kandil. Gerçekten de ikisi bir arada çok anlamlıydı. Berlin Şehitlik Camisi’nde insanlarımızın gönülleri, duaları ve elleri Allah’a yakardı. Salı günü de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun mihenk taşı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlanacak. Cuma günü Almanlar için de çok özel bir gündü. Bizim dilimize Paskalya Yortusu olarak geçen Karfreitag’dı. Hristiyan inancına göre cuma günü Hz. İsa’nın dirilişi nedeniyle kiliseler doldu taştı. Pazartesi günü de Osternmontag Hz. İsa’nın göğe yükselişi kutlanacak. Anlayacağınız iki kutsal din için de geçtiğimiz cuma günü çok büyük anlam ifade etti. Pazartesi ve salı da öyle. Bu aynı zamanda Almanya adına, barış ve hoşgörünün de simgesi oldu. Dileriz bu duygu ve düşünceler, sadece böylesi denk gelen günlerde olmaz ve her iki toplum da barış ve huzur içinde birlikte yaşamın sevincini gönüllerince sürdürür.
Kiezkicker Türkiyemspor’a geliyor
GEÇTIĞIMIZ günlerde Hertha Berlin futbol takımı, şu bizim küçük İstanbul Kreuzberg’de gerçekten gönülleri kazandı. Pazar günü sahasında Hannover 96 takımını ağırlayan Hertha Berlin, halkın ayağına giderek, onlara futbolu ve kulübü daha çok sevdirmeyi amaçlayan Kiezkicker (mahalle futbolu) projesiyle Türkiyemspor’un konuğu oldu. Bundan 32 yıl önce tarihi derbide Türkiyemspor’a 15 bin taraftarı önünde mağlup olan ve DFB kupasına veda eden Herha Berlin, bu kez tüm göçmenlerin gönlünü kazanmak için Türkiyemspor’un maçlarını oynadığı Willy Kressmann (Katzbach) stadına antrenmana çıktı. Hertha Berlin’in Kiezkicker Türkiyemspor’a geliyor sloganıyla duyurulan antrenmanda iki mavi beyazlı kulüp bir kez daha kucaklaştı. Bu buluşma bir anlamda futbolun uyum ve birlikte yaşam için ne kadar önemli olduğunun da bir kez daha kanıtı oldu. Biz bir Berlinliyiz (Wir sind ein Berliner) ve Gelecek Berlin’indir (Die Zukunft Gehört) yazılı Hertha Berlin otobüsünün stadyuma girmesiyle müthiş bir hareketlilik yaşandı. Hertha Berlin’in antrenmanını izlemeye gelenler öncesi ve sonrasında, televizyonda gördükleri yıldız futbolcularla resim çektirmek ve imza alabilmek için birbirleriyle yarıştı.. Bir buçuk saate yakın süren antrenmanının ardından ağırlıklı olarak Türkiyemsporlu minik sporcuların oluşturduğu karma takımla oynanan maç 3-3 lük beraberlikle sonuçlandı. Karşılaşmada 2’şer gol kaydeden mavi takımdan Eyüp ve kırmızı yelekli takımdan Baran, sergiledikleri futbol ve gollerle büyük alkış aldı. Özellikle Baran’ın her golden sonra yerde yaptığı dans Herthalı futbolcuların bile büyük beğenisini topladı. Türkiyemspor menejeri ve eski futbolcusu Ecevit Özman “Türkiyemspor Berlin’in ve Almanya’nın çok önemli bir değeri. Benim takım arkadaşım Ümit Karan gibi birçok ünlü futbolcu bizim bünyemizden çıktı. Binlerce çocuk futbola Türkiyemspor’da başladı. Halen çeşitli yaş gruplarında 285 kadın, 310 erkek futbolcumuz ile 62 tane basketbolcumuz uyum ve spor sevgisi için başkanımız Durmuş Ali Matur öncülüğünde büyük bir çaba içindeyiz. Geleceğe daha güvenli bakıyoruz. Bu tür sosyal ve sportif etkinliklerimiz ile işbirliğimiz bundan sonra da devam edecek” dedi. Anlayacağınız bir zamanların efsanesi Türkiyemspor, iflas günlerini geride bırakıp, o görkemli zamanlara geri dönme uğraşında.
Zaddy’s by Kaplan damgası
ALMANLAR başarıya, çalışmaya, okumaya ve araştırmaya büyük önem verir. Kendi içlerinde ön yargıları yoğun yaşasa da doğrucudurlar. Yalanı pek bilmezler. Hayata dair eksiklikleri varsa da onu gidermek için çaba sarf ederler. Bu bir kez daha yaşandı. Berlin’in dünü ve bu gününü minyatür maketlerle anlatan “Berlin Little Big City” müzesi yapılan kamu oyu araştırması sonucunda en sevilen döner dükkanı olarak seçtiği Kaplan Döner’in yeni markası Zaddy’s’in 41 milimetrelik maketini, yani dünyanın en küçük döner dükkanını da törenle ziyaretçilerin beğenisine sundu. Böylece Berlin tarihine Zaddy’s by Kaplan projesi ile Yozgat Bahadınlı Kaplan ailesi de damgasını vurdu. Baba Remzi Kaplan’ın Berlin Duvarının yıkıldığı gün Doğu Berlin’in Alexander meydanında Doğu Almanlara sunduğu döner, Kaplan markası ile oğul Birol Kaplan öncülüğünde önce Avrupa’ya, sonra Dubai’den Londra’ya, Glasgow’dan Nev York’a kadar, bir çok dünya kentine uzandı. Döner üretiminde sürekli kendisi ile yarışan Kaplan Döner, Remzi Kaplan’ın küçük kızı Belgin ‘Zaddy’s by Berlin’ projesiyle de sektöre genç, dinamik, farklı ve çağdaş bir anlayış sundu. Geçtiğimiz yıl tarihi tren istasyonu Banhof Zoo yakınında “Zaddy’s” adlı yeni bir şube açan Belgin Kaplan Berlin’de sevilen, en çok ilgi gören, en beğenilen döner dükkanının da sahibi oldu. Döner sektöründe erkek egemen bir anlayışın yerine kadınca bir bakış açısı ve anlayış getirerek “Zaddy’s”i projesini hayata geçiren Belgin Kaplan, kadın elinin değdiği her alanda olduğu gibi zarafet, detay, temizlik ve güzellik katarak, yola çıktığını dile getirdi. Ailesinden aldığı birikim ve tecrübelerle hayata dair kendi düşüncelerini bu işe aktardığını belirten Belgin Kaplan, dünyanın çeşitli yerlerinde beğeniyle karşılanan Zaddy’s by Kaplan projesi hakkında şunları söyledi: “Bizim sektör erkeklerin egemen olduğu bir iş kolu. Ben babam ve ağabeyimden aldığım destekle kadınlara has estetik duygusunu birleştirdim. Sonunda ortaya Zaddy’s çıktı” dedi. Bu arada minyatür dükkanın camından içeri bakınca da Almanya Başbakanı Angela Merkel’e çok benzeyen bir sanatçının döner kesen videosu izleyenlerin beğenisini topladı. “Haftada bir döner yediğini” söyleyen ve geçtiğimiz yıllarda
Çocuklarımla gurur duyuyorum
Kaplan Döner’in kurucusu ve sahibi Remzi Kaplan, çocuklarının kendisinden sonra bayrağı daha yükseklere taşıması ve böyle bir başarı yakalamasından mutluluk duyduğunu söyledi. Aynı zamanda Türk Alman İşverenler Birliği TDU Başkanı olan Remzi Kaplan “Döner 70’li yıllardan bu yana Almanya’da gastronomi sektörü içinde büyüdü ve kök saldı. Bugün ulaşılan nokta ve başarı bunun en büyük göstergesi. Çocuklarımla gurur duyuyorum. Ama söz konusu başarı aslında tüm döner sektörünündür. Bugün dönerin Berlin tarihinin ve Almanya’nın bir parçası olduğunun göstergesi” dedi. Berlin Little Big City’nin müdürü Anne Marczinczek de, müze olarak dünden bugüne Berlin’in tarihini anlattıklarını ve dönerin bu tarihin bir parçası olduğunu dile getirdi. Anne Marczinczek şöyle devam etti: “Aslında mini Berlin’deki bir çok ünlü mağazalarımız arasında döner dükkanının olmayışı bir eksiklikti. Ancak herhangi bir dükkan olmasın istedik. Çok ayrıntılı bir çalışma sonunda bazı projeleri seçtik. Bu projeleri de Berlinlilere sorduk, onlar da en sevdikleri dükkan olarak Zaddy’s by Kaplan’ı seçti. Zady’s gerçekten özel bir proje olduğu için Berlin tarihindeki özel yerini aldı.” Berlin’den selam ve sevgiyle..