Sednaya Hapishanesi’nin Korkunç Gerçekleri Ortaya Çıkıyor
Beşar Esad rejiminin düşmesinin ardından, kayıp yakınlarını arayan Suriyeli siviller, ülkenin en kötü şöhretli hapishanesi olan Sednaya’ya akın ediyor. Şam’ın 30 kilometre kuzeyinde, bir tepeye kurulu olan bu hapishane, uzun yıllar boyunca Suriye rejiminin sırlarla dolu işkence merkezi olarak biliniyordu.
“İnsan Mezbahası” Olarak Adlandırılıyor
1980’lerde kurulan ve sıkı korunan Sednaya Hapishanesi, uluslararası insan hakları kuruluşlarınca “insan mezbahası” olarak nitelendiriliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, burası Esad rejiminin muhalifleri sistematik olarak yok ettiği bir cehennemdi. 2011’de iç savaşın başlamasından bu yana 157 binden fazla kişi burada tutuklandı. Bu rakamın içinde 5 bin 274 çocuk ve 10 bin 221 kadın da yer alıyor.
Korkunç İşkence Yöntemleri ve Toplu İdamlar
Uluslararası Af Örgütü’nün 2017 raporuna göre, hapishanede binlerce kişi toplu olarak asıldı. Pazartesi ve çarşamba geceleri 20 ila 50 kişinin idam edildiği belirtilirken, 2011-2015 yılları arasında 5 bin ila 13 bin kişinin öldürüldüğü tahmin ediliyor. Sednaya’da işkence yöntemleri, insanlık dışı uygulamalarla dolu. Mahkumlar cinsel organlarına elektrik verilmesi, kemik kırma, metal çubuklarla yakma, kafalarının duvarla kapı arasında ezilmesi gibi yöntemlerle işkence gördü. Ayrıca giysi, yiyecek, banyo ve tuvaletten mahrum bırakıldılar.
Yeraltından Gelen Sesler
Esad rejiminin düşmesinden sonra hapishaneye giden Suriyeli siviller, yeraltından gelen sesleri duymalarına rağmen içeriye giremiyor. Mahkumların hâlâ hayatta olup olmadığı belirsizliğini koruyor. Sednaya’nın içinden ilk kez elde edilen görüntülerde, ortaçağa özgü işkence aletleri görüldü. Bu ürpertici hapishane, dünyanın en korkunç insan hakları ihlali merkezlerinden biri olarak hafızalara kazınıyor.