KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı koltuğunda, 10 aydır Türkiye’nin en büyük tur operatörü, Etstur’un sahibi Mehmet Nuri Ersoy oturuyor.
Peki, Ersoy’un bakanlığı, ticari olarak ‘hakim’ pozisyonda bulunduğu pazarda haksız rekabete neden olmuyor mu?
Bence oluyor. Hem de tamir edilemez bir şekilde.
Kendinizi Antalya’da bir otel sahibi olarak hayal edin…
2020 yılının kontratlarını yapacaksınız. Karşınızda iki seçenek var; biri bakanın pazar lideri şirketi, diğeri de bilindik güvenilir başka bir şirket. Her ikisi de odalarınıza aynı fiyatı veriyor. İkisinin de sunduğu ödeme koşulları aynı.
Oteliniz de bölgenin en iyisi ve her iki şirket ısrarla odalarınızı satmak istiyor.
Böyle bir durumda kalsanız, pazarın lideri olan Turizm Bakanı’nın şirketini mi seçerseniz, ikinci şirketi mi?
Sizi bilmem, ama Antalya’da birçok otel Bakan’ın şirketini tercih ediyor. Böyle olunca da pazarın lider şirketi ile diğerleri arasındaki fark her geçen gün açılıyor.
Ve bu durum, Bakan Bey’in hiçbir dahli olmadan gerçekleşiyor.
Serbest piyasa kardeşim! Bakan Bey pazardaki hakim gücünü ve siyasi gücünü kullanmıyor, kime ne diyebilirsiniz.
Ama o iş öyle değil…
Ersoy, liderken oturduğu bakanlık koltuğundan kalkıp, kendi koltuğuna oturduğunda, pazardaki dengeler kapatılamayacak şekilde bozulmuş ise; hepimize geçmiş olsun…
Çünkü pazardaki rekabet, otelcinin otelini hak ettiği fiyata, tüketicinin de iyi tatili değeri fiyata almasının teminatıdır.
Bu nedenle Bakan Ersoy’un bakan olma sorumluluğu çerçevesinde, pazardaki mevcut durumu bağımsız denetim kuruluşlarına inceletip, varsa gereğini yapması, yoksa da kamuoyunu rahatlatması gerekiyor.