TEKNİK direktör Ünal Karaman, Trabzonspor'u takım yapmak için yoğun çaba sarfediyor. Kolay değil, küme düşen Karabükspor'dan gelip hedefleri olan Trabzonspor'u çalıştırmak. Çorbanın tuzunun bile laf edildiği camiada 9 haftayı çıkarmak başlı başına bir başarı. Takımın içinde 30 yaşın üzerinde yarım düzine isim var. Burak (33) , Sosa (33), Olcay (31), Rodellega (33), Onur (30) , Kucka(31) Amiri (30) Pereira (32). Hepsi ülkelerinde horoz isimler!
Oturmuş, aile olmuş takımlarda tecrübeli oyuncular gençlere örnek olur. Trabzonspor'da ise Ünal Karaman'a bu konuda yardımcı olacak oyuncu sayısı yok denecek kadar az. Bırakın yardımcı olmayı köstek olan var.
Genç futbolcuları gece alemlerine özel uçak ile götüren abilerin iyilik ettiğini mi zannediyorsunuz? Saha dışında yardımcı olmayanlar saha içinde gençlerin makine ayarları ile oynamaya devam ediyor.
Burak Yılmaz takım oyunu oynama yerine her topu kendine istiyor. Tacı, korneri, autu, yetmedi top toplayıcılardan bile pas istiyor! Abdulkadir Ömür'ün fabrika ayarlarına geri dönmesi için Burak'tan uzak durması lazım. Ünal hoca bu ikiliyi birlikte oynatmaya devam ederse kendisi kaybedecektir. Burak artık takım için oynamamana bak. Bu huylarını bırak. Yoksa hem kendine zararın dokunuyor, hem de Trabzonspor'a.
Trabzon'a büyük şans
TRABZONSPOR'da başkan Ahmet Ağaoğlu ile asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu'nun bir arada olmalarının çok büyük şans olduğunu düşünüyorum. Ağaoğlu ekonomik ve temsil boyutunu harikulade yerine getirirken Hacısalioğlu tam gün mesaisi ile kulüp içinde kırık ve sökükleri derleyip toparlıyor. Hiç vitrine çıkmıyor.
Son dönemlerde başkanlarla asbaşkanlar arasında hep sorun yaşandı. Sadri Şener ile önce Hacısalihoğlu, sonra Nevzat Şakar, İbrahim Hacıosmanoğlu ile Ali Kemal Başaran gibi. Muharrem Usta ile Ahmet Çubukçu ise patronla işveren gibidi. Şimdiki ikilinin ise hakkını teslim edin. Ayrılırlarsa kulüp düzlüğe çıkamaz.
Milli ara, oldu yara!
BORDO mavili takım milli ara sendromundan bir türlü kurtulamadı. Kabus gibi! Burak Yılmaz'ın Arda ile birlikte yaşadığı olay çok konuşuldu. Antrenmanları aksadı. Git gel, ifade ver! Milli takımlara giden oyuncular çalışma yerine yattı. Bazıları kilo alıp döndü. Yorgun dönüp uyumak isteyen bile vardı. Onazi baba oldu. Aklı bebeğinde kalmış. Bir kırmızı kart görüp bebeğime zaman ayırsam düşüncesini var gibiydi! Ünal Karaman annesini kaybetti. Tekrar Allah rahmet etsin. Tesisler taziye çadırı gibi oldu. Ekonomik koşulları anlatmaya gerek yok. Bu koşullardaki milli aranın sonunda yara almamak kolay mı? Öyle de oldu.