Abbasi Devleti’nin üçüncü halifesi olan Mehdi, kendisi gibi halife olan Mansur’un oğlu ve meşhur Harun Reşid’in de babasıdır.
Halifeliği, iç huzurun ve düzenin sağlandığı, dışarıda da önemli başarıların elde edildiği bir dönemdir.
Mehdi’nin doğum tarihi 742- 44 yılları arasında farklı şekillerde nakledilmektedir. Kırk üç yaşında vefat ettiği gözönüne alındığında 742 veya 743 tarihinde doğduğu söylenebilir. Halife Mansur’un oğlu olup, Humeyme’de doğdu.
Mehdi, Mufaddal ed-Dabi’den Arap dili ve edebiyatına dair dersler aldı. Hocası, Arapların meşhur şairlerinin eserlerinden taramalar yaparak ve seçme eserler almak suretiyle “El- Mufadaliyat” adlı derleme eseri vücuda getirdi.
Halife Mansur, oğlunun askeri açıdan da iyi yetişmesi için küçük yaştan itibaren eğitimini sağladığı gibi çocuk denecek yaşta komutanlıklar vererek çok önemli seferlere de gönderdi.
Horasan’da çıkan Ali el-Cabbar bin Abdurrahman el-Ezdî’nin isyanını bastırmakla görevlendirildi. Çıkan çarpışmalarda üstün gelerek isyanın bastırılmasına muvaffak oldu. Mansur, 775 yılında hacca gitmek üzere yola çıkınca yerine oğlu Mehdi’yi vekil bıraktı.
Halifeliği vefatına kadar on yıl sürdü. Mehdi’nin halifeliği ile birlikte devlette istikrar sağlandı. İçerde ve dışarıda düzen sağlandı ve devlet maliyesi düzeldi. Mehdi’nin ilk icraatlarından birisi de cezaevlerinde bulunan bazı mahkûmları serbest bırakmak oldu.
Geri kalan mahkûmlara yiyecek tahsis etti. Adli düzenlemelere de gidilerek ilk defa yargı işlerine bakacak mahkemeler ihdas edildi. Halife, yolcuların rahat bir şekilde seyahat etmeleri, barınma ve konaklama imkânlarına kavuşabilmeleri için Mekke yolu üzerinde konaklama yerlerinin yapılmasını emretti.
Mehdi’nin yaptığı önemli faaliyetlerden biri de halkın üzerindeki vergi yükünü azaltmak oldu. Farklı para birimi uygulamasını kaldırdı. Vergi oranlarını düşürdü. İnsanlara zulmetmekten Allah’a sığındığını belirterek adil olmayan vergi sistemine son verdi.
Bu yolla hazinenin zarara sokulduğunu ve önemli miktarda gelir kaybının olacağını belirten devlet görevlilerine; “Devlet hazinesi ne kadar zarar ederse etsin, benim görevim hakkı gerçekleştirip zulmü gidermektir”, karşılığını verdi.
Tutuklu olanları serbest bıraktı. Elinden geldiği kadar sıkıntılarını gidermeye çalıştı ve Hazret-i Ali soyundan gelenlerin bir kısmını devlet görevlisi olarak muhtelif yerlere gönderdi. Mehdi on yıl süren halifeliği boyunca çok büyük başarılar sağladı.