Resulullah (sav) yemek ayırımı yapmazdı. Ne bulursa onu yer ve şükrederdi.
En sevdiği yemek, kalabalıkta yediklri yemek olurdu. Sofra hazır olduğunda;
'' Bismillah. Allah'ım ! şu yemeğimizi şükrü eda edilen nimetlerden eyle. Bizim için bu yemeğe cennet yemeğinide ekle. Yarabbi ''
şeklinde dua ederdi. Ben bir kulun, kul gibi oturur, kul gibi yemek yerim,'' derdi.
Hiç bir yemeği asla kötülemezdi.canı çekerse yer,değilse yemezdi.
Yemekten sonra şöyle dua ederdi:
'' Elhamdü lillah. Allah'ım1 yedirip doyurdun, içirip kandırdın. Nankörlük etmekten şükrü bırakmaktan ve nimetine karşı küstah davranmaktan Sana sığınır, Sana hamd ederim.''
Özellikle de ekmek ve et yediğinde ellerini adamakıllı yıkardı. Suyu üç nefeste içerdi.Her defasında besmele çekerdi.
Ve sonunda da ELHAMDÜ LİLLAH derdi.
Hazreti Peygamber insanları affetmeyi çok severdi. İnsanların en yumuşak huylusu idi. Yüreği merhamet doluydu.
İnsanları hatalarından dolayı cezalandırma gücü olduğu halde, insanları affetmede en önde giderdi.
İçlerinden Gavres b. el-Haris adında biri gelip, kılıcıyla Resululla'hın tepesine dikildi ve;
'' Şimdi kim seni benden koruyacak '' dedi.
Resulü ekrem, '' ALLAH''. deyince adamın kılıcı elinden düştü. Resulullah kılıcı eline aldı ve: Ya şimdi seni benden kim koruyacak, dedi. Adam : Elinde kılıç tutanların en iyisi olmanı dilerim.'' dedi.
Adama buyurdu ki; Allah'tan başka ilah olmadığını ve benimde onun resulü olduğumu ikrar et''.
Fakat adam: Hayır ! Ancak sana karşı savaşmayacağımı, fakat senin yanında da seninle olmayacağımı söyleyebilirim, dedi.
Hz. Peygamber, onu serbest bıraktı. Adam, arkadaşları'nın yanına gitti ve İnsanların en hayırlısının yanından geldim'' dedi.
ALÇAK GÖNÜLLÜ İDİ:
Hz. Peygamber, makamının yüksekliğine rağmen, insanların en alçakgönüllüsü idi.
Bir ara Hz Peygamber, sav birinin yanına gitmişti. Adam, Peygamberin heybetinden etkilenip titremeye başladı.
Bunun üzerine adamı şu sözlerle sakinleştird; '' Rahat ol. Ben kral değilim, sadece Kureyşten kurtulmuş etle geçinen bir kadının oğluyum..