Prof. Dr. Şahin, FETÖ'nün "Dinler arası diyalog" ya da "Eğitim, yardım hareketi" şeklinde kendini gösterdiğini ve bu kılıfla da terör örgütü kimliğini maskelediğini söyledi.

ULUSLARARASI GÜVENLİĞİ DE TEHDİT EDECEK POTANSİYELE SAHİP

FETÖ'nün farklı alanlarda kolayca illegal faaliyetler yürüttüğüne ve uluslararası istihbarat örgütlerinin aparatı gibi hareket ederek çıkar sağlamaya çalıştığına vurgu yapan Prof. Dr. Şahin, "Dini yapısı, üyelerin kendilerini örgüte adamaları, takiyye yaparak kripto elemanlar olarak uyuyan hücrelere dönüşmeleri, çıkarları için diğer tüm terör örgütleri ya da yabancı istihbarat teşkilatlarıyla işbirliği yapma özelliği nedeniyle FETÖ sadece Türkiye'nin güvenlik sorunu değil uluslararası barışı ve güvenliği de tehdit edecek bir potansiyele sahip. " diye konuştu.

Diğer birçok terör örgütünden daha tehlikeli olan FETÖ'nün yeni nesil bir terör örgütü' olduğunu belirten Prof. Dr. Şahin örgütün radikalleşme sürecinin 30 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu kaydetti.

AJAN ŞEBEKESİ OLARAK YAPILANDILAR

Şahin, şöyle konuştu: "FETÖ kullandığı yöntem ve stratejiler marifetiyle faaliyet gösterdiği ülkeleri içeriden zayıflatarak dışarıya karşı savunmasız hale getirebilmektir. Örgüt mensuplarının son derece temkinli bir şekilde giz içerisinde yetiştirilmeleri ve istihbarata karşı koyma teknikleri ile donatılmaları FETÖ'nün uluslararası bir ajan şebekesi olarak yapılandığını gösteriyor. 15 Temmuz'da gerçekleştirilen başarısız darbe girişimi akabinde gizli yapılanması gün geçtikçe deşifre olan FETÖ'nün operasyonel kapasitesine darbe vurulmuştur. Ancak FETÖ Türkiye'de kaybettiği kabiliyetlerini dış ülkelerde sahip olduğu yapılanmalar yoluyla yeniden kazanma arayışı içerisindedir."

FETÖ TÜRKİYE'Yİ SATMAYA HAZIR

Şahin, FETÖ elemanlarının hali hazırda bulundukları ülkelerde Türkiye aleyhine faaliyetlerine devam ettiğini, örgütün bulunduğu ülkedeki devlet yapılarını, bu ülkelerin ise bu örgütü Türkiye aleyhine kullanmaktan memnun olduğunu aktardı.

Örgütün ellerindeki Türkiye ile ilgili stratejik bilgileri bulundukları ülkelerle paylaştığına dikkati çeken Prof. Dr. Şahin şöyle devam etti: "Dolayısıyla bu ülkelerin FETÖ ile ilişkilerini devam ettirmek isteyeceklerini düşünebiliriz. Çünkü FETÖ'cüler Türkiye'yi satma konusunda hazırlar. FETÖ üyeleri istihbarat örgütlerinin taleplerini yerine getirerek bulundukları ülkelerde kendilerine yaşam alanları oluşturuyor. FETÖ şu an vatansız bir terör örgütüne dönüşmüş durumda. Zira FETÖ tüm imkanlarıyla dümenini Türkiye dışındaki ülkelere çevirerek aklanma faaliyetlerini uluslararası boyutta sürdürmektedir. FETÖ, Türkiye'de devlet aygıtına sızmak amacıyla on yıllardır uyguladığı yöntem ve stratejileri faaliyet halinde bulunduğu diğer ülkelerde de uygulamaktadır. Bu yollarla FETÖ, faaliyet gösterdiği ülkelerde kritik pozisyonlara ve stratejik kurumlara sızmış ve oralarda da devlet için paralel yapılar oluşturarak eğitim, iş ve medya sektörlerini kendisine öncelikli alanlar olarak belirlemektedir. Bu sektörlerde faaliyetlerini yoğunlaştıran FETÖ, öncelikle politikacı ve iş adamlarından oluşan bir lobi faaliyet ağı oluşturmakta, ardından da örgüt mensuplarını bu ağ vasıtasıyla kritik pozisyonlara getirmekte ve stratejik kurumları deyim yerindeyse ele geçirmektedir. Bir nevi Gladyo yapılanması unsuru olan FETÖ'nün aslında vesayetin başka bir hali olduğu ortadadır. Nitekim dış istihbarat örgütleri FETÖ gibi taşeronlar aracılığı ile millet iradesini ipotek altına almaya çalışmaktadırlar. Bu, sadece Türkiye için değil FETÖ'nün faaliyet gösterdiği tüm ülkeler için geçerli bir tehdittir. Zira FETÖ yüzün üzerinde devlet içerisinde yapılanmış, irili ufaklı ölçeklerde devlet mekanizmalarına sızmış bir uluslararası terör ağıdır. Bu terör ağı devletlerin en stratejik kurumlarına sızarak devlet yapılarını pasifize edebilmektedir."

MÜCADELEYİ MÜTTEFİKLER ZORLAŞTIRIYOR

FETÖ'nün faaliyet gösterdiği devletlerin milli egemenliklerini, bütünlüğünü ve istikrarını korumak adına bu uluslararası terör tehdidine karşı Türkiye ile birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şahin, aksi takdirde FETÖ'yü himaye eden devletlerin zamanla bu tehdidi bizzat yaşayacaklarını ifade etti.

Türkiye'nin muhatap ülkeler nezdinde FETÖ tehdidi ile mücadele konusunda diplomatik ve siyasi girişimlerini devam ettirdiğini anlatan Prof. Dr. Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "FETÖ ile mücadelede, Türkiye maalesef bazı ülkelerin çifte standardı ile karşılaşıyor. Türkiye'nin terörle mücadelesini ABD ve müttefiki olan bazı Avrupa ülkeleri zorlaştırıyor. Bu tavrı sadece FETÖ konisunda değil Türkiye'nin mücadele ettiği bütün terör örgütleri konusunda görüyoruz. Yaşananlar Türkiye'nin aynı ittifak içerisinde olduğu devletlerin samimiyetsizliğini de ortaya koyuyor. Türkiye'ye karşı ahde vefa duygusunu taşımadıklarını da gösteriyor. FETÖ konusunda Almanya'nın tavrı kucak açıcı. ABD'ye baktığımız zaman da aynısını görüyoruz. Tüm bunlara rağmen somut başarılar elde ettiğimiz ülkeler de var. Birçok ülkenin FETÖ okullarını Maarif Vakfına devretmesi çok önemli bir başarı. İşte bu bir alan daraltma işidir. Benzer hamleler gelecek gibi görünüyor. Türkiye her ne kadar alan daraltsa da FETÖ'nun yurt dışındaki faaliyetlerinin tamamen temizlenmesi şimdilik pek mümkün görünmüyor. Çünkü dünyada bölgemiz üzerindeki siyasi türbülans devam ediyor. Devletler birbirine karşı mücadelesini doğrudan değil terör örgütleri üzerinden yani vekalet savaşlarıyla sürdürüyor. Yeni süreç bu şekilde işliyor. O açıdan bütün dünyada eş zamanlı olarak FETÖ'yü bitirmeye yönelik adım atılması pek mümkün görünmüyor."

Gülsüm İncekaya-AA