Adamın biri bir dilekte bulunmak için sabah erkenden Harzemşah'ın sarayına gitti.
Huzura kabul edildiğinde hürmet göstermek için, önce rükuya varır gibi eğildi,
Sonra doğrulup secde eder gibi yerlere kapanarak yüzünü yerlere sürdü. Yanında bulunan oğlu bu hali görünce bir ara babasına sordu:
'' Babacığım, Bir müşkülüm var, anlatmak istediğim bir nokta var, anlatır mısın?
Babası SOR deyince oğlu; '' Sen daima demezmisin ki, kıble Hicaz tarafındadır. Peki o halde bugün neden namazı padişaha doğru kıldın?
Şehvetperest nefse uyma. Onun her saat ayrı ayrı bir kıblesi vardır.
Hırs, tamah senin haysiyetini kırıyor, şerefinle oynuyor. Bir arpa tanesi için bir etek dolusu inci döküyorsun.
Ya tamah ve ihtirastan vazgeçer, nefsine mağlup olmaz, onun arzularına boyun eğmezsin, yahut da mecburen kapı kapı dolaşıp dilenirsin.
Akıp giden ırmaktan doya doya, kana kana su içmek var iken ne diye kar kar için yüzünün suyunu dökersin?
Ey efendi, elbisenin yenisini uzatmaktan ne çıkar?
Sen hırs elini kısaltmaya bak.
Bir insan tamah defterini dürüp kaldırır ise, artık hiçbir kimseye kulunuz, köleniz diye mektup yazmaz.
Birisinden bir şey bekleme ve umma gibi kötü bir huy seni her meclisten dışarı attırır.
Sen bu huyu içinden kov ki, seni kimse kovması.
Şeyh Sadi Şirazi.
***
BİR AYET:
Allah onunla rızası peşinde olanları selamet yollarına iletir ve onları izniyle,karanlıklardan aydınlığa çıkarıp kendilerini dosdoğru bir yola iletir.
(Maide Suresi; 5/ 16)