ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ankara'ya gelerek Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'la uzun bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmede yapılan konuşmaları Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat bugünkü köşesinde detaylı olarak anlattı.
Fırat'ın yazısından öne çıkan bölümler şöyle:
- Yarım saat planlanan görüşme iki buçuk saat sürdü. Önce baş başa, sonra heyetler arasında konuştular. Gündemin en sıcak başlığı Ortadoğu’daki savaş, İsrail’in katliamıydı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, açık konuştu ve net ifadelerde ABD’nin dünya kamuoyu ve bölgedeki imajının geldiği nokta konusunda bir anlamda uyarılarda bulundu. Edindiğim bilgiler çerçevesinde hem baş başa görüşmede, hem de heyetler arasında yapılan görüşmelerde Blinken ve ABD’ye verilen mesajları şöyle özetleyebiliriz:
- Fidan ve Türk heyeti, Gazze’de yaşananları, sivil ve çocuk ölümlerini, altyapının İsrail tarafından yok edildiğini, İsrail’in bir anlamda insanlık suçu işlediğini açık açık anlattı.
- Başta bölge halkları olmak üzere, Paris’ten Londra’ya, Washington’a tüm dünya halklarının gördükleri katliam karşısında ayağa kalktığı hatırlatılarak, “Tüm dünya ayakta, ABD hem bölgede hem de tüm dünyada kendi imajına zarar veriyor. Bölge infial halinde. Herkesi zora sokuyorsunuz. Kendi imajınızı da zora sokuyorsunuz çünkü İsrail’in işlediği suçların hamisi olarak görülüyorsunuz” mesajı verildi.
- Burada görüşmenin mesajları konusuna bir ara verip, “ABD durumun farkında mı?” sorusuna geçmek istiyorum. Gözlemler farkında olduğu yönünde. Aslında çocuk ölümlerini izlemekle yetinen tüm yönetimlere rağmen, dünya halklarının sokaklara dökülmesinin ardından ABD “Pause” yani bir ara verilmesi söylemini, “insani yardımların artması” vurgusunu, “ABD iki devletli çözümden yana” sözünü, “Sivil ölümlerin önüne geçilmeli” açıklamasını geliştirdi. Diğer taraftan, Ankara’ya “İsrail’in yaşadıklarını da anlamak lazım” mesajını verseler de, kendilerine yönelik tepkinin farkında olarak, süngülerini indirdikleri yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır.
Yeniden Ankara’da yapılan görüşmelerin ana maddelerine geçecek olursak:
- Ankara acil ateşkes istedi.
- Ateşkes kelimesini telaffuz etmekten şimdilik çekinen ABD ise “Pause” yani durma ifadesini kullandı. ABD’nin amacı, sırayla şöyle anlatıldı:
- Pause yani durmanın sağlanması,
- Rehinelerin bırakılması,
- Rehinelerin Gazze’den çıkışının sağlanması,
- Bunun üzerine de yeni bir süreç oluşturulması.
- ABD sivil ölümlerin önüne geçilmesi, insani yardımların artırılması için de çalışmalara hız vereceğini söyledi.
- Blinken ve ABD heyeti, Gazze’nin boşaltılması gibi bir planları olmadığını da ifade ettiler; “Herkes yerinde kalacak” mesajı ile.
- Görüşmelerde Blinken ve ABD tarafı, hedeflerinin iki devletli çözüm olduğunun altını çizdi; “Tarafları bu noktaya getirmeye çalışacağız” mesajı verdiler. Hakan Fidan ve Türk heyeti de 1967 sınırları çerçevesinde iki devletli çözümün şart olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu çözüm için gündeme getirdiği garantörlük formülünü anlattı. Görüşmenin sonunda Blinken’in Fidan’a, “Sürekli temas halinde kalalım” dediğini de aktaralım.