BÜYÜK kulüp, büyük camia lafla olunmaz.
Dünyanın dört bir yanındaki taraftarı, kombine biletli seyirci sayısı, stadyumlardaki localarının doluluk oranıyla ölçülür. Resmi mağazalarında sattığı ürünlerle, formalarıyla, buralarda oluşturduğu yıllık cirosuyla öne çıkar.
Feda dendiğinde takımı için gösterdiği özveri, kumbaraya attığı parayla ölçülür.
Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor sık sık büyüklük yarışına girer. Taraftarları birbirlerine göndermeler yapar. Genelde tatlı sert, zaman zaman maksadını aşan çekişmeler, rekabetler olur.
Beşiktaş feda yaptı. Taraftarı sahip çıktı. Ancak tablo ortada, yine de borcu ayyuka çıktı.
Galatasaray feda yaptı.
Taraftarı birkaç kez el attı. Borçta değişen bir şey yok. Trabzonspor feda yaptı. Keşke yapmaz olsaydı. Rakamlarla oynandı, komik duruma düşüldü. 61 TL, 161 TL, olmadı, 0,61 TL gibi rakamlar telaffuz edildi. Toplanan para 3 milyon TL’yi bulmadı. Ürün satışları ortada. Kombine ise 15 bini geçmedi. Mağazalarda patlama olmadı. Borç yine milyar sınırının üzerinde. Eksilmiyor, artıyor.
Fenerbahçe’nin taraftarı bakalım ne kadar ‘Fener ol’acak. Hedeflenen rakam 500 milyon. Bir hafta dolmadan 20 milyon TL aşıldı. Ses getirecek gibi duruyor. Başkan Ali Koç’un verdiği güven bunda etkili oluyor.
Fedalar ne kadar katkı sağlar ya da sağlamaz orasını bilemeyiz. Bildiğimiz ve aklımıza takılan tek şey bu güzide kulüpleri zarara uğratıp gidenler! Onlar ne zaman bedel ödeyecek? Ne zaman taraftarına yasalar önünde hesap verecek? Feda nereye kadar sürecek? Yapanın yaptığı yanına ne zaman kar kalmayacak?
Taraftar şimdi lazım
TRABZONSPOR taraftarı ligin sonuna doğru takımını yalnız bırakmaya başladı. Takımın kendisine tam ihtiyacı olduğu dönemde tribünleri terk etmesi düşündürücü. Hani iyi günde kötü günde beraberdiler? Ligdeki uzun aradan sonra Antalya maçını 41 bin kişilik stadyumda sadece 19 bin dolayında taraftarın izlemesi bordo mavili cephede şaşkınlık yarattı. Yaklaşık 15 bin kombinesi bulunan Trabzonspor’da kombineli taraftarların bile maçı izlemeye gelmemesi düşündürücü! Ligin zirvesi için kısa mesafede hedef büyüten Trabzonspor’un bu aşamada taraftarına daha çok ihtiyacı var. Bizden söylemesi..
Bekleyen imzalar!
LIGIN bitimine kısa bir süre kaldı. Görüşme odasına çağrılacaklar yavaş yavaş netleşmeye başladı. Bordo mavili takımda teknik patron Ünal Karaman taliplisi çok olan teknik adamların başını çekiyor. Yönetim işi ağırdan alıyor. Belli ki bir virajın dönülmesini bekliyor. Her ne kadar “evladımız” dense de sonuçta ortada bir profesyonellik var. İbanez için artık kulüp aranmayacak. Veda maçlarına çıkıyor. Olcay sözleşmesini güncelleyerek piyasa maçlarını oynuyor. Olcay Şahan’lı Trabzonspor üçte üç yaparak 9 puan topladı. Olcay sezon sonuna karlı girip veda edecek. Taliplisi çok olacak. Kamil Ahmet şansını zorluyor. Sakatlıktan kurtulmaya çalışıyor. Vasatın üzerine çıkamadı. Masaya çok farklı rakamlarla çağrılacağı kesin. Satın alma opsiyonu olan Ekuban yönetimi bir hayli yoracak gibi. Oynadıkça üzerine koyuyor ve müşterileri artıyor. Ekuban’ı sözleşmedeki rakama almak kolay olacak. Oyuncunun menajerini geliş fiyatına nasıl ikna edecekler orası kapalı kutu.
Sezonun karlısı Trabzon!
SEZON girerken maliyeti yüksek kadrosuyla başı dertte olan Trabzonspor, elindeki pahalı oyuncuları tek tek gönderip rahatlarken gençlerle marka değerini ve oyuncu kalitesini artırmayı başardı. Sezon başında fiyatları 50 ile 100 bin TL arasında olan oyuncular ile ilgili ligin bitmesine 7 hafta kala milyon TL’ler yazılıp çizilmeye başladı. Uğurcan, Arda, Hüseyin Türkmen, Abdulkadir Parmak, Cem Akpınar bu sezon adından söz ettiren oyuncular oldu. Yusuf ve Abdulkadir Ömür milyon eurolarla menajerlerin listesinde yer alıyor. İlk bakışta transfer yasağı üzüntü yaratsa da bugünkü duruma gelmede, gençlerin kazanılmasında etkin rol oynadı. “Bir musibet bin nasihatten iyidir!” atasözü Trabzonspor için söylenmiş gibi. Sezonun en karlısı bordo mavililer oldu. Belki ligde şampiyon olamadı ama gençlerin kazanılmasında hem öncü hem de örnek teşkil etti.