Son aylarda okuduğum kitaplardan biri de,
Fransız kökenli yazarlar Larry Collins ile
Domınıque’nin kaleme aldığı,
Kudüs Ey Kudüs adlı belgesel türü romandı
Yazarlar biraz batılı gözü ile,
Birazda tarafsız gözle,
Tarihsel süreçte Kudüs’ü anlatmışlar
Selçuklu, Alparslan’dan, Selahattin Eyyübi’den, Osmanlıya,
Haçlılardan, İngiliz, Fransız ve de ABD’nin,
Ve de Arapların bölgedeki savaşlarını,
Buraya hâkim olmak için verdikleri mücadeleleri
Yalın bir dille kaleme almışlar
Özetle batılı gözüyle KUDÜS’Ü anlatmışlar
Öyle bir Kudüs ki!
Dünü ile bugünü arasında hiç fark yok
Hep kan, hep gözyaşı
O bölge insanları hiç ama hiç mutlu olamamışlar
Huzur bulamamışlar
Kutsal topraklarda, kutsal şehir olarak bilinen kabul edilen bir kent,
Oluk gibi kanın aktığı bir katliam şehri haline dönüşmüş
Kudüs Ey Kudüs adlı kitaptan bir paragraf dikkatimi çekti
Aslında orada olanların özeti gibi;
“Eski Yahudi tapınağının mihrabında kurban edilen hayvanlarla,
İSA’NIN çarmıhta can verilişiyle, insanların duvar diplerinde,
Ölüşüyle,
Kudüs yeryüzünde hiçbir başka şehrin yaşamadığı gibi,
Tarihsel süreçte her karışında dökülen kanın,
LANETİ içinde yaşamıştı
Oysa Kudüs YERUŞALAYİM eski İbranicede,
BARIŞ ŞEHRİ anlamına gelir
Burada ilk oturanlar, yaprakları,
Evrensel barışın simgesi haline gelen,
Zeytin Dağının yamaçlarına yerleşmişlerdi
Birbirini izleyen sonsuz peygamberler dizisi,
Burada Tanrı’nın insanlara sunduğu barışı ilan etmişti
Ve Yahudi Kralı Davut şehri şu sözlerle yüceltmişti;
Kudüs’ün barış içinde yaşaması için dua edin”
Ne barış ama!
Bu barış batının buraya dini ve de emperyalist amaçlarla çökmesi,
Kendi Yahudi’lerinden kurtulmak için,
Karanlık planlar yaparak,
Zaman içinde kendilerinin de kullanacağı,
Bir Yahudi Devletinin kurulması ile
BM’de yapılan oylamada,
ABD, Almanya, Fransa, İngiltere’nin desteği ile
Bir YAHUDİ Devleti'nin oluşturulması sonun başlangıcı oldu
Kanın oluk gibi aktığı tarihsel süreç devam etti, ediyor!
YENİ NESİL HİTLER
Netanyau denilen katil insanlık düşmanı birisi,
Tarihsel insan katliamından hiç ders almamış gibi,
HİTLER’İN onlara yaptıklarına benzer şeyleri Filistinlilere yaptı.
Yani ikinci HİTLER oldu
Yapmaya da devam ediyor
Öylesine bir katil ki üremesinler,
Nüfusları artmasın diye özellikle kadın ve de çocukları katlediyor
Kendi menfaatleri kendi yandaşları söz konusu olunca,
Katliamları bile görmezden gelen batkının ne kadar ikiyüzlü olduğu da ortaya çıktı
Yeni nesil HİTLER Netanyau,
Binlerce yıldır aynı topraklarda yaşayan kadim bir milleti,
Yahudilerin amca çocukları olan Filistin Araplarını,
Oradan sürmeye,
Çöllere göndermeye çalışıyor
Özellikle GAZZE’ DE oynanan oyun çok önemli ve de bilinçli
Filistin’in tek kıyı şeridini ele geçirmeye,
Bura denizlerindeki zengin petrol ve de doğalgaz yataklarına,
Batılı emperyalist dostları ile birlikte konmaya çalışıyor
Düşünün üç beş asır önce Avrupa”dan gelen Haçlılar,
Bu topraklarda binlerce can aldılar, can verdiler
Oralara binlerce asker yığdılar
Aynı oyun hala devam ediyor
Kendi kurdukları Siyonist devleti korumak için şimdilerde de,
ABD, ALMAN, Fransız, İngiliz emperyalist sömürücü hırsızlar,
Bölgeye devasa ölüm makineleri yığdılar
Ne için barış şehri kutsal şehir Kudüs’ü korumak için mi?
Yok, öyle değil kendi Yahudilerini korumak için
Oradaki günahsız silahsız garip insanları öldürmek için
Katledilişlerini görmemek için
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Bence Türkiye Cumhuriyeti öncelikle Kudüs meselesine,
Dini olara değil de,
Türkiye Cumhuriyetinin âli menfaatleri,
Ve de stratejisi gözüyle bakmalı
Burada yalnızlaştırılan bir İran var
İran’ın amacı Suriye, Irak ve Filistin dâhil bir Şİİ kuşağı oluşturup,
Kendi yalnızlığını güvence altına almak
Bence kafalarında kutsal şehir Kudüs’ten ziyade bu var
Bu durum stratejik olarak bizim aleyhimize bir durum
Her ne kadar kutsal kitabımızda mezhep diye bir şeyin M’si geçmese de,
Mezhepler, Arap Âlimleri tarafından uydurulan bir garip durum olsa da,
Burada yapılması gereken Sünni Arap devletleri ile
Birlikte hareket etmek
Onlar da kafalarını kuma gömdüklerine
Dizginleri de ABD’nin elinde olduğundan
Filistin için bizim ne silahlı olarak ne de barış olarak,
Yapacağımız çok şey yok
Kendi ırkdaşları tarafından terk edilen,
Masum Filistinlilere Allah rahmet eylesin demekten başka bir şey,
Elimizden gelmeyecek galiba!
ABD,Fransa,İsrail,İngiltere,Almanya ya savaş ilan edemeyeceğimize göre
TEŞEKKÜR
Bu arada bir batılı bir gözle de olsa,
Böylesine güzel bir eseri batılıların yaptıklarını da,
Bütün çıplaklığı ile kaleme aldıkları için iki Fransız yazara da
Teşekkür etmek gerekir kanısındayım