Suriye’de iç savaşın seyri, stratejik öneme sahip olan Hama kentinin muhalif güçlerin eline geçmesiyle birlikte rejim için yeni bir dönemece girdi. Hama'nın kontrolünü kaybeden rejim unsurları, özellikle başkent Şam ve çevresinde halk üzerinde baskıyı artırdı. Rejim güçlerinin, reşit olmayan gençler de dahil olmak üzere erkekleri zorla askerlik yapmaya zorlaması, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırdı.
Şam’da Zorla Silah Altına Alma Operasyonları
Hama'nın kaybedilmesi, rejimin başkent Şam çevresinde askeri kontrolünü güçlendirmek için agresif bir tutum sergilemesine neden oldu. Şam’ın Yelda, Beyt Sahm ve Doğu Guta bölgelerinde rejim güçleri, evlere baskınlar düzenleyerek erkekleri zorla askeri tesislere götürüyor. Bu baskınlarda askerlik çağına gelmiş erkekler, yedek askerler ve hatta reşit olmayan gençler alıkonuluyor.
Doğu Guta’da şu ana kadar yaklaşık 1700 erkek zorla toplama noktalarına götürülürken, bu sayı her geçen gün artıyor. Halep’ten Şam’a kaçan sivillerin de aynı şekilde alıkonulduğu belirtiliyor.
Halk Baskı Altında
Şam ve çevresindeki baskılar, halk üzerinde büyük bir korku yaratmış durumda. Bölgede yaşayanlar yalnızca zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkarken, yaşananlara tepki göstermekten çekiniyor. Zorla askerlik için toplananların büyük çoğunluğu, Dıreyc gibi askeri tesislere gönderiliyor.
Kaynaklar, çocukları zorla askere alınan ailelerin rejime karşı koyamadığını, bu durumun ekonomik koşulların daha da kötüleşmesine neden olduğunu ifade ediyor.
Hama'nın Stratejik Önemi
Hama, Suriye’nin batı bölgesindeki nüfus yoğunluğu, tarımsal üretim ve stratejik yollar açısından kritik bir öneme sahip. Kentin, Halep, Humus ve Şam’ı birbirine bağlayan M5 karayolu üzerinde bulunması, rejim için hem lojistik hem de askeri hareketlilik açısından hayati değer taşıyor.
Rejim karşıtı grupların Hama’nın kontrolünü ele geçirmesi, şu sonuçları beraberinde getirdi:
- Şam’ın kuzeyle bağlantısı kesildi: Halep ve İdlib ile iletişim zayıfladı.
- Akdeniz bağlantısı tehdit altında: Rejim karşıtı gruplar, Hama’dan Humus’a ilerleyerek Lazkiye ile Şam’ın bağını koparma potansiyeline sahip.
- Askeri altyapı riske girdi: Hama ile Humus arasında bulunan silah depoları, üretim tesisleri ve havalimanları, muhaliflerin hedefi haline gelebilir.
Hama'nın Kanlı Tarihi
Hama, sadece stratejik değil, aynı zamanda tarihsel açıdan da Suriye’nin trajedilerle anılan bir bölgesi. Kent, 2011’den bu yana rejimin şiddetli saldırıları ve katliamlarıyla gündeme geldi. Ancak Hama’nın adını dünya çapında duyuran olay, 1982 Hama Katliamı oldu.
Dönemin Suriye Devlet Başkanı Hafız Esed, Müslüman Kardeşler’e karşı düzenlediği operasyonda en az 30 bin sivili öldürttü. Binlerce kişi kaybolurken, 88 cami ve 3 kilise de tahrip edildi. Bu katliam, Hama’nın adını dünya tarihine kara bir leke olarak yazdırdı.
Rejimin Geleceği Tehlikede
Hama’nın düşmesi, Suriye rejiminin hem askeri hem de siyasi pozisyonunu zayıflattı. Şam’ın çevresinde artan gerilim ve zorla askerlik uygulamaları, halkın rejime olan güvenini daha da sarsıyor.
Sizce rejim bu stratejik kayıplarla daha ne kadar dayanabilir? Görüşlerinizi bizimle paylaşın.