Bugünün kızlarını yarının Türk anaları olduklarını düşünerek yetiştirmeliyiz. Dünyadaki değişik milletler arasında Türkler, kadına gerçek değerini veren asil milletlerden biridir.
Birçok millet, kadını kötü yaratık sayarak, kadınları esir muamelesine tabi tutmuşlardır. Biz Türklerde ise saygı görüyor tüm kadınlar. İnancımız gereği ‘cennet anaların ayakları altında’ sözünü kendimize düstur yaparak, genç kızlarımızı geleceğin anaları, ülkeye yiğit vatan evlatları veren eli öpülesi kadınları olarak görüyoruz.
“Bir evin temeli çürük ise, yine bir müddet dayanır. Fakat içindeki kadın kötü ise hemen yıkılır.” (Hz. Ali)
Kızlarımızı iffetli, geçmişteki gibi fazilet mümessili olarak yetiştirmeliyiz.
Kızlarımız ahlaklı, edepli, soğukkanlı, sade ve vazifeşinas analar olarak yetişmiş olmalıdır.
Örfünden âdetinden manevi değerlerinden uzak, yalnız süs-püs peşinde koşan, analık ve yurt duygularından yoksun değil; Türk vatanına şerefli vatansever oğullar ve fazilet timsali kızlar yetiştirmeye adanmış, lider vasıflı evlatlar yetiştirecek asaletli kızlara ihtiyacımız var.
Bu kızlarımız kendilerine örnek olarak evde annesini, okulunda da öğretmenleri görmelidir.
Bunun aksine örfünden âdetinden ananelerinden milli ve manevi değerlerinden uzak, sadece dış görünüşe boyaya ve süse önem veren öğretmenlerden ders alan kız talebelerin faziletli olarak yetiştirmesi, hayalci ve gülünç olur.
Kızlarımızın faziletli yetişmesini istiyoruz ancak yaşadığımız 21. yüzyılda bin türlü değişik vasıtalarla onların zehirlenmesini, ahlaki çöküntüsünü, maddi ve manevi değerlerden uzaklaşmasını, meta olarak kullanılmasını engelleyecek tedbirleri almayı da bir türlü düşünmüyoruz.
Kızlarımız, zehirleyen zararlı faaliyetler, filmler, yanlış fikirler, gösterişli hayat, maskelenmiş davranış ve tutumlarla yanlış yollara itiliyor. Hakikatte ise yalnız zevk ve keyiflerinin tellallığını yapıyorlar.
Gençlerimiz ve bilhassa kızlarımızın zehirlenmesine engel olmak için bütün memlekette ciddi tedbirler alınmalı, hakikatle bağdaşmayan zehirleyici etkenleri ortadan kaldırmalıyız.
Geleceğimizin anneleri kızlarımızdan beklenen, ‘Hz. Meryem gibi ahlaklı temiz ve iffetli’ olmalarıdır. Kadının görevlerinden biri ve varlık sebebi iffetli olarak çocuk doğurmak ve yuvaya bakmaktır.
Alparslan-Fatih-Atatürk gibi birçok Türk evladı, tarihte iz bırakan, kazandıkları zafer ve başarıları asırlar boyunca anlatılan liderlerdir.
Dünya tarihine adlarını altın harflerle yazdıran bu liderler Türk anaları tarafından yetiştirilmiştir.
Bu anne evladı liderler, çağ kapatıp yeni bir çağ açtıkları gibi, dünyadaki dengeleri yeniden tasarlamışlardır.
Erkeğin gücü, milli ve manevi değerlere sahip fazilet sahibi kadındandır. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.
Başarılar kolay kazanılmıyor, onun için ‘her başarılı çocuğun da arkasında bir iffetli anne vardır.’
Aile ahlâkî açıdan ne kadar sağlam ise yetiştireceğimiz gelecek nesiller de o derece garanti altındadır.
Geleceğimizin annelerini Türk İslam Kültürüne uygun iffetli ve faziletli olarak yetiştirmeliyiz.
Türk Milletinin geleceği için toplumları arkasından sürükleyecek, Alparslan-Fatih-Atatürk’ler yetiştirecek genç kızlara ve annelere çok ihtiyaç var.
“Bozuk olunca maya ne ar tanır, ne de hayâ”! (Hz. Mevlana)