Fuzuliden güzel sözler...

Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı? Felekler yandı ahımdan muradım şem'i yanmaz mı?

Ayrılık günü yüzüme perde çek ey kanlı gözyaşı! 

Ki gözüm o ay yüzlüden başka bir şey görmesin.

Ne yanar kimse bana ateşi dilden özge, ne açar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı.

Vuslat olunca ayrılıktan korkmak gerek. 

Vuslat! Ah! Ne efsunkar bir kelime ne kutlu bir an! Zaman! Ah zaman! Hem dost hem düşman…

Aşıklar zelil ve bayağı olur safa ve saygınlık sevilene yaraşır.

Gönül kuşum dağınık saçların arasında yuva kurdu ey sevgili! 

Artı nerde olursam olayım veya iki elim kanda da olsa gönlüm senin yanındadır. 

Aşk imiş her ne var alemde. İlm bir kıyl ü kal imiş ancak.

Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır. 

İlim insanın cehlini alsa da, hamurunda varsa eşeklik; baki kalır.

Aşktır ki vesairedir. Kapına geldik aşkı öğret bize ve aşkını ver yüreklerimize.

Ateşli ahı dağı eritmekten aciz kalmış dağ eri Ferhat'ın. Ne yapsın miskin, işte o kadar imiş onun da aşkı.

Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.

Senin ayrılığında, hayatı sona erdirme özelliği gizlidir, ayrılığın ölüm demektir. 

Senden ayrı düşüp de hala yaşayanlara hayranım. 

Selam verdim; rüşvet deyüldür diye, selamım almadılar.

Ey aşıklarını dert edinmeyen sevgili! 

Senin bu umursamaz tavrın halimi perişan eyledi. 

Bir gün olsun ''ne haldesin?'' diye sormuyorsun ya asıl dert bu. 

Aşksız güzellik bayağıdır; güzellikse aşk pazarında mezad…

Hasretle baktıkça sana, kanlı yaşlar dökülür gözlerimden. 

Kirpik oklarını gördükçe, delinir bağrım ta derinden… 

Tanrım, aşk belasıyla beni tanıştır bir an bile aşk belasından uzak tutma beni.

Varlık Allah'a aittir. 

Gerisi hep hayal ve düşten ibarettir. 

Bugüne dek bildiğim, bulduğum ve sahip olduğum her şey gerçekte o'ndan ibaret imiş. 

Zannım, hakikate yönelince sevgim de aşk oluverdi.

Topraktan olanı toprağa vermek gerek…

Öyle kötü haldeyim ki halimi görenler mutlu olur zamanın çarkından kimin neşesiz bir gönlü varsa.

Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib kılma derman kim helakim zehri dermanındadır.

Mende Mecnun'dan füzun aşıklık istidadı var, aşık-ı sadık menem, Mecnun'un ancak adı var.

Kimsesizliğim o dereceye vardı ki, çevremde bela girdabından başka dönen kimse yok. 

Onsuzluk yurduna varayım diyorsan eğer, varlığını yok eyle, tıpkı dünya gibi! Her gün dünyayı süsleyen güneş misali, çek eteğini gördüklerinden… 

Dünyaya ümit tutmak olmaz; asla ölümü unutmak olmaz.

Aşk derdiyle başım pek hoş benim ey tabip, bırak bana ilaç vermeyi. 

Bana derman vermeye ki, senin dermanın beni helak edecek zehrin ta kendisidir. 

Varlık gam tuzağıdır hür olmak yokluktadır…

Nefes hesabıyla sona erince ömür ya bir kurtuluş ve muştu; ya bir başlangıç ve korkudur.

Beklemek yaşamanın en acı veren, en korkunç  halidir.

Göğsümü yar da gönlümün aşkla nasıl çırpındığını gör; pencere aç da her solukta havadan dalgalanan denize bak.

Deliye hazine değil virane gerektir.

Aşk derdinin yağmasından gönlümü ve canımı kurtarmaya çalışmam asla; 

amacım çapkın gözünün dikkatini çekebilmek içindir.

Güzelliğin vasıflarını söylemek için söz çoktur; 

ama güzelliğin tatlılığına hiç söz yoktur.

Allah'ım! aşk derdine tutsak etme hiç kimseyi ve ayrılık yarasıyla baş başa bırakma tanrım! 

Ebedi sevgi ezelde takdir edildiyse bu kader kaza ile önlenebilir mi?

Yanağını görünce dün senin ey sevgili, 

fuzuli can verdi hemen ''canım var,'' deyip dururdu, 

meğer bir emanetçiymiş.

Cana tamah etme can elbet geçicidir.

Cihanda eski usuldür fayda arayan zararı da istemiş olur sevgili isteyen eziyete hazırlanmalı; define arayan yılanı göze almalıdır.

Kimseye verme ağlayıp inlemeyi benden gayrı; 

kimse perişan olmasın, aman!

Bana, ne gönül ateşinden başka kimse yanar, 

ne de tan yelinden başka kimse kapımı açar. 

Dünyaya ümit tutmak olmaz; 

asla ölümü unutmak olmaz.

Canını cananına vermektir, kemali aşıkın. 

Vermeyen can itiraf etmek gerek noksanın.

Yar için ağyare minnet ettiğim aybeyleme, 

bağban bir gül için bin hare hizmetkar olur.

Dünyada her kim ki canını, cananı için severse aslında yine cananını sevmiş olur.

Aynı şekilde cananını yani sevgilisini kendi canı için seven kişi yine kendi varlığını sevmiş olur.

Güzellik olmasa aşk ortaya çıkmaz; 

aşk olmasa güzellik yüz göstermez.

Aşk ayıbı zamandır, aşk canın belasıdır, 

aşksız güzellik bayağıdır; 

güzellikse aşk pazarında mezad…

Aşk kalpten, dost sırttan vurur. 

Kalbin iyileşir ama sırtın hep kambur kalır.

Ey gönlüm! Ver canını sevgilin bir süzgün bakışına; bunun içindir çünkü seni bunca zaman canla başla beslediğim… 

Başımın dönmesi, misk kokulu kaküllerinden; düşkünlüğüm ise, dağınık saçlarını hatırlamaktan… 

orjinalsozler.com/en-guzel-fuzuli.