Türkiye savaşıyor.
Bir cephede değil.
Pek çok cephede.
Öyle bir savaş ki;
Her gün şehit haberleri geliyor.
Düşman çok.
Görünenler, PKK ve işbirlikçi çeteleri.
Görünmeyenler ise, sayılamayacak çoklukta.
Başta ABD. Fransa ve İngiltere Öncülüğünde AB.
Rusya Irak.
Suriye. İran....
Ve de içimizdeki hainler.
X
Türkiye'nin savaşı,
Sınır dışında değil.
Kendi topraklarımız içinde.
Hakkâri'de.
Şırnak'ta Diyarbakır'da.
Mardin'de. Tunceli'de...
Ve diğer iller ile ilçelerde.
Bu bölgelerdeki savaşlarda yüzlerce güvenlik görevlisi şehit oldu.
Mehmetlerimiz kadar,
üst rütbeli subaylarımız da teröristlerin hedefi oldu.
Savaş halen devam ediyor.
Dolayısıyla şehit haberleri de geliyor.
Düşman sinsi.
Düşman dış destekli.
Aylarca. Yıllarca güvenlik güçlerine direnmek için tedbir almış.
Hendekler kazmış.
Tüneller açmış.
Caddelerin, sokakların altına bomba döşemiş.
Evleri cephaneliğe dönüştürmüş.
Bu hazırlıkları gizli mi yapmış(!)
Hayır. Hazırlıklar,"kör parmağım gözüne" örneği; 1.Numaranın.
Başbakanın.
İç işleri Bakanı'nın.
Milli Savunma Bakanı'nın.
Kabinede ki diğer bakanların.
Milletvekillerinin. Valilerin. Kaymakamların.
Askeri komutanların. Polis müdürlerinin.
MİT'İN, gözleri önünde yapılmış.
Terör örgütü mahkemeler kurdu.
Şehir merkezlerinde askeri resmigeçit yaptı.
Askerlerin yanından silahlarıyla geçti.
Yukarıda saydığım zat'ı muhteremler Gördüler,
görmezden geldiler.
Duydular, duymazdan geldiler.
Dahası; yönetemeyenler,
Yetkili yetkisizlere; " Aman ha PKK'ya karışmayın" talimatı verdiler.
Düne kadar PYD dostumuzdu.
Süleyman Şah'ı mezarından PYD kontrolünde taşıdık.
PYD liderini Ankara'da kırmızı halı ile karşıladık.
Kobani'de sıkışan PYD için sınırlarımızı açıp, PKK'lıları gönderdik.
Gün geldi; Açılım, ülkeyi bölünme eşiğine getirdi.
Gün geldi; Dost PYD, düşman oldu.
Ne yazık ki; Yanlış politikalar nedeniyle,
Kendi şehirlerimizde, İlçelerimizde,
Köylerimizde, Sokaklarımızda savaşır olduk.
Evleri tanklar ile vurmaya başladık.
Acı olan, Her şehit haberinden sonra,
TSK'nın; " Şu kadar teröristi
etkisiz hale getirdik" açıklaması.
Birileri, kendince " Güçlüyüz" algısı yaratıyor.
Ya da birileri, Açıklama yapan birilerine ," Açıklama yapın" talimatı veriyor.
Sormak lazım birilerine; Siz, 15-20 değil de 5-10 bin terörist öldürseniz" n'olur! Bir Mehmet'i mi yerine getirir mi? Sizler değil miydiniz? Teröristleri, İran sınırında sıkıştırıp, top yekûn imha edecekken, Ankara'dan gelen telefon ile operasyonu yarıda kesen. Neden gücünüzü o zaman göstermediniz? Hem teröristlere Hem de Ankara'ya. Sizler değil miydiniz? Teröristler silahlarıyla yanınızsan resmigeçit yapar gibi geçerken seyreden. Bu fotoğraf gazetelerde manşet olduğunda milyonlar şok oldu. Günlerce kendine gelemedi. Keşke o zaman gösterseydiniz gücünüzü, Hem teröristlere Hem de Ankara'ya. Yapamadınız. Güce boyun eğdiniz. Ankara'yı dinlediniz. Bebek katillerinin il ve ilçelerde örgütlendiğini gördünüz de, Neden sesinizi yükseltmediniz? Mehmetler, Bugün sokak sokak. Ev ev, Göğüs göğse SAVAŞIYOR. Sizler üç maymunları oynadığınız için; Halk ile teröristi, Suçlu ile suçsuzu ayırmaya özen göstererek. Kahramanca, Belki de dünyada örneği görülmeyen bir savaş veriyor. Mehmetler savaşırken sayı hesabı yapmıyor.
Onlar ölümü göze alarak, Halka ve masumlara zarar vermeden Topraklarımızı dış güçlerin maşası çetelerden temizlemek için zor bir savaş veriyor. Ancak, içimizdeki çeteleri temizlemeye kimsenin gücü yetmiyor. Siyasiler bugün, Öldürülen terörist sayısı ile Mehmet'lerimizin kanını örtmeye çalışıyor. Örtemezler. Elbette ki, Mehmet'im kanı yerde kalmayacak. Yeter ki, birileri bu savaşa burnunu sokarak, Siyasi nemalanmaya çalışmasın. Nerede Türkiye'yi tavaf ederek PKK sempatisi yapan Akiller. Herhalde; şehit haberleri ocakları ve ülkeyi yakıp kavururken yarattıkları eseri gururla seyrediyorlardır. Algı operasyonları ile halka şehit haberleri benimsetilmeye çalışılıyor. İktidar bu oyunu sürekli oynuyor. Muhalefet olmadığı için de başarılı oluyor. Yanıldıkları nokta ise; Söz konusu Mehmet olduğu zaman, Halk unutmaz ...