İnsan psikoloğa niçin gider? Psikolojisini düzeltmek için. Onun için seçeceğiniz psikolog çok önemlidir. Çünkü psikoloji seansına girmeden önce, sizi karşılayan psikoloğun, psikolojisi de önemlidir. Gülen bir yüz, enerji dolu bir karşılama. Hastanın psikolojisini düzeltme aşamasında olaya maçlarda olduğu gibi, 1-0 önde başlatır. İşte bizim psikoloğumuz da o kriterlere uyan biri. Güler yüzlü, hayat dolu, adeta gözlerinin içi gülüyor. Daha da ötesi insana bir an önce tedavi olma hissi veriyor.
Toplumun psikolojisi nasıl?
Evet, sevgili gönül dostları. Bugün, kızım Bürçe Öncü’nün de psikolog olarak görev yaptığı, Buha Psikolojik Danışmanlık ve Eğitim merkezinin sahibi, uzman Psikolog Büşra Avcılar ile beraberiz. Konu başlığımız ekonomik sorunların, geçim sıkıntısının, insanımızın sağlığı üzerine etkileri. Amacımız; enflasyon, hayat pahalılığı, trafik keşmekeşi, terör, aile geçimsizlikleri, geçim derdi, velhasıl hem cebimizi hem de ruhumuzu etkileyen faktörleri masaya yatırmak. İnsanlarımız daha çok hangi şikayetlerle psikologlarımızın karşısına geliyor? Kendilerini ve ruhlarını en çok etkileyen faktörler nelerdir?
İşte Uzman psikolog Büşra Avcılar’a bunları sorduk. Aldığımız cevaplar ise toplumun genel durumunu yansıtıyor, ruh halimizi ele veriyordu. Büşra hocamızın cevaplarına gelelim;
“Ülkemizde yaşanılan ekonomik sorunları sadece psikolojik açıdan değil, aynı zamanda sosyolojik açıdan da ele almamız gerekmektedir. Ekonomik sorunlar sadece gençlerin geleceğe dair ümitsizlikleri, kaygılarını, kariyer planlamalarını değil maalesef toplumun en küçük yapı birimi olan aile kurmalarını da engellemektedir. Aile planlamasında ise tek çocuklu aileler baş gösteriyor. Çünkü vatandaş gelişen dünyaya ayak uydurma noktasında zorlanmaktadır ve dolayısıyla aile planlamasında küçülmeye gitmektedir ve maalesef aile geçimini sağlayamayan, kendi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, eşi ile sorunlar yaşayan, motivasyonu düşen, saldırgan olan hatta çözümü intiharda bulan bireyler haberlerde baş göstermektedir.
Öte yandan, iş yerlerinde çalışanlar arası rekabet, çalışanın kendini güvende hissedememesi, kaygılı ruh hali iş verimi düşüşüne sebep olmaktadır. Sosyal olarak var olmaya çalışan birey ise diğer maddi imkansızlıklardan dolayı kişiler arası ilişkileri sürdürememe ve buna ek olarak kaygı, korku, öfke, isteksizlik, yetersizlik vb. duygu durumlarında artış olmaktadır. Bireylerde oluşan bu değişim aileyi, toplumu da etkileyecektir.
Ekonomik sıkıntılar insanımızın ruh sağlığını derinden etkilemektedir. Literatüre baktığımızda ekonomik krizlerle işsizlik ve ruh sağlığı arasında doğru orantılı etkileşimler bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar, Güneydoğu Asya krizlerinin ardından, Kore’deki intihar oranı %63 artmıştır. Modern Sosyolojinin kurucusu, Emil Durkheim tarafından yapılan tanımlamada işsizlik sosyal izolasyon ve intihar arasında pozitif artış ilişkisi saptanmıştır. Bozulan ekonomi gençler üzerinde geleceğe dair umut azalması, derse ilgi kaybı, suça meyillilik gibi olumsuz etkileri de beraberinde getirmektedir. Depresif ruh hali yaygınlık göstermekte olup psikiyatriye başvuru oranları artmıştır.
Stresle başa çıkma yolları
Özetle dostlar ekonomik olarak sıkıntı çeken, geçinemeyen, evine ekmek götüremeyen, bütçesi tüm aya değil de ancak ayın ortasına kadar yetebilen insanımızın, artık ikinci adresi psikiyatri ve de psikologlar olmuştur. Uzman Psikolog Büşra Avcılar’a göre ekonomik sıkıntıların insanlar üzerinde etkileri çoğu zaman tahrip edicidir. Bunları başlıklar altında toplarsak; bu kesimdeki insanlarımız kaygılıdır bunu kontrol etmeye çalışır, başaramazlarsa iş psikologlara kalır. Öfkelidir, sinirlidir, çözüm için sosyal destek arayışına girer. Kimi zaman soruna uzaktan bakma, yok sayma, kaçma ya da kaçınma biçiminde davranışlar sergilerler. Bu kaçma biçimleri çerçevesinde uykuya yönelme, sürekli uyuma, var olan sıkıntısı ve ruhsal tepkileri için ilaç kullanma eğilimi gösterme, alkol ya da bağımlılık yapıcı maddelere yönelme gibi eğilimler gösterebilir. Öfke kontrolünde güçlük yaşama hem ilişkilerini hem de fiziksel sağlığını etkileyecektir. Özetle dostlar, ay sonunu getiremeyen emekliler, dar gelirliler, işçiler, memurlar. Çoğunun psikolojisi bir şekilde bu durumdan etkilenir. Sonuçta mutsuz bir hane halkı, stres içinde sırtında büyük bir yük, ‘Geçim sıkıntısı yükü’ olan aileler ortaya çıkar. Böyle durumlarda başka ümidi kalmayan bu tür insanlarımız, psikologlarımızın sağlıklı terapilerine ve yol göstermelerine ihtiyacı olacaktır tabi.