Harvard Üniversitesi, uzun süredir kamuoyunun hedefinde olan Ortadoğu Çalışmaları Merkezi (CMES) yönetiminde radikal bir değişikliğe gitti. CMES’in müdürü Prof. Dr. Cemal Kafadar ve yardımcısı Tarif Profesörü Rosie Bsheer, görevlerinden alındı. Gelişme, özellikle İsrail-Filistin politikalarının akademideki yansımaları açısından yankı uyandırdı.
Üniversitenin Sosyal Bilimler Fakültesi geçici dekanı David M. Cutler, yaptığı açıklamada, Prof. Kafadar’ın 2024 yılı sonunda CMES direktörlüğünden ayrılacağını duyurdu. Kafadar’ın yardımcısı Bsheer’in de aynı şekilde görevden alındığı bildirildi.
Açıklamada, görevden alınmalara dair herhangi bir gerekçe belirtilmezken, son dönemde merkezin İsrail-Filistin konulu programlarının antisemitizm eleştirilerine hedef olduğu biliniyordu. Harvard içinden bazı çevreler, bu etkinliklerin “İsrail perspektiflerini yeterince yansıtmadığı” yönünde eleştiriler getirmişti. Bu eleştiriler sonucunda üniversite üzerinde kamuoyu baskısı oluştu.
Karara rağmen Prof. Dr. Cemal Kafadar ve Rosie Bsheer’in Harvard Üniversitesi’ndeki öğretim üyelikleri sürecek. Ancak merkezin yönetiminden alınmaları, akademik özerklik tartışmalarını körükledi. Harvard’ın ardından benzer bir adım da Columbia Üniversitesi’nde atılmış, Trump yönetiminin baskılarıyla Orta Doğu çalışmaları programları yeniden yapılandırılmıştı.
Karar, Türkiye’den de tepki aldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada duruma sert sözlerle karşı çıktı:
“Netanyahu ve şebekesinin saldırganlığı ile soykırım suçlarının eleştirilmesi, anti-semitizm olarak yaftalanıyor. Bu, siyonizmin tüm dünyada ifade hürriyetini 'köleleştirme' çabasından başka bir şey değildir. Bu Siyonist saldırganlığın yeni hedefi olan Harvard Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi yöneticisi, düşünce dünyasının seçkin entelektüellerinden Prof. Cemal Kafadar ve yardımcısı Rosie Bsheer, görevlerinden anti-semitizm suçlamasıyla alındı.
Bu karar, tüm dünyada 'akademik düşünceyi siyonistleştirmek' isteyenlerin yeni bir saldırganlığıdır. Siyonizm, insanlık düşmanı bir nefret siyaseti ve gerçek anti-semitizmdir. Üniversitelerin siyonizme teslim olması, medeniyetin tüm kazanımlarını yok edecektir.”