Yıllardır İsrail saldırılarına göğüs geren Gazze, tam 2 haftadır aralıksız bombalanıyor. Filistin için Türkiye başta olmak üzere harekete geçen ülkeler ise müzakere süreci yönetiyorlar. Süreçte etkin rol alan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sivillerin korunması için çabalarının sürdüğünü belirterek "Alternatifi, aktörleri, kapasitelerini biliyoruz. Alternatifi çok kötü, buradan kalıcı bir barışı tercih etmezsek. Bölgede kalıcı bir savaş ve istikrarsızlık bizleri bekliyor. Bu kimsenin tercih etmeyeceği bir senaryo diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Hamas'ın askeri kanadının 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonu sonrası İsrail'in Gazze'ye bombardımanları devam ediyor. İsrail ve Hamas arasındaki gerilim devam ederken Orta Doğu'da da ipler gerildi. Diplomatik trafiğini sürdüren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı TRT Haber yayınında sorunun çözülmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Fidan, "Bu krizden sonra gidilecek iki yol var. Ya art arda gelecek daha büyük savaşlara gidilecek. İkincisi büyük bir barış anlaşmasına gidilip, barışla bu krizin neticelenmesi. İkinci yolun tercih edilmesi için biz çabalarımızı ortaya koyuyoruz. Umarız bu çağrımıza kulak verilir." şeklinde konuştu.
Fidan açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Hafta sonu Kahire'de bir zirve olacak. Oraya Doğu'dan ve Batı'dan çeşitli katılımcılar olacak. Umarız orada da Filistinlilerin meşru haklarını veren, iki devletli çözüme zemin olan bir görüşme olur.
Alternatifi, aktörleri, kapasitelerini biliyoruz. Alternatifi çok kötü, buradan kalıcı bir barışı tercih etmezsek. Bölgede kalıcı bir savaş ve istikrarsızlık bizleri bekliyor. Bu kimsenin tercih etmeyeceği bir senaryo diye düşünüyoruz. Fakat insanlar, bir noktada şiddet başka bir şey düşünmezken, özellikle İsrail tarafında, birilerinin uygulanabilir, adil barışı da düşünmesi ve dayatması gerekiyor. Ve yüksek sesle bunu söylemesi gerekiyor. Biz Türkiye olarak elimizden geleni yapıyoruz. Hem halkımıza hem de tarihime vereceğimiz bir hesap var. Bizim köklü devlet geleneğimiz, değerlerimiz, siyaset anlayışımız sessiz kalmaya izin vermez.
Şu anda esas itibariyle bir insanlık dramı yaşanmakta. Bu insanlık dramı karşısında bir ne yapıyoruz? Devlet olarak, birey olarak, bölge ülkeleri olarak, Birleşmiş Milletler olarak. Bütün ulus devlet sistemi, bütün uluslararası sistem, bütün bölgesel ittifaklar bu konu karşısında ne yapıyorlar buna bakmak gerekiyor. Şimdi bu kriz bir önceki krizden farklı. Çünkü İsrail çok büyük bir intikam peşinde. 7 Ekim'de verdiği kayıplar, şu anda kadar verdiği en büyük kayıplar.
Türkiye'nin iki kulvarda da gerçek ve sahici rol oynamasını isteyen taraflar var. Bunlar özellikle samimi bir şekilde bize gelip kendi rehinelerin kurtarılmasını isteyen taraflar, ülkeler var. Bu şu anda üzerinde çalıştığımız konulardan biri. Biz bunu Hamas ile görüştüğümüz zaman burada şu anda savaş şartlarından dolayı kendileri de bu grupları bir araya getiremedi. Bu gruplarla ilgili inisiyatifin kullanılabilmesi için sessiz bir zamana ve sürece ihtiyaç olduğunu birkaç günlük süreyle ifade ediyorlar. İsrail askeri nedenlerden dolayı şu anda bu ateşkes sürecini pek vermek istemiyor. Şu anda bunun müzakereleri var.